bugün

4. Ankara Film Festivali, 1992 - Emin Sivas - Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu
17. Uluslararası Frankfurt Film Festivali, 1990 - Tunç Başaran - En iyi Film ödüllerini almış, bir çocuğun hayallerinin gizlendği hafızalara kazınmış 1990 yapimi tunç başaran filmi. filmde bacaksızın nefs mücadelesi, düşleri, ve akılda kalan replikleri ile canımı yakan, " bak hayatta bunlar da varmış" dememe neden olan türk filmlerinin içinde nadide eserlerden birisidir.

yonetmen:
tunç basaran
senaryo:
kemal demirel
umit unal

oynayanlar:
rutkay aziz.... kerim
emin sivas .... kemal
serap aksoy .... kamile
yaman okay .... hizir
aysegul unsal .... feriha
taner barlas .... senayi
meriç basaran .... ulviye
meral çetinkaya .... münevver
yalcin güzelce .... hasan
sabriye kara .... asiye (as sabis kara)
özcan özgür .... abdurrahman
menderes samancilar .... tevfik
cemal san
suna selen .... sidika
müsfik kenter .... yetişkin kemal / dış ses ~yorum hariç kalanı http://www.sinematurk.com dan alıntıdır.~
tunc basaran imzali, odullu, sevimli bir turk filmi..
ara sıra trt 2 de karşımıza çıkan savaş yıllarındaki yoksul bir ailenin ve o ailedeki bir çocugun hikayesini anlatan, harika bir film...
piyasadaki gelmiş geçmiş en iyi türk filmi..
-piano piano bacaksız ne demek?
-yavaş yavaş bacaksız demek.
repliginin gectiği mükkemmel türk film.
madeni paraları topraga gömerek eskitip altın dişi olan ninenin dişini alıp bu paraların üstüne takıp deger kazandırarak antikacıya satma olayının gerceklestiği * en iyi türk filmidir.
tunç başaran tarafından yönetilen ve rutkay aziz, yaman okay, serap aksoy, meral çetinkaya gibi ustaların oynadığı, hakettiği ilgiyi görmemiş 1991 yapımlı türk filmi.
Savas yillarindaki bir cocugun psikolojisini en iyi anlatan filmlerden biri...
Kemal Demirel"in "Evimizin insanları" adlı kitabından yola çıkılarak yapılan "Piano Piano Bacaksız" adlı film, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında büyük bir beğeniyle karşılanmış ve çeşitli ödüller alan bir film olmuştu. Tunç Başaran'ın yönettiği "Piano Piano Bacaksız"ın senaryo yazımına Kemal Demirel de katılmıştı. Kemal Demirel, bu kitabında, bir çocuğun gözüyle, yoksul, ama sevgi ve umut dolu insanları anlatıyor. 1933-40 yılları arası istanbul'u. Haliç kıyısında bir yoksullar semti: Kasımpaşa. On odalı, eski mi eski, yıkık dökük, hemen hemen her odası kiraya verilen bir ev. Ve burada 'canıyla kanıyla yaşanan bir dünya'. Sıkıntıya katlanmasını bilen, yaşamını sürdürmeye çabalayan, didinen insanların, umutsuzluk nedir tanımayan insanların, yüreklerini ortaya koyan insanların dünyası. Sevgiyle varoluşlarının yeterli ve gerekli koşulu sayan insanların dünyası. (...) Sanırım pek az kitap bu denli sevgiyi ve insanlığı yüceltmenin ve yürekten paylaşmanın erdemine inanılarak yazılmıştır. -Yusuf Çotuksöken-
http://www.canyayinlari.c...kitap_ayrinti.asp?id=1011
(bkz: yavaş yavaş bacaksız)
çok, çok güzel bir film. türk sineması hakikaten dram sineması bir bakıma; bu film de onun emsalsiz örneklerinden.
hırsızlıkla dolandırıcılıkla geçimini sağlayan birkaç ailenin bir araya gelmesiyle oluşan büyük ailenin yaşantısını anlatır. aileler arasında kan bağı olmamasına rağmen kardeşçesine bir yaşam sürmektedirler. ya herkes açtır, ya herkes doyar o evde. bacaksız, bu evin küçük çocuğudur.
başka bir dünya mümkün dedirten, kahkahalara ve hıçkırıklara boğan bir klasik.
an itibariyle trt 2'de yayınlanan, hem hüzünlendiren hem de bir parça coşturan film.
etkileyici ve oldukça güzel bir filmdir. bir evde yaşayan fakir ama hayattan umutlu bir kaç ailenin yaşadıklarını ve hayata direnişlerini anlatır. izlenesi bir yapımdır.
1940'ların istanbul'u.
rutkay aziz'in sahte altınların satılışını anlattığı bir tiradı vardır ki ne denli kaliteli bir oyunculuk sergilediğini anlatmak için sözcükleri kifayetsiz kalır.
---kitaptan alıntıdır---

elli yıl geçti aradan, dünya daha çok zenginleşmedi, tam tersine çoğalan beton yapılarla birlikte insanların ruhları da kalıplaştı, betonlaştı.

---kitaptan alıntıdır---
bu akşam trt yeniden yayınlayarak içimizi yine hoş etmiştir .. kanımca türk sinema tarihinde üretilmiş en özgün ve sıcak yapımlardan biridir. bir de rutkay aziz vardır ki, bütün filmi rolüyle ve sesiyle şekillendirmiştir. bir kez daha yayınlasalar tekrar izletir kendini.
çok etkileyici bir film. rutkay aziz'in sanatçılığı ortaya çıkıyor.
yavaş yavaş bacaksız anlamına gelen, arada bir trt de çıktığında dayanamayıp kişide filmi tekrar hissi uyandıran çok güzel bir film.
belki de türk sinema tarihinin en "bizden" filmidir, bizim tinimizin, türkiye tini'nin yeşerdiğinin belirtisidir. küfürler, argo sözcükler ve ince esprilerle doludur film.

emin sivas'ın oyunculuğu o kadar başarılıdır ki, bir çocuk rolünü ancak bir çocuğun bu kadar iyi oynayabileceğini gösterir bize. ve metinler olağanüstüdür. müşfik kenter'in sesiyle daha bir etkileyici gelir izleyiciye.

elbet bir gün tekrar keşfedilecektir bu eser de, türkiye tini'nin adı konduğu vakit.
hey bacaksiz!..piano pianooo! .fılm in bır bolumunde sahte para basmak için yaşlı kadının altın dişini çekiyorlardı. hatırladığım kadarıyla.
tunç başaran'ın yönetmenliğini yaptığı 1992 yapımı bir film. piano piano, italyancada yavaş yavaş anlamına gelen bir tamlamadır.
izleyince gözleri nemlendiren tunç başaran filmi.
çok güzel bir film. tekrar tekrar seyredilsede aynı tadı veren filmlerden. 'yavaş yavaş bacaksız'