dürüst olmak gerekirse şehir içi kullanımda sıkıntı çıkarmayan, yeterli düzeyde bir araç.
hoşuma gitti.
rampalarda hararet yapmaya eğilimli. yaylaya gidilecek cinsten bir araç değil.
ama şehir içinde sıkıntısı yok.
şehirler arası yolda ise 110-120 km hızdaki sürüşte bir sorunu yok.
130-140'tan itibaren kontrolsüz hissettirmeye başlıyor. zaten en fazla yapabileceği de 160, taş çatlasın 170'tir.
yaşıtı araçlarına göre içi ferah olması çok güzel bir etken.
1.85 boy ve üzeri arkadaşlar kastettiğim şeyi anlamışlardır. *
edit: unutmadan, klima var. güzel de çalışıyor. ama..
çalışıyorken aracın çekişi ciddi oranda düşüyor.
bu sebeple en önemli donanım klima değil; hidrolik direksiyon. *
o yüzden klimalı diye 5 bin lira fazla vermeye gerek yok, pek bir işe yaramayacaktır.
zamanın orta sınıf arabalarından, bu gurubun en iyi arabsı 1.8 motora sahip clio 1 rsi 1.8 ile hemen hemen aynı alt yapı ile üretilmiş olan 1.8 rti dir, klima abs otomatik camlar arka fren disk ve 110 beygir motor gücüyle oldukça tatminkar bir araçtır, son olarak 160 kmh ile giderken önünüzde ani fren yapan mercedese çarpmaya kalkmayın, malum çarpmanın şiddetiyle mercedesle birleşip önden mercedes arkadan renault 19 görünümlü yeni bir araç ortaya çıkarabilirsiniz.
Hakkında kulaktan dolma bilgiler ile atıp tutulan arabalardan biri.
1.5 yıldır 1.6 RNE Hatcback '97 modelini kullanmaktayım.
ilk arabam. o kadar ilkki kullanmayı kendisiyle öğrendim.
Biraz detay vereyim araba hakkında;
1- Benzin LPG bitmedikçe kolay kolay yolda bırakmaz.
2- Yolda kalsa bile tek başınıza itebileceğiniz kadar hafiftir. *
3- Yedek parçaları kısmen ucuz kısmen ise pahalıdır. Mesela tüm ön takımı 100-150 tl ye değiştirebilirsiniz. Kolay kolayda Rot'u bozulmaz. Fakat Direksiyon kutusu sık sık ağrıza verdiğinden Piyasadaki Kutu stoğu kısa zamanda tükenmiş olacak ki sıfırı 500 TL
4- Kronik sıkıntısı yukarıda belirttiğim gibi Direksiyon kutusu. FAzla hidrolik yağı doldurmaktan ve köküne kadar direksiyonu sağa veya sola kırmaktan çok çabuk delinebilen bir direksiyonkutusuna sahip.
5- Abs'li modelleri varmış ama bendeki model bildik standart fren. Derslerde öğretildi araba 100 ile gidiyorsa 50 metrede durabilir diye. Ben 70 ile iderken 20 metre gibi bir mesafede ani fren ile kırmızı ışıkta durdum. Arkamdan gelen Mercedes 160 KM ile giderken ABS ile duramadı. Yani fren performansı ilk bakışta kötü ama arabayı nasıl kullandığınız daha önemli bir unsur.
6- Tamda mevzusu açılmışken o Mercedes duramadı bei 100-120 metre ileri savurdu. Benim arka tamponun sol tarafı çıktı yerinden ve eksoz düştü. Ama mersonun ön tamponu komple söktüm götürdüm peşimden. Izgara mızgara dağıldı kaput yamuldu. Hava yastıkları patladı. Bizde ise zaten çatlak olan orta reflektörün bir kaç parçası kırıldı.
7- Kazadan sonra arabadan soğuduğum için pek bakım vs. yapmamaya başladım. Km de şehir içi 22-23 yakarken şuanda 30 kr yakıyor. Tabi buna zamlarında etkisi var.
8- Yoltutuşu vs bence çok iyi. Sonuçta zamanın makam arabası.
