sözlük yazarlarının başına gelen doğaüstü olaylar

entry94 galeri8 video1
    93.
  1. Birinden hoşlanmıştım. Neyse ki sanıyorum bitti. Olağanüstü ve korkutucu bir durumdu benim gibi biri için.
    1 ...
  2. 93.
  3. Gece uyurken birisinin bana bağırıp uyandırması, kimse yoktu.
    0 ...
  4. 92.
  5. Üniversite 1 sınıfa giderken karabasan gelmişti.
    0 ...
  6. 91.
  7. cenazemiz var, daha ilk gecesi. hatta toprağa ertesi gün sabah vereceğiz, o kadar tez.
    çok sevdiğim, ikinci annem dediğim kadını kaybetmişiz. herkes ağlıyor.

    bu arada rahmetli asla ve asla odasını karıştırılsın istemezdi.
    asla.

    salonda oturuyorum, gelenler gidenler..
    derken yukarıda odasından bir ağlama sesi geliyor, ben de kardeşim sandım. bekledim; bir, iki, üç.. iyice emin olana dek bekledim.

    en son kim bu ağlayan diye yukarı bir çıktım, ağlayan eden yok.
    sonra bir baktım birkaç tane sözde yakın akraba kadının odasına girmiş giyeceklerini pay ediyorlar. ben bunları yakalayınca bir anlık şok yaşadılar kimse bir şey diyemedi. ardından ben bir şey demeden indim, hemen arkamdan yüzleri korku içinde bunlar indi.

    sanırım ben onları rahmetlinin iniltisi üzerine yakaladım.
    bilmiyorum.

    cenaze esnasında ceket, elbise pay etmenin derdine düşmek..
    yazıklar olsun diyorum, ne diyeyim. sorsan dindarlar, hak hukuk, bu dünyada gözümüz yok nutuğu çekerler. aynen aynen..
    2 ...
  8. 89.
  9. hiç unutmam bi gün babam salondan bir tane sandalye getir dedi. iki tane getirmişim. bence paranormal.
    1 ...
  10. 88.
  11. rüyamda hayatımı çok derinden değiştirecek bir olay yaşadığımı gördüm 2 gün sonra o olayı yaşadım.
    10 ...
  12. 87.
  13. tanrılar biraraya gelmiş insanlığın üzerine nasıl bir felaket salsak diye tartışıyorlardı. duvar arkasından kulak misafiriyim ben de. sonra biri dedi bitmeyen yağmurlar yağdıralım hepsi boğulsun. ben de hemen gemi yapmaya başladım bana yardım edenlere yer var dedim. başta kimse oralı olmadı inananlarla gemi yaptık felaket 6 gün sürdü sonunda hepimiz kurtulduk.
    0 ...
  14. 85.
  15. Arkadaslarla muhabbet ederken basimiza bisey gelecek dersem %80-90 geliyor.
    1 ...
  16. 84.
  17. Yavanda yüreyen siyah bi gölge gördüm tövbe esrağfurullah olaylardır.
    2 ...
  18. 83.
  19. x bir yerde bir kaç gün kalmalı kampa gittik beş kişi gölün kıyısında oturuyoruz saat akşam 5 6 civarı hepimiz bir anda yere yattık.üzerimizden kanatlı ejderya geçtiğini söyledik aynı anda. birbirimizden habersiz kimimiz yazmaya kimimiz de çizmeye karar verdik. çizimler ve tarifler birbiri ile örtüşüyordu. kanatlı ejderyaların gerçekliğine o gün inanmaya başladık.
    4 ...
  20. 82.
  21. Yuvarlak avize duyları vardır hani...
    Bir gece anneannemlerde kalıyorum. Yatak odasından çarşaf yastık aldım, duyu çevirip lambayı yaktıktan sonra çarşafı yatağa serdim. Çat lamba kapandı. Gittim baktım duy kapatılmış. Açıp tekrar çarşafı düzenlerken çat yine kapandı. Bir daha açtım, duya bakıp beklemeye başladım. 1-2 dakika bekledim hiçbir şey Yok, tam yatağa gitmek için arkamı döndüm çat yine kapandı. Ve o duyun dönmesinin çıkardığı sesi de duymuştum.

