bugün

hawai adalarında bir liman. 7 aralık 1941 günü japonların "niitakayama 1208'e tırman" mesajı ile yüzlerce avcı ve bombardıman uçağı ile, abd'nin 18 gemisini batırdığı, 347 uçağın kalkamaz hale getirildiği ve 4 bin abd askerinin öldüğü baskının yapıldığı liman.

küçük atom bombalarını çöllerde denemekten sıkılmış, savaşa girmek için iyi bir nedene ihtiyaç duyan abd başkanı roosevelt'in saldırıdan önceden haberdar olduğu, (müttefikler "niitakayama 1208'e tırman"ı çözüp onlara bildirmişler) fazla hasar almamak için kullanılmayacak kadar eski uçaklarla, birkaç gemi bıraktığı, asıl hedef olan uçak gemilerini limandan gönderdiği söylenir.
boş, gereksiz bir film.. sonunda amerika intikamı aldı diyo övünülüyo ya o nagazaki'den, hiroşima'dan başka bişey değil.dikkatli olun mesajı veriliyo diğer ülkelere de.akıllı olun diyolar resmen.amerikalılarda beyaz çamaşır asarken vuruluyo nedense.onların tek suçu zaten beyaz çamaşır asmak zaten.harcanan paraya ve zamana yazık.tam bir amerika propagandası!
''senede bir gün tadında'' bir filmdir.

+Miss, I really, really lick you.

-Ah! What did he mean?

+Like you.
1941 Aralık ayına gelindiğinde Japonya ve ABD arasındaki gerilim onuncu yılına
girmişti. Delano Roosevelt, Japon yayılmacılığına karşı hep tetikte olmuştu ve
Japonya'nın Çin üzerindeki hevesleri rahatsızlık vericiydi. O sırada Japonya
bütün demir, çelik ve petrolünü ABD'den alıyordu ve bu malzemeleri
stoklamadan ABD'yle aralarını bozmak istemiyordu.
Japonların italya ve Almanya ile üçlü ittifaka girdiği 1940 Eylülünden beri
sinirler gergindi. Japonya Hindi Çin'in tümüne el koyunca ABD Japonya'ya
petrol, demir ve çelik ambargosu uygulamaya başladı. Arkasından da Panama
kanalını Japon gemilerine kapadı. 1941 Ekiminde Japonya'nın savaş yanlısı
partisinin başkanı General Hideki Tojo başa geçti. iki taraf da savaşın
kaçınılmaz olduğunu biliyordu, ancak yine de Washington'da anlaşma arayışları
devam ediyordu.
25 Kasım 1941'de ABD ile görüşmeler devam ettiği halde Tojo uçak gemilerini
Hawai'ye doğru yönlendirdi ve askerlerini Malezya sınırına yığdı. 6 Aralık'ta
Roosevelt, Japon imparatoruna barış için son bir çağrıda bulundu ama işe
yaramadı. Amerikalılar ise Japonların ilk Singapur'a saldıracağını ve ABD'nin
ingiltere'ye yardım edip etmeme konusunda kararsız kalacağını
hesaplayacaklarını düşünüyordu. ABD'ye karşı doğrudan bir saldırı olacağını
düşünmüyorlardı. Uzmanlar o kadar emindi ki, Japonya'nın Singapur'a
saldırması sabırla bekleniyordu.
Ohau'da üslenmiş iki Amerikan radar operatörü 2 Aralık'ta bir Japon saldırı
gücünün yaklaştığını bildirdiğinde yanlış yaptıkları düşünülmüştü. Pearl Harbor
yönetimi de alarma geçmeye gerek olmadığını düşünmüştü. Pearl Harbor'un
hedef olabileceğini gösteren hiçbir delil yoktu. Honolulu'daki bir Japon ajanından
Pasifik filosu hakkında bir rapor istendiği bilinmesine rağmen bunun bir
öneminin olacağı düşünülmemişti. Sonuçta Washington Japonya'nın önce
Singapur'a saldıracağından emindi.
En sonunda 7 Aralık 1941 sabahı Pearl Harbor'da sıradan bir gün gibi başladı.
Subaylar ve gemi personeli kıyıdaydı. Uçaklar yerlerinde duruyordu ve
cephaneler başka yerde saklanıyordu. Filosunun attığı demiri koruyacak torpido
ağları bile yoktu. Çünkü Pearl Harbor güvenli bir yerdi.
Düşünülmeyen, hiç beklenmeyen saldırı iki dalga halinde gerçekleşti.
ilk dalga Pearl Harbor'u 7 Aralık 1941'de sabah 7:55'de vurdu. Japonlar altı uçak
gemisi ve 432 uçak göndermişti. 9:45'de görev sona ermişti ve uçaklar gemilere
döndü. Oahu'daki Amerikan uçakları, sekiz savaş gemisi, üç destroyer, üç keşif
gemisi imha edilmişti. iki binden fazla kişi de ölmüştü.
Japonlar ise sadece 29 uçak kaybetti.
Amerikan Pasifik Donanması Komutanı Amiral Kimmel ve Hawai Askeri Bölge
Komutanı General Short, Pearl Harbor'da Japonlara savunmasız yakalandıkları
için görevden alındılar. Amerikalılar şans eseri daha büyük kayıp vermekten
kurtulmuştu. Pasifik filosunun bir parçası olan üç büyük uçak gemisi ve dev
petrol tankerleri saldırı sırasında Pearl Harbor'da değildi.
Böylece Amerikan donanması ciddi ölçüde zarar gördü, ancak Roosevelt'in
"daima utanç içinde hatırlanacak bir gün" diye nitelendirdiği saldın gününün
hemen ertesi günü yeni gemilerin inşasına başlandı.
Son bir not: Japonya Pearl Harbor'dan bir gün sonra Singapur'a saldırdı ve 15
Şubat 1942'de ele geçirdi.

