bugün

Süzme çeşmin gelmesin müjgan müjgan üstüne
Vurma zahm-ı sineme peykan peykan üstüne

Rize-i elmas eker her açtığı zahma o şuh
Lütfu var olsun eder ihsan ihsan üstüne

Dilde gam var şimdilik lutf eyle gelme ey sürur
Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne

Yardan mehcur* iken düştük diyar-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicran hicran üstüne

Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkına
Eylemişler Rasih'e bühtan bühtan üstüne

şiirinin sahibi osmanlı şairi.
"Nedîm Dîvânı'nda bir kasîde vardır, müjgân üstüne, hicrân üstüne, ummân üstüne kafiyeleri ve redifleriyle âdetâ akar. Nedîm, kafiyeyi teng edinceye kadar pür-gûluk ettikten (kafiye bulamayacak derecede çok şey söyledikten) sonra birdenbire coşar ve kasîde içinde gazel-serâlaşır ve bu girizgâha düşer;

Râsih'in bu matla'ın tazmîn idüp sâkî-i kilk

Nukl sundu çekdigim sahbâ-yı irfân üstine

ve Râsih'in beytiyle gazel'i açar. Âh o ne beyittir ya Rabbi! Çekik gözlerin uzun kirpikleri birbirine girift olarak süzüldüğü bir eski Türk meclisinde eski Türk gazel-serâsı nasıl bağrından vurulur ve nasıl hazzın bütün nüktesiyle yalvarır: "Süzme çeşmin gelmesin müjgan müjgan üstüne..."

Yahya Kemal "Edebiyâta Dâir"
(C.: Râsihîn-Râsihûn) (Rüsuh. dan) Temeli kuvvetli, sağlam. * Bilgisi, bilhassa dinî bilgileri çok geniş olan. * iyice oturmuş, dem ve damarlarına yerleşmiş, temeli sağlam ve kuvvetli olan.
dilde gam var şimdilik lutf eyle gelme ey sürur,
olamaz bir hanede mihman mihman üstüne.
*