her zamanki gibi çok güzel bir zülfü livaneli şarkısı.
(bkz: dört)
(bkz: gripin)

(bkz: serbest çağrışım)
zülfü livaneli'nin '93 tarihli albümünün adı.

albümde yeralan şarkılar;

01. Saat 4 Yoksun
02. Bana Bir Şarkı Söyle
03. Uzun Boylu Cüceler
04. Kısa Hikayeler
05. Sevda Değil
06. Her şey Satılık
07. Çok Uzak
08. Bir Nehir Gibi
bu söz beklenilen kişinin kulağına giderse muhtemelen 'uyuyorum a.k.' cevabı alınacaktır.
mükemmel nazım hikmet şiiri .

Saat dört yoksun
Saat beş, yok
Altı, yedi, ertesi gün
Daha ertesi
Ve belki kimbilir...

Kitap okurum
içinde sen varsın
Şarkı dinlerim
içinde sen
Oturdum ekmeğimi yerim
Karşımda sen oturursun
Çalışırım,
Karşımda sen

En güzel deniz,
Henüz gidilmemiş olandır
En güzel çocuk
Henüz büyümedi
En güzel günlerimiz
Henüz yaşamadıklarımız
Ve sana söylemek istediğim
En güzel söz
Henüz söylememiş olduğum sözdür
O şimdi ne yapıyor?
Şu anda şimdi, şimdi, şimdi
Evde mi, sokakta mı?
Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir mi, hey gülüm
Beyaz kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi
O şimdi ne yapıyor
Şu anda şimdi, şimdi, şimdi
Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor

Belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir
Her kara günümde onu bana
Tıpış tıpış getiren sevgili
Canımın içi ayaklar
Ve ne düşünüyor, beni mi?
Yoksa ne bileyim
Fasulyenin neden
Bir türlü pişmediğini mi?
Yahut insanların çoğunun neden böyle
Bedbaht olduğunu mu?
O şimdi ne düşünüyor
Şu anda şimdi, şimdi

Saat dört yoksun
Saat beş, yok
Altı, yedi, ertesi gün
Daha ertesi
Ve belki kimbilir...
saatin 4 olması itibariyle beklenilen kişinin gelmemiş olma durumuna itafen söylenen cümle.
kelimelerin kifayetsiz kaldığı an lafı ilk bu şiir ve şarkı için kullanılmış olmaldır. aksi tartışmaya kapalıdır.
bu gece söylenirse bir saat geç söylenmesi gereken şarkı. (bkz: 26 ekim 2008 de saatlerin geri alinmasi)
zülfü livaneli'nin toplum tarafından (diğer parçalarına nazaran) az bilinen, ve mükemmel finalini karşı kıyılardan bize göz kırpan nazım hikmet'in şiiriyle bitirdiği parçası.
ıslık sesi, gitar arpejleri ve bas uyumu bu kadar mı güzel olur son kısmında şiir okurken. parçanın 4. dakikasından sonra gelen bu bahsettiğim melodi, hayatımın melodisidir ve şiddetli bir duygu yoğunluğunu içinde barındırır...
uzaktan basit bir cümle gibi görünse de, çok derin bir "aşık" cümlesidir; "o şimdi ne yapıyor? şimdi, şimdi?".. nazım hikmet farkını ortaya koyar yine, tıpkı bunun gibi:

"seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum..."
"tam on dört saat oldu telefonum hiç çalmadı" vakası.
nedir bu dört rakamının hayatımızdaki hasret kaynaklı infiali ya rabb?

bir de şey var belki alakalıdır;

(bkz: ya rab kalbimin sahibi nerde)
saat tıklamasını andıran melodi ile başlayan zülfü livaneli şarkısı. sonra başlar o büyüleyici sesle zülfü livaneli:

"Saat dört yoksun
Saat beş, yok
Altı, yedi, ertesi gün
"
"saat dort yoksun saat bes yok, saat alti gelmedin hala saat yedi..." diye giden bir şarkıydı ve bu yapısı itibariyle hep "bir mumdur iki mumdur üç mumdur da dört mumdur" şarkısına benzetirdim.
yaz başıydı gittiğinde. bir aşkın ilk günleriydi daha. aşk mıydı,
değil miydi? bunu o günler kim bilebilirdi? "eylül'de aynı yerde ve
aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. altına saat: 16.00
diye yazmıştın, ve saat 16.04'tü onu bulduğumda.
daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
takvim tutmazlığını
aramızda bir düşman gibi duran
zaman'ı
daha o gün anlamalıydım
benim sana erken
senin bana geç kaldığını...
virajlı bir anamur yolunda halamın kızının teybe koyup zaten kotu olan yolda iyice icimin daralmasina neden olan sarki. o yolda da o sarki dinlenmez ki kardesim.
sözleri nazım hikmet'e ait olan, bestesini zülfü livaneli'nin yaptığı güzide parçadır. dinlemeye doyulmaz, bu şarkıyı dinledikçe o kişiyi özledikçe özlersiniz. efsane konserler albümünde de çok güzel yorumlanmıştır bu eser.
nazım'ın neden büyük şair olduğunun 9568974569871236554. kanıtı sözlere sahip şiir. zülfü livaneli bestesi de güzeldir ama sözler müzikten öndedir kanımca.

sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür...
Saat dört yoksun
Saat beş, yok
Altı, yedi, ertesi gün

kapı çalar üst baş perişan halinde gelir kadın.

-nazım, iş çıkışı arabayla kaçırıp tecavüz ettiler bana.
+hadi ya , bak sen yokken senin için şiir yazdım ben de.
-allah belanı versin nazım.
Nazım'ın pirayesine Bursa hapisanesindeyken yazdığı şiiri ve şarkı olacağını da tahmin ettiği bir fenomendir. Zülfü Livaneli üstad gerekeni yapmıştır. Fazla söze ne hacet.
başkasında var olmaya çalışmanın şiiri
başkası - sevgili.
başkalaşmış bir hayattır bizimkisi oysa.
başkası olurum birden, kusursuz.
suskunluğun bittiği yerdir düşünceler..
düşünceler, kalbin gömülü mezarı.
Saat 4'te olmayan saat 5'te, 6'da, 7'de ve hatta ertesi günde, daha da ertesi günde de olmayan sevgiliye yazılmış şiirdir...
Saat 4'te olmayan saat 5'te, 6'da, 7'de ve hatta ertesi günde, daha da ertesi günde de olmayan sevgiliye yazılmış şiirdir...
''belki dizlerinde bir kedi yavrusu var, okşuyor'' ne güzel şiirdir.
üç tane çalar saat olurdu kafamın ucunda.
annem koyardı bu çalar saatleri.
kurmalıydı hem de.
sabah zarrrr diye öterdi.

ev buz gibi soğuk,
yatak daha buz gibi.

elektrikli battaniye,
elektrikli battaniyenin cehenneminden kurtulan yorganın kıvrım yeri.

tüm gece boyunca tık tık tık tık diye ritm tutan saatler.

ve dünyada beni bir tek seven annem.

ve ben bunu hatırlarım bu parçada.
o çalar saatlerin tık tıkığında.

3 sene oldu hala inanmıyorum.
senin yerin bende boşalalı ben,
ben değilim...
kısaca yoksun.