Didim'den yaşlı ingiliz bi' çiftin dubleks dairesini full eşyalı olarak satın alırken baktım ki kadıncağız salondaki piyanosunu öpüyor başını yaslıyor kendince mırıldanıyor falan. Normalde anlaşma olarak sadece televizyonu alacaklardı çıkarken. Ben de kıyamadım eğer istiyorsanız alabilirsiniz dedim. Ay teyze bi' mutlu oldu falan ağlamaklı görecektiniz. Sarıldıydı böyle. Ulan baştan öyle desenize zaten evet diyeceğim te allam ya. Bu yabancılar harbi çok mütevazı pek şeker insanlar. Velhasıl televizyon ile o eski püskü ahşap antika piyanoyu aldılar çıktılar.
Cidden bir enstrüman hele ki onunla bir ömür, uzun yıllar geçirilmiş ise gerçekten baş tacınız olabiliyor. Konu piyano olunca daha da bi' derin..
hayallerimi süsleyen enstrüman. sesini duyduğumda ve hele çalan birisini izleme ve dinleme fırsatım olduğunda hipnotize eden yegane şey.
kesinlikle hayranlık uyandırıcı.
çalma hayalim vardı fiyatını öğrenene kadar, sonra fiyatlarını keşfedince gitara yönlendim her liseli ergen gibi, sonrasında apaçilik sürecimi doldurunca soğuyup bıraktım ama hala içimde uktedir bir gün param olduğunda alıp çalmasını öğreneceğim.
Halkı askerlikten soğutmak ve tsk aleyhine propaganda yapmak suçtur.
Evet senin uğruna savaşacak bir şeyin yok, bunu zaten biliyoruz.
Ama bizim uğrunda savaşacağımız bayrağımız, vatanımız var.
Bizim var senin yok.
Fistanını giy ses çıkarmadan izle.
Not: kürt olduğu kendi beyanıdır.
Yoksa tanımam etmem bu kürdü.
Sanayi tipi kitapçılıkta değilde, modernite ve nostaljinin buluştuğu gerçek bir kitapçıda çalınırsa daha bir harika olur. Böyle Tarihin ruhu her bir yanına sinmiş bir mekan, eski ve hafif tozlu raflar, gölgeli ve çok parlak olmayan ışıklandırma. Technics marka hoparlör olmazsa olmazdır. ve tabi kahve kokusuda eşlik edecek tüm bunlara...
Hukuk bürosuna isim önerisi için ödül koyan ne yaptığı hakkında hiçbir fikrimin olmadığı yazar. Komşunun çocuğu için istiyor sanırım. Zira ucuz laflar, ergensi tavırlar, dar kelime dağarcığı, genişlemeden bihaber ufku ile hukuk okumuş birinin dünyada var olduğuna inanmak istemiyorum.
Baro kartının nasıl kullanılacağını bilmiyorsan onu da ben ogretebilirim. Aliye rona'nin sekreterinden randevu al hadi anacim. O bana iletir.
Başına geçip akşamları birkaç hüzünlü melodi çalsam, parmaklarım akıp geçse siyah beyaz tuşların üzerinden, moonlight sonata'yı çalsam yavaş yavaş, sonra vivaldi'den mevsimlere geçsem, zaman akıp geçse, yaşlansam o arada, bi de evlensem, karım da sevse piyanoyu, o da başucumda durup dinlese beni...
açıkçası fazla bir bilgim yok fekat garip duygular hissettiren müzik aleti. biraz bile dinlesem hemen ruh halim değişiyor. üzerime nedensiz bir rahatlık, ferahlık çöküyor.
lisedeyken müzik sınıfında bulunan bizim gibi birçok safkolozun size bunu öğreteceğiz diyerekten kaldırılıp bu dersi seçmesine neden olan kuyruklusunun bir şahane olduğu enstrüman.
insan piyanoda o dönemin popüler dizi jenerik müziği kan damlar yüreğime'yi çalar mı? biz onu çaldık. yetmedi nikah masasını da çaldık. üzerine blok flütte master yaptık. abv!