    Sikerim yatağını dedim koşa koşa gidip Annemin yanına yattım.
    11 ...
  22. 82.
  23. rüyamda Allah beni seviyorsa yağmur yağsın diye dua etmiştim. rüyamda yağmur yağdı...
    uyandığımda Edirne de bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Günü net hatırlamıyorum ama ( 3-4-5 ) gün önceydi.
    arkadaşlar olaya nefs perspektifinden bakmazsak sıkıntı yok...
    olaya bir izah getireyim ; 5 kere aklımı kaybetme eşiğine geldim.
    kimsenin günahını almamak için de nazardan mı ? değil mi ? ikilemine cevap için de, istişare kıldım.
    ha nazar değecek bir aklım yok... Kem göz işte. Hepsini de RAbbimin rızası ve sevgisi için bağışladım... Başıma bir olay geldiğinde de Allah beni sevmiyor, sevse böyle olmazdı gibi çocuk gibi mızmızlandım. sanırım bu olaya, bir cevabıydı Rabbimin.
    4 ...
  24. 80.
  25. 79.
  26. çaylaklıktan yazarlığa geçtiğim vakit paylaşacağım enstantaneler.
    3 ...
  27. 78.
  28. Daha tercih sürecini bırak sınava bile girmemişken gideceğim üniversiteyi üç kez rüyamda görmek , pardon kabus
    0 ...
  29. 77.
  30. eskişehirde öğrenci olduğum zamanlarda bademlik deki dersimden çıktım ve odunpazarından aşağı doğru yürüyerek çarşıya gidiyordum. aylardan ocak veya şubattı sanırım. önceki günler de epeyce kar yağdığı için yol kenarlarındaki kar yığınları hala olduğu gibi duruyordu. bilenler bilir yolum üzerinde türk telekonum değişik mimariye sahip yeni bir binası vardır. üst tarafı sivri bir üçgen mermerimsi çıkıntıyla caddeye doğru bakar. biraz dalgın bir şekilde tam o binanın önünden geçerken dondurucu soğuğun içerisinde yaşlı bir amca dikkatimi çekti.

    odunpazarına doğru yürürken (yani aradığı yönün tam tersi istikamette) gelip geçenlere reşadiye camiinin yerini soruyordu. üstü başı harap halde ve soğuktan nevri dönen amcayı gelip geçen herkes çarpıp geçiyor ama kimse cevap bile vermiyordu. ağlamaklı bir şekilde şansını tekrar tekrar deneyen amcanın sesi içimi o kadar acıttı ki görmezden gelemedim amcayı ve yanından geçerken birden yardım etmek için durdum, tam bahsettiğim binanın önünde. benim durmamdan 1 sn sonra bahsettiğim binanın sivri çatısının ucunda oluşmuş hiç abartısız onlarca kiloluk buzdan sarkıt tam yarım metre önüme düştü. amca için durmamış olsaydım belki de kafatasımda patlayacaktı.

    buz kütlesi o kadar büyüktü ki ve öyle bir ses çıkardı ki etraftaki bütün kadınlar çığlık attı. ben o çığlık sesleriyle donup kaldığım yerden uyandım ve amcaya gel amca ben seni götüreyim dedim. 3-5 dakikalık yol boyunca amcanın minnet sözlerini duydum hep. caminin oraya oğlu gelip alacakmış. kalacak yeri yokmuş eskişehir'de ve oğlunu bulamazsa o gün sokakta yatacakmış. çok üşümüştü. caminin altındaki çay ocağına oturttum amcayı bi çay ısmarladım, kendim de içtim 1 tane. oğlu hala gelmemişti. giderken çaycıya tembihledim,"oğlu gelmezse belediyeyi ara yardım etsinler amcaya "dedim. giderken bikaç bardak çay yemek yiyebileceği biraz para verdim amcaya. bildiğin beşinci boyut kıvamında bi anıya sahiptim artık. siz siz olun yaşlılara yardım edin.
    3 ...
  31. 76.
  32. okulda basket oynayan arkadaşların topu kaçmıştı. ben de gelişine tekmeyle vurdum ve 20 metre mesafeden basket oldu. bunu hiç unutmam.
    3 ...
  33. 75.
  34. Bi kaç gün önce kaavede elemanın biri, yağmur başlamadan gideyim ben dedi. Hava açık bulut yok anasinisatiim. Yağmaz dedim. 10 dakkaya kalmaz başlar abi dedi bu. Adam çıktı tam 6 dakika sonra yağmur başladı. Tırstım amk. Sordum romatizmal bişey değilmiş. Hep öyleymiş bu ipne. Hatta kaçak define arayıcıları buna para verip yer gösteriyorlarmış. Var derse kazıyolarmis.
    6 ...
  35. 74.
  36. Insanlar isterse dogaustu olaylar bile yapabilirler saka bir yanada teknolojinin hepsi zaten dogaustu degil mi en basitinden telefon bunun neresi dogallik dogal haberlesme dedigin dumanla yapilir bak yazacagim utopik kitabimda dumanla ilestisimi de yazicam.
    2 ...
  37. 73.
  38. küçükken bulutları hayvanlara benzetmek, başka yok.
    3 ...
  39. 72.
  40. bir arkadaşım arkadaş ortamında "ben asla sigarayı bırakmam." diyip ertesi gün birden bırakmıştı. bu olay benim için yeterince doğaüstüydü.
    5 ...
  41. 71.
  42. 70.
  43. üniversite okurken başıma gelen olaydır.

