revolution

    92.
  1. ezel tadında ilerlemeye başlamış dizi, arkadaş milletin bu kadar birbirinin düşmanı olup bu kadar ortak iş çevirdiği. taraflar arası transferin bu kadar yoğun olduğu iki dizi gördüm birisi ezel birisi revenge*. moda oldu bu sıralar.
    8 ...
  2. 91.
  3. konusu ilginç ama karakterleri de bir o kadar kalitesiz dizi.
    rachel matheson karakterini canlandıran kadının suratında hep "gülsem mi, ağlasam mı?" ifadesi var. kadının hangi duyguyu yaşadığını ilk bölümden beri çözemedim.
    bir de ışıklandırması çok garip. adama hem sarı tepe ışığı veriyorlar, hem de anahtar ışık sarı. bi surata gün boyunca hiç gölge düşmez mi? sizin yaşadığınız dünyada kaç tane güneş var mına koyim?

    bahsettiğim ifade aşağı yukarı şöyle bir şey.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/517096/+
    bu kadın üzgün mü, mutlu mu, tedirgin mi, şaşırmış mı? hangi duyguyu vermeye çalışıyor bu?
    7 ...
  4. 13.
  5. across the universe filminde jim sturgess*'in seslendirdiği şarkıdır. hikayenin akışı ve sonu ile büyük uyum göstermi$tir.

    filmde kullanılışının hikayesi şudur;

    -dear prudence başlığında yer alan #4434254 no'lu entry'deki üçüncü linkte yer alan videonun son kısmına bakınız öncelikle-
    --spoiler--
    esas kızımız lucy, yukarıda bahsi geçen video'nun sonunda elindeki megafon ile kitleleri coşturan sakallı arkadaş ve tayfasının saflarına katılmıştır. eski sevgilisi savaşta ölmüş ve abisi orduya alınıp savaşın orta yerine çekilen bir hatun kişi olması sebebi ile savaş karşıtı projelerde yer alması makul karşılanabilir tabii ki. fakat esas kızımız hadisenin bokunu çıkartmış, eve gelmez olmuştur. esas oğlanımız, canımız, ciğerimiz, gariban jude da bu hadiseye içerlemiştir. sürekli paco adındaki devrimci arkadaş ile sıkı fıkı pozlar veren yavuklusunu kıskanmış, durumu çamaşırhane gibi enteresan bir yerde açıklama gayretine girişmiştir. aşağıda linki verilen videonun 00:38 - 01:00 arasındaki zaman diliminde her ilişkinin vazgeçilmezi olan güzide bir diyalog oluşur. sonra hadise çığrından çıkar. esas oğlanımız ortamı basar. işte o diyalog;

    + shaggy... i don't want!
    - jude, you know nothing about him... hıh.

    shaggy namlı karakteri lavuk olarak adlandırmamıza ön ayak olan en önemli nüans aşağıda yer alan video'da geçen "but when you talk about destruction, don't you know that you can count me out" ve "but if you go carrying pictures of chairman Mao, you ain't going to make it with anyone anyhow" sözleridir. jude kardeşimiz lavuğun karakterini çözmüştür.

    tabii ki kahramanımız jude, blackbird başlığında yer alan #4434355 no'lu entry'nin spoiler kısmında bahsedilen hadise dolayısı ile haklı çıkacaktır. her zaman olduğu gibi. ah şu erkekler. ne kadar rahat farklı gösterebiliyorlar kendilerini hatun kişilere.
    --spoiler--
    http://www.youtube.com/watch?v=1XWM2LhVOKc
    6 ...
  6. 22.
  7. Dizimag'ta 1.sezon 1.bölümünün yayınlandığı dizi. Çok iyi bir diziye benziyor, konu itibariyle gerçekten hoşuma gitti. ilk bölümünde ki mantık hatalarını ve amcanın cüneyt arkınlığını görmezden gelip diğer bölümlerini bekleyelim diyorum.

    Elektriksiz bir hayat.. Bakalım nasıl gidecek dizi.
    5 ...
  8. 32.
  9. jj abrams'ın yeni sikkosu. dünyada bir felaket olmasını bu kadar canı gönülden isteyen adam görmedim ben.
    5 ...
  10. 118.
  11. Son yılların en aptal senaryosuna sahip dizidir.
    Efendim dünyada elektrikler gitmiş. Bilinmeyen bir nedenle Elektrik üretilemiyor.
    Fizik benim alanım değil uzun uzun açıklamaya girişmeyecegim. Ama en basitinden Eğer elektrik olmasa insanlar bir an bile yaşayamaz.
    Zira sinir sistemi de dahil pek çok sistem elektrikle çalışıyor.
    4 ...
  12. 11.
  13. ayrıca bir the beatles şaheseri.

    You say you want a revolution
    Well, you know
    We all want to change the world
    You tell me that it's evolution
    Well, you know
    We all want to change the world
    But when you talk about destruction
    Don't you know that you can count me out
    Don't you know it's gonna be all right
    all right, all right

    You say you got a real solution
    Well, you know
    We'd all love to see the plan
    You ask me for a contribution
    Well, you know
    We're doing what we can
    But when you want money
    for people with minds that hate
    All I can tell is brother you have to wait
    Don't you know it's gonna be all right
    all right, all right
    Ah

    ah, ah, ah, ah, ah...

    You say you'll change the constitution
    Well, you know
    We all want to change your head
    You tell me it's the institution
    Well, you know
    You better free you mind instead
    But if you go carrying pictures of chairman Mao
    You ain't going to make it with anyone anyhow
    Don't you know it's gonna be all right
    all right, all right
    all right, all right, all right
    all right, all right, all right
    4 ...
  14. 110.
  15. 31 Mart 2015 itibariyle Türkiye'de ilk akıllara gelen dizidir.
    4 ...
  16. 88.
  17. başroldeki charlie charlie'nin neden alnını her daim o şekilde yaptığını düşünmekten konuyu kaçırdığım dizi. 2. sezon 25 eylülde başlayacaktır.
    3 ...
  18. 99.
  19. izleyip izlememek arasında kararsız kalmış olduğum diziydi. ilk 5 bölümü izler, sararsa devam ederim diyordum. ta ki 3. bölüme kadar...

    --spoiler--

    --spoiler--

    s1e3 de stephen king'in mahşer adlı eserine selamını çakmıştır. eseri okuyanlar bilirler, larry underwood karakterini hatırlayacaklardır. Aaron dizide billy underwood adında birinden bahsediyor.

    tesadüftür dedim fazla kurcalamadım. ancak miles, nora ile birlikte asilerin kampına gidince, pedere kendini stu redman charlie'yi frannie olarak tanıtınca anlık bir şok yaşadım. acaba dedim mahşeri mi diziye çekiyorlar, hani konu da biraz pararlellik gösteriyor. eserdeki karakter adlarını da birebir sarfettiler.

    --spoiler--

    --spoiler--

    araştırmaya başlayacaktım ki, yok dedim bu gizemle izlemek daha güzel. sonuç olarak daha ne kadar mahşere selam verirler, birebir örtüştürürler sadece görmek için; sonuna kadar izlemeye devam.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük