bugün

populer muziktir,en cok dinlenendir, bilinen ritimlerin bilinmeyen sacma sarki sözleriyle harmanlanmasidir,yüzde yüze yakini ask üzerine yazilir. Teknik aygitlarla iki dakika icerisinde yapilir,iyi para getirir, söyleyenini de populer yapar, dünyanin ve hayatin populeritesini artirir,bir o kadar da igrenclestirir ve siradan hale getirir..
popüler kültürün tükettiği ve türettiği müzik.
kabuk değiştirmiş; elektro gitar, bas gitar, davul gibi enstrumanlarla yapılmaya başlanmış müzik türü.
sevgilim beni terkettin
oysa ben seni ne cok sevmi$tim

bu muzigin olayi budur.
Pop müzik, gündelik hayat ve sol

Gündelik hayat bütün metalaşmışlığına karşın, üstelik tam da bu metalaşmanın üzerinden bize hâlâ keyif ve haz imkanları sunar.

Pop müzik rock gibi tepkiselliği, muhalifliği dillendirmez, farklılıkları alabildiğine gidermeye çalışır

03/03/2002

EROL MUTLU

Pop müziğin ciddiye alınması gerekir. Çünkü en klişesinden en gelişkinine pop müzik gündelik hayatın sesidir, onun ritmiyle, sıkıntılarıyla, dertleriyle, hazlarıyla titreşir. Pop müzik bugüne dairdir. Gündelik hayat ve bugün ne kadar ciddiye alınıyorsa, pop müzik de o kadar ciddiye alınmalı.
Pop müzik ciddiye alınmalıdır; sırf gündelik hayatla sıkı fıkı ilişkisi nedeniyle veya zaten gündelik hayatın bir parçası olduğu için değil, aynı zamanda popüler olduğu, yani gündelik hayatı farklı biçimde, hatta tümüyle farklı biçimde tecrübe edenleri bir araya getiren ve kapitalizmin içinde yaşadığımız halinde, özellikle de büyük şehirlerde giderek nadirleşen bir aradalık mekânlarından biri olduğu için de ciddiye alınmalıdır.
Pop müzik rock gibi ya da alternatif müzik gibi tepkiselliği, muhalefeti dillendirmez, yani kendisini nispeten marjinal alanlarda konumlandırmaz; farklılıkların dili olmak yerine farklılıkları alabildiğine gidermeye çalışır, çünkü başka türlü popüler olamaz. Solun gündelik hayat pratiklerinde farklılıklara sıkışıp kalarak marjinal bir proje olmaktan kurtulmanın bir yolunu görmesi, yani sosyo-ekonomik farklılıkların belli bir duygu mecrasına akacak şekilde nasıl giderilebildiğini anlaması için pop müziğin dilini iyice analiz etmesi gerekir. Ama sırf analiz etmek de yetmez...
Çeşit çeşit sol proje var; solun en kısırlaştığı düşünülen şu halimizde bile çok sayıda sol proje var. Ama bunların hepsinin ortak noktası herhalde dünyayı daha yaşanabilir, daha sahici bir yer haline gelecek şekilde değiştirmek, yani gelecek için umut vaat etmektir. Dünyayı değiştirecek bir projenin en zorlu, çatallı sorunu ise gündelik hayatı kavramak, gündelik hayata müdahale etmek, bu hayatı nasıl değiştirebileceğine dair düşünmek, ama esas önemlisi bu alanda neler vaat ettiğini ortaya koymaktır.
Kopya ile asıl arasındaki rabıtanın alabildiğine dolambaçlı bir hal aldığı, zihinlerin kopyayı asıl gibi tecrübe etme çaresizliğine kıstırıldığı bu modern zamanlarda gündelik hayatın görünürdeki rutinini asıl gibi algılayan bir zihniyet, insanlığın gelecek "umudu" değil, olsa olsa "nostalji" olur. Kuşak nostaljilerinin, burada özellikle 68'lileri anmak gerekiyor elbette, bugüne ve yarına derin izler bıraktığı şu halimizde gelecek umudunun nostaljikleşmesi de bana hiç paradoksal görünmüyor. Bugün bir sol projenin
"nostaljik" olmayıp, ciddiye alınabilmesi için, gündelik hayatla sırf analitik değil, yani yukarıdan bir yerlerden değil, duygusal olarak da ilişki kurması, gündelik hayatı fevkalade ciddiye alması gerekiyor.
Pop müzikle bugünün solu arasında nostalji üzerinden bir akrabalık kurulabilir gibi geliyor bana. Geçenlerde izlediğim bir müzik kanalında, çiçeği burnunda bir yeni popçuya gelecek için planları sorulduğunda, "nostalji
olmak istiyorum" cevabını vermişti. Gencecik bir popçunun hedefini nostalji olarak tespit etmesi garip görünebilir ilk bakışta, ama pop müzikte kalıcılığın klasik değil
"nostaljik" olduğu düşünülürse bu tespit çok da doğrudur.
Bir pop eserin nostaljik olabilmesi için, yani gelecekte bugünü yaşamış olanlar tarafından yeniden tüketim çevrimine sokulabilmesi için, bugünle, gündelik hayatla, ritim ve melodi ve sözler aracılığıyla alabildiğine anlamlı bir ilişki kurması lazım. Daha bilimsel bir terimle söylenecek olursa, bu anlamlılığın seviyesi ile bir pop müzik eserinin gelecekte
"nostaljik" olma ihtimali arasında kuvvetli bir korelasyon var.
işte akla hemen gelen birkaç örnek: Cem Karaca'nın, "işçisin Sen işçi Kal", "Hep Bir Hallı Turhal'lıyız" gibi eserleri değil ama "Belki Bir Gün Hayatta" adlı eseri nostalji oldu bugün; yani reaksiyoner (tabii o zaman öyle olduğu düşünülmüyordu) bir sol dil veya feodal-sol karışımı bir dil değil, hayata dair duygular bugüne taşınabildi. Onca pop-sol eser içinden bir tek bugün hâlâ Sabahattin Ali'nin dizeleriyle "Başın Öne Eğilmesin" yaşayabiliyor; üstelik bugün bu eseri icra eden gençlerin Sabahattin Ali'nin kim olduğunu bildiklerinden bile şüpheliyim. Ajda Pekkan'ın ise tümden nostalji olduğunu söylemek bile gereksiz.
Ama burada hemen şu çok önemli açıklama da eklenmeli: Pop müzik eserlerinin nostaljik olması sırf üretildikleri dönemle anlamsal münasebetine değil, en az onun kadar müzik endüstrisinin (ve genel olarak kültür endüstrisinin) işleyişine de bağlıdır.
Solun ise gelecekte "umut" olabilmesi için duyguyu asla ikinci plana atmayacak şekilde gündelik hayatla akli ve duygusal sıkı ilişki kurması gerekiyor. Bunun için pop müziğin, sırf kültür endüstrisi üzerinden tahliliyle kendini sınırlamaması, bu müziğin sesine de kulak vermesi, yani solun pop müziği ciddiye alması lazım.
Gündelik hayata müdahale etmek demek, elbette bu alanın günümüzde insanın belki alışkanlık, belki çaresizlik, yani alternatifsizlik (hissiyatı) nedeniyle ama en çok da popüler kültürün sunduğu hazlarla katlanmayı sürdürebildiği metalaşmışlığıyla cebelleşmek demektir. Ama eğer bu hayatı dönüştürmek söz konusuysa o zaman alternatifler tasarlamak ve bunları canlandırmak ve ayakta tutmak gerekir.
Gündelik hayat bütün metalaşmışlığına karşın, üstelik tam da bu metalaşmanın üzerinden bize hâlâ keyif ve haz imkanları sunar. Kendi oyunlarımız, kaçamaklarımız, entrikalarımız, aslında tam da gözetim altında olan ama bizim kendimize ait sandığımız alanlardaki mahrem tecrübelerimiz bir yana, medyaya baktığımızda bile bu imkanları derhal gözümüze çarpar: Arkası yarınlar, yerli yabancı diziler, cehaletin ödüllendirildiği büyük ödüllü yarışma programları, Reha Muhtar'lar, dedikodu dergileri, dedikodu gazeteleri; hatta bizzat bulvarlaşan ciddi gazeteler, daha niceleri ve pop müzik.
Dönüştürmeyi gerçekten ciddiye alıyorsa, solun dönüştüreceği gündelik hayat pratiklerine sunacağı alternatif, mevcudun tam tersi bir ciddiyette değil, bilakis metalaşmış hazları sahicileriyle ikame edecek bir şenlikte olmalıdır. Yani solun metalaşmamış Ajda Pekkan'lara, Reha Muhtar'lara ihtiyacı vardır. Bunun için de önce mevcutların ciddiye alınması gerekir.
gündelik hayatın sesidir, evet ama, gündelik hayatta iş olmadığınıda hatırlatan sestir aynı zamanda.
son beş on yılda yapılanları daha ziyada popülerin pop'una değil de, ingilizce pop * fiilinin anlamsal içeriğine daha bir uygun gibidir... parlayıp sönüyorlar vesselam...
yaratıcılıktan yoksun, müziği sadece para kaynağı olarak gören, her klipte vücudunu sergileyerek, müzikle değil de vücuduyla insanların ilgisini çekmeyen çalışan kişilerin yapabileceği müzik türü.
öyle ya da böyle hayatlarımızın fon müziği.
(bkz: ne müziği)
son zamanlarda özellikle türkiye' de rant için, para için, ya da sadece erkekler açısından hatun bulmak için, beğenilmek için yapılmaya ba$lanmı$ müzik türüdür. sadece bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama $arkıların özellikle sözleri giderek kendini kaydediyor, giderek saçmala$maya hatta salakla$maya ba$lıyor.