not:alıntıdır.
ikinci dünya savaşında amerika'nın japonya'nın tepesine atom bombası atmak için dört elle sarıldığı bahanesidir.
"albeni yeme bahaneleri"nden bile daha bahanedir.

"sen benim limanımı bombalarsan ben de senin neslini kuruturum!"
ve hala japonya'da sakat çocuklar geliyor dünyaya...

filme gelince,
baştan sona bol soslu amerikan emperyalizmine bulanmış, tamamen propoganda niteliği taşıyan, "amerika cici japonlar tu kaka" filmidir.
yakışıklı, beyaz tenli, iyi giyimli ve çok seksi gülümseyişleri olan amerikan subaylarının yanında, bir buçuk metrelik çopur suratlı japonların ne ehemmiyeti olabilirki zaten?
japonlar, işi gücü zarar ziyan yapmak olan çekirge sürüleri, bizim amerikan subaylarımız ise özel hayatları ve aşkları olan iyi yürekli insan evlatlarıdır. vatanseverlerdir. filmden çıkan az gelişmiş beyin sahibi insanlar "iyi oldu japonlara şerefsizler onlar da bombalamasaydılar kardeşim!" demişler,
dolayısıyla film misyonunu başarıyla yerine getirmiştir.
filmden çıktığımızda, "japonların dersini vermiş amerika", "bu amerika bu yüzden tüm dünyada sevilmiyor, teroristin, savaş yanlısının dersini veriyor" şeklinde yorumları duyunca tam notunu verdim filmin :başarılı bir hollywood yapımı.

filmin afişiyle ilgili rs ne la'nın güzel bir entrysi vardı.

görsel

neyse işte o afişte ne görüyorduk biz? çamaşır asan bir kadının üzerinde, saldırmakta olan japon uçakları. hemen çözümleyelim, çamaşır asan kadın, amerikan halkının masum olduğunu anlatıyor, kadın; masum ve herşeyden habersiz, kendi halinde amerikan halkının simgesi, çamaşır iplerinin asılı olduğu direkler haç şeklinde, amerikan halkının bir şey kosunda tepki vermesini istiyorsan din'i işin içine sokmalısın. * sayılarının bu kadar fazla olması ise, japonların ne kadar acımasız olduğunu gösteriyor.

reklam çözümleme hocam nurdan taşkıran görse gurur duyardı.
we were soldiers gibi amerikan propagandası yapan film. tabi aslında abd nin bir limanı. herkes nedense abd mağdur durumdaymış, her şey japonya nın suçuymuş sanıyor, oysa kimse bilmiyor ki abd savaşın tam ortasında. hiçkimse bilmiyor abd nin müttefiklere silah ve mühimmat taşıdığını,savaşı körüklediğini bilmek istemiyor. pearl harbor da ölen 150-200* kişiye üzülen zihniyet hiroşima ve nagasaki de ölen yüzbinlere hiç üzülmezler nedense. fazla da uzatmadan bu entrymizi burda noktalayalım.
japon general'in saldırıdan sonra "uyuyan dev uyandı" repliğiyle hafızalara kazınan film.
japonlara görünürde bir zafer kazandırsada aslında daha büyük yenilgilere yol açacak olan taaruz.
japonlara görünürde bir zafer kazandırsada aslında daha büyük yenilgilere yol açacak olan taaruz. Nitekim bu harekat sırasında amerikalıların asıl filoları alantikte eğitimdedirler.
Pearl Harbor Amerikan Hawai donanmasının yaşadığı bir tür askeri baskındır. Japonların gerçekleştirdiği bu baskının temel nedeni amerikan hükümetinin japon imparatorluğuna karşı uyguladığı petrol ambargosudur. Harekatta ilk dalga Pearl Harboru 7 Aralık 1941de sabah 7:55de vurdu. Japonlar altı uçak gemisi ve 432 uçak göndermişti. 9:45de görev sona ermişti ve uçaklar gemilere döndü. Oahudaki Amerikan uçakları, sekiz savaş gemisi, üç destroyer, üç keşif gemisi imha edilmişti. iki binden fazla kişi de ölmüştü. Japonlar ise sadece 29 uçak kaybetti. Bu ağır darbeden sonra ABD II. Dünya savaşına katılma kararı aldı ve mütteifklerin yanında savