bugün

sinema sanatında sahip olduğu rolü iyi oynamak,güzel canlandırmak,içinde hissedebilmek,
perdeye en samimi şekilde yansıtabilmektir.kısacası nuri alço'yu nuri alço,tecavüzcü çoşkun'u tecavüzcü coşkun,banu alkan'ı banu alkan yapan şeydir.
(bkz: rolun hakkını ver hakkını)
tom hanks ve danzel washington gibi isimleri efsanelestiren allah vergisi yetenek.
abd de kısaca oscar a aday gosterilme de denilebilir.
herhangibir filmde aldığı rolü en iyi şekilde canlandırmakla kalmayan aktörün, aynı zamanda özgünlüğü ve ustalığıyla oynadığı rol ile filmi sürüklemesi. al pacino' nun scarface' deki tony montana rolü mükemmel örnektir.
tiyatro oyuncularının oyunlarının mükemmel bir şekilde çıkması için gösterdikleri çabadır.
(bkz: arabanın hakkını ver)
fikret kuşkan denilince akla gelen durum.
robert de niro'nun, bir taxi driver, bir the deer hunter, o da olmadı cape fear, ya da raging bull'daki oyunculuğu ile cevap olduğu durum..
marlon brando'nun neredeyse her filminde bırakın rolünün hakkını vermeyi, oyunculuk dersi vermiştir. hatta eski empire dergilerinden birinde last tango in paris'te ki performansı ders olarak aktarılmıştı. bir de baba filmleri vardır ki, hayran olmamak elde değildir.
(bkz: erkan can)
uğur yücel için söylenmiş söz..
(bkz: rolonun hakkını vermek) * *
beren saat- (bkz: beni beni bihterini)*