"çakkıdı çakkıdı" gibi bir $arkının, "sana a$kım midyum" gibi $arkıların yanı sıra güzel $eylerde çıkmıyor değil aslında. fakat o güzel $eyler aslında eskilerin yeni coverlanmı$ hallerinden ba$ka bir $ey değil. kendi içinde rutin bir tekrara giren bu sektörün bu kadar soyutla$masının sebebi ki$iden ki$iye deği$ir olmasına rağmen, neden kimse bunun farkında değil ya da neden farkında değillermi$ gibi davranıyorlar, i$te orası merak konusu..

bu tür $arkıları seven insanlara bir $ey söylemek ise, o bok attığım saçma rutinin içine balıklama dalmaktan ba$ka bir $ey değil. çünkü zevkler ve renklerin tartı$ılmayacağını ilk okulda öğrenmi$ biz mükemmel eğitim sistemi çocukları olarak, dinleyenlere bok atmamakta, yapanları tebrik etmekteyiz..
hayatımıza hep eşlik eden olmazsa olmaz müzik türüdür.en dinlemeyen adamın bile gözü kulağı hep bu şarkılara gider ister istemez.pop albümleri dile sakız olabilecek hit şarkılarla tanınır,sanatçılar bu şarkılarla çıkış yapar ama albümlerinde bir yerlerde mutlaka buram buram emek ve duygu kokan şahane şarkılar da yine bu albümlerde hayat bulur.
nazan öncel pop müzik yapar.aşkım baksana bana pop şarkısıdır ve dinlerken eğlendirir,o kadar.dinler geçersiniz.o da zaten bu şarkıyı, "dünyayı değiştiricem lan bu şarkıyla" diye yapmaz.bilir ki o şarkı da sabun köpüğüdür.Öte yandan aynı nazan öncel albümünde omzumda ağla gibi bir şarkı da yapmıştır.
ayrıca bu ülke popüler kültürü içerisinde barış mançolar,sezen aksular,ajda pekkanlar,funda ararlar,nilüferler ve daha nice başarılı yıldızlar yetiştirmiştir.
pop sözcüğünün son yıllarda yaptığı kötü çağrışımlar, ipini koparanın albüm yapması ve doğal olarak da dinleyicinin beğeni eşiğinin daralması olabilir.
nihayetinde pop müzik reklam gibidir.olmazsa olmaz.

erol mutlu nun dediği gibi Pop müziğin ciddiye alınması gerekir. Çünkü en klişesinden en gelişkinine pop müzik gündelik hayatın sesidir
dıb tıslı müzik olarak anlaşılan müzik türü.
türkçe sözlü hafif batı müziğidir.

genel itibariyle arka fonda "üçyüz beşyüz üçyüz beşyüz" şeklindeki bir ritmin üstüne sözler yazılmasıyla meydana gelir. çoğu zaman yeni çıkan popçular tarafından rezil edilen müzik tarzıdır.

(bkz: popçular dışarı)
ruhun, sanatın ya da para kazanma dışında hiçbir amacın ortaya konulmadığı müzik.