En kısa zamanda değiştirmeyi düşünüyorum. ABS'li ve Klimalı versiyonu ile.......
zamanının yollarda kalan arabalarından... hem de tüm bakımları yapıldığı halde. hatırlıyorum da bir kere 2 km boyunca itmek zorunda kalmıştık. çok da ağırdı şerefsiz otomobil. gitme gitmiyordu.
1.6i rne modeli 90 hp beygir gücünde enjeksiyonlu motora sahip olduğundan çok performanslıdır. aynı zamanda bu modelde klima standart olup hava yastığı opsiyoneldir.
2000 model 1.6 rne klimalı modeline sahip olduğum araç. henüz 69.000 km'dir. kızım diye hitap ederim kendisine sıfır almış olup, 11 senede sadece 2 kere aküsünü 1 kere lastiklerini değiştirdiğim, yakıt yönünden şerefsiz mi şerefsiz, ama kullanış zevki, konfor açısından beleş bmw versen değişmem diyeceğim (bkz: atma recep din kardeşiyiz)araç. çukur, tümsek dinlemez nereye deh desen oraya gider lakin dur deyince frenleri kilitleyerek buzda paten yapma hissi yaşatan bu yüzden bol bol motor freni ve el freni kullanmak zorunda bırakan fransız menşeeli arabadır kendisi.
1988 yılında piyasaya sürülmüş, türkiye'ye ilk olarak 1994 yılında ithal edilmiştir. ilk olarak 1.4 karbüratörlü,1.6 karbüratörlü, ve 1.8 enjeksiyonlu motorlarla türkiye'ye gelen europa, sonraları 1.4 enjeksiyonlu motora sahip olmuştur. 1997 yılına kadar üretilen tüm europa'lar fransızdır. 1997 itibariyle bursa'da üretilmeye başlanan europa, 1998 itibariyle megane'da da kullanılan 1.6 90 hp güç üreten motora sahip olmuştur. en yaygın problem, özellikle karbüratörlü 1.6 arjantin yapımı motorların hararet sorunudur. bu motor renault 9 fairway, renault 11 rainbow ve renault 21 optima da da kullanılmıştır. yazın jiglesiz çalıştırılmaması ve kışın dahi hararet yapmasıyla meşhurdur.
ayrıca fransız modellerin boyası özellikle tavan ve kaput bölgelerinde ortalama 4 yıl içinde solmuştur. koltuk minderleri sertliğini çabuk kaybeder. üretildiği yıla göre tatminkar işçilik ve malzeme kalitesine sahip bir iç mekanı vardır.
ilginç bir ayrıntıdır ki fransa'daki tüm renault 19 lar analog saate sahipken türkiye'ye getirilen ve türkiye'de üretilen europalarda dijital saat kullanılmıştır. (1.8 rti hariç)
üretildiği yıllar içerisinde en büyük rakibi fiat tempra ve ford escort olan araç, genel anlamda fiat tempradan daha dayanıklı, ford escorttan daha dayanıksız bir yapıya sahiptir.
ilk arabam şahini satıp 19'a bindiğimde "insanoğlu neler yapıyor" dediğim. klima, abs, esr, sanruf, esp özellikleri bulunmayan çelik jantsız ancak hidrolik direksiyon gibi yüzyılın harikası bir buluşu üzerinde taşıyan gaz tenekesi....
özel donanım olarak 'beymen club' diye bir seçenek çıkmıştır.hava yastığı,özel döşeme ve direksyondan kumanda edilebilen teyp mevcut olmakla beraber sınırlı bir süre içinde üretilmiştir.en dolu model 1.8rti fransız yapımıdır.elektrikli ayna vardır ve teyp altında bulunan saat diğer renault 19'lar gibi dijital değildir.
hararet sorunu yüzünden 15 yılda kendi gibi neredeyse 10 araba parası harcamamıza neden olan baba yadigari fransız otomobili. 95 li yıllarda generallerin makam aracı, polislerinse toroslardan sonraki yeni ferrarisi olmuştur ayrıca kendileri.
