Heyhat. "Yapacak bir şey yok, elden ne gelir ki.." anlamı taşıyan kelime. Heyhat! Boşuna yazıyoruz, kullanan yok ki. Plaza dili ve ergen dilinden gına geldi.
(bkz: Gına gelmek).
müşkülpesent: zor beğenen, titiz.
bilmukabele: (karşılık olarak) ben de, size de, sizlere de.
Girift: iç içe girmiş, karmaşık.
Feriştah: Bir işi en iyi yapan kişi, işin ehli, uzman.
Sirayet: Yayılma, dağılma, bulaşma.
Canhıraş: dayanılamayacak şekilde üzüntü veren.
Aboo: Hayret nidası
Ağa: Baba,
Ağca: Beyaz,
Ağnanmak: At, eşek gibi hayvanın yuvarlanması,
Aha: işte,
Ahacık: işte burda
Alaçık: Ağaç dallarıyla iskeleti kurulmuş ve çul kilimle yada dallarla örtülü çadır. (ALACIK)
Alma: Elma
AMBAR : Hububat deposu,
Anadut: Buğday ve benzeri ekin destesini bir araca yüklemede kullanılan üç kollu harman aleti.
Annacı: Karşısı (Annacıma gel : Karşıma gel)
Aş: Yemek
Aşamınan: Akşamleyin
Avu: Zehir
Ayakyolu: Tuvalet
Badal : merdiven basamağı
Bahraç / Bakraç: Bakırdan küçük kova
Baldırcan: Patlıcan
Bamiye: Bamya
Bardak : Çam ağacından oyulmuş 7-8 litrelik su kabı, seneğin küçüğü. "Eski çamlar bardak oldu" deyimi buradan gelmektedir. Şimdi ise bardak su bardağı-çay bardağı olarak algılanmaktadır. Su içmek için kullanılan bu günkü bardak yerine "TAS" kullanılmaktaydı,
Batman : Yaklaşık 20 Litrelik sıvı ölçü birimi,
Bazlama : sacda pişirilen yuvarlak ekmek
Bekit: Kapat, ört
Belermek: Gözleri büyüterek öfkeyle bakmak,
BILDIR : Geçen sene,
Bıza' : Buzağı
Bi hapaz: Bir avuç
Bi dıhım : Bir lokma
Bibi : Uzaktan kadın akraba,
Bicimcik: Azıcık, az olan şey
Biçki : testere türü
Biley taşı : kesici araçları iyeleyen alet
BiZ : Delik delmeye yarayan alet, kalın iğne,
Bostan : Kavun, karpuz tarlası
Boyunduruk : çift süren hayvanları birlikte yürüten ağaç çember
Boz : sürülmemiş toprak
BÖRÜ : Zehirli bir örümcek türü,
Bucaklık: Evde kap kacak konan yer,
Bugelek (g sağır n): Büyük baş hayvanları rahatsız eden uçan bir böcek.
Bulamaç: Undan yapılan cıvık yiyecek
BUNDAN KEYLi : Bundan sonra,
Buymak: Çok üşümek,
Büngüldemek: Suyun yerden fokurdaması,
Bürgü: Yemeni,