(bkz: cehalet)
şarlatanların yaptığı müzik.
mikrofana para diye bakanların yaptığı müzik.
türkiyeye göre değerlendirirsek gerçekten müzik bile denemez. ama pop müziği eskileri baz alarak düşünürsek orda durmamız lazım. zira pop müzik diğer müzik türlerini de içinde barındırır. şuan da ağzımız açık izlediğimiz rock gitaristlerinin yaratamayacağı kadar güzel gitar sololar, prograssive davulcularının aklına gelmeyen ritmleri ilk o pop müziklerde dinledik.
embesil bünyelerin çeşidini, makamını, temposunu, kullanılan marşları anlamadığı müzik türü.

öncelikle; o dönemde popüler olan her müzik türünü temsil eder.

bu country de olabilir *, bu rock and roll da olabilir *, bu hip hop bile olabilir *.

1950'lerde pop müzik günümüzün özgün müziğidir *, 1960'larda ise yerini beach boys'a bırakmıştır *, 1970'lerde ise disko şarkılarına ve yavaş şarkılara dönüşmüştür* *, 1980'lerde Michael Jackson'un 104 milyon adet satan Thriller albümüyle yeni bir şekil almıştır.

Günümüzde 200 bin satıp platin plak verilen ferhat göçer'leri düşününce; gene gözünüzün önüne getirin bir bakalım. 104 milyon ne demek? beyniniz matematiğe basmaz ise hesaplıyayım : 520 adet ferhat göçer.

Doğal olarak endüstri Michael Jackson ile değişmiştir. 104 milyon adet bok satılsa, ertesi gün herkes kendi bokunu poşetlere sıçıp satmaya çalışır.

1990'larda yerini country'den Shania Twain ve Alanis Morisette'ye; Latin müziğinden de Ricky Martin ve Shakira gibilerine bırakmıştır.

2000ler ise rap akımıyla başlayıp yerini R&B ve hip hop'a bırakmıştır. Eminem, Black Eyed Peas, Justin Timberlake vs. günümüzdeki popüler müziği temsil etmiştir.

Gerizekalı bir çeşit insan kitlesi "ben rokçuyum abi heyo gitar" diyen 7 adet akoru basmayı öğrenip kendini Van Halen zanneden öküzlerin gözünden kaçırdığı bir şey de vardır. AC/DC Thriller'dan sonraki en fazla satan albümü yapmıştır. Takiben Eagles ve Pink Floyd gelmektedir. Beşinci de gene pink floyd'dur.

Bu vesile ile; AC/DC de popüler müziktir, Eagles ve Pink Floyd da popüler müziktir.

Lakin o dönemlerin "ünlü" müziklerini temsil ederler.

"Pohpu sikhem" demek; Haydn'ı sikem demektir. Amma velakin, Haydn günümüzdeki tüm müzik türlerinde kullanılan tüm marşları bestelere döken kişidir.
kim ne derse desin tartışmasız en güzel müzik türüdür.
dinlemesi en kolay ve zevkli müzik türüdür ki zaten adı bu yüzden popüler müziktir. her zaman her şekilde ruh halinize göre, yorulmadan dinleyebileceğiniz türdür. pop müziğin kalitesiz olduğunu söylemek haksızlıktır. herkes tarafından sevilen bir müziğin muhakkak içinde bir şeyler barındırdığını kabul etmeliyiz. tabi bu demek değildir ki her pop müzik kalitelidir. insanlar tarafından beğenilmesi bir eserin çok kaliteli olduğunu göstermez ama içinde ilgi çekici bir şeylerin olduğunu kesinlikle vurgular. yabana atılmamalı.
işin teknik kısmından anlamam ama sözleri şu minvalde olan müzik türüdür: "kavur beni kavur beni çalkala beni kavur beni / hop çıkalım çarşambaya / kurtlar kuzular yemesin bizi".
günümüzde b.ku çıkmıştır. ama devleri unutmamak lazım;
sezen aksu
sertab erener
barış manço
ve daha bir sürü dev..
rock, metal ve rap müziğe göre en az kafa ütüleyen, insanı en çok eğlendiren, her türlü ortama giden parçaların yapıldığı türdür.
ülkeye giren müzik türlerinin birden popüler sanatçılar tarafından alt yapıya konulması ve üstüne genellikle aşk ile ilgili saçma sözler yazılmasıyla oluşan dinlemediğim ama ağzıma takılan müzik türü. bu tanım türkiye için geçerlidir. tabii bazı büyük üstadları bu tanımın dışanda tutmak gerekir.