    üniversite öğrencisiyken yurtta kalıyorduk. yurt tertemiz, odalar en fazla 4 kişilik, yerler halı falan güzel bir yurt.

    bizim fakültenin dersleri geç biterdi. bu nedenle her yıl 4 meslektaş öğrenci yurtta sadece biz kalırdık. herkes evinde olurdu, yurt bayağı sessizleşirdi.

    benim kaldığım oda, en üst katın koridorun sonundaki en son oda. odanın hemen yanında duşlar var. gece duş açılıyor, gidiyor kapatıyorum. odaya girince tekrar açılıyor. tekrar gidip kapatıyorum derken bekledim biri şaka mı yapıyor diye, gelen giden yok. sonra açılmadı. acaba doğa üstü birşeyler mi oluyor diye düşündüm, arkadaşlara da anlattım.

    ertesi gün baktım yurt görevlisi küfrede küfrede koridorun başındaki bir odayı temizliyor. "hayırdır abi" dedim, "yav yeni temizlediğim odaya kim girdiyse yatakları hep dağıtmış, halılar dönmüş. kapıyı da kilitlemiştim, anahtar da bir tek bende var" dedi. neyse adam temizledi gitti. yarım saat sonra geldi ama yine sövüyor," kim bozuyor lan burayı" diye. adam yine halıları düzeltti, yatakları topladı düzeltti, camı kapattı. odaya iyice baktık kimse yok, dolaba saklanan vs var mı şaka yapan diye. kimse yok. odayı kilitledi, kapının önünde konuşuyoruz abiyle, derken içeriden bir gürültü koptu. kapıyı açtık, cam açılmış duvara çarpıp çarpıp geri geliyor, halılar ters dönmüş ve yatakların altına tekrar itilmiş ki yataklar ranza ve tüm yataklar bozulmuş, yastıklar yorganlar yerde hep. abi, "ben bir daha buraya gelmem" diye bağırarak kaçtı. sonra bu olay tekrarlamadı ya da tekrarladıysa da duymadım.
    7 ...
  44. 69.
  45. yazarların başına gelen doğaüstü inanılması güç durum/durumlardır.

    işbu yazacaklarım, asla dalga geçmek kişi/kişileri ürkütmek, ve/veya dikkat çekmek için girilmemiş olup gerçekten başıma gelen bir olayın naklidir.

    kısa öz ve özet geçeceğim;

    1995 yılının eylül ayı idi, havalar yeni soğumaya başlamış ve ara sıra yağmurlar yağıp soğuk rüzgarlar ile insanın içine içine işliyordu. o gün valide hanım evde makarna yapmış en sevdiğim sosuyla beraber ikram etmeden önce, makarnanın suyunu kevgir aracılığı ile bir legenin içine süzdükten sonra, gözlerimin içine bakıp sıkıca tembihleyerek şöyle dedi;

    +evladım, sen sen ol sakın bu hamur suyunu asla lavaboya ve ağaç diplerine dökme,
    -neden anne? neden dökmeyeyim ki?

    +evladım lavabo giderleri kanalizasyonda birikir buda nimete hakarettir,
    -peki ağaç diplerine neden dökmeyeceğim anne, o neden?

    +bak evladım, bizim göremediğimiz ama yaşadıklarına iman edip inandığımız cinniler gece ağaç diplerinde ve pis yerlerde pineklerler sakın ola, sıcak suları ağaç diplerine dökme aman ha, başımıza bir iş gelir.
    -peki anne olur dökmem.

    akabinde içi sıcak makarna suyu dolu olan legeni küçük ellerim ve kısacık boyuna rağmen yüklenip, dışarıya çöpün kenarına dökmek için gidiyordum, giderken iki* kedi bahçenin içinde koca karıların akşam 5 sefalarından kalma minderlerinden kalmış ve onun üstünde miskin miskin oturuyorlar idi, bu iki kedi siyah beyaz karışımı daha evvel hiç mahallem de görmediğim kedilerdi, sonra bu kediler dikkatimi çekti, kedilere doğru elimde legen ile gidip annemin dediği sözü tutmayarak, kimse döktüğümü görmesin diye, bahçenin en köşe ve kuytuda olan ağacın dibine sıcak hamurlu suyu döküverdim, sonra oynaya söylene geri dönerken, az evvel gördüğüm kediler, kafaları 365 derece dönerek beni seyrediyorlardı, ve benim üzerimden dikkatlerini hiç ayırmadılar ve bende şimdi bunlara pist desem kaçarlar dedim, sinir olmuştum kedilere ve pist dedim kediler gözlerini bile kırpmadan bana gözlerini dikmiş bakıyorlardı, az evvel ben onları korkutacağım diye düşünür iken, şimdi onlar beni korkutuyor idi, sonra ben hızlıca uzaklaşmaya başladığımda bahçenin tam çıkışına geldiğimde tekrar dönüp baktım ve kedilerin gözleri ateş rengi aldı ve kocaman olup büyüdüler, evet bu beni çok tırsıtmıştı, akabinde soluğu evde almıştım, hiç bu kadar hızlı koşmamıştım, ondan sonra sporcu olmaya karar vermiştim zaten.

    (bkz: cinli hikayeler)
    2 ...
  46. 68.
© 2025 uludağ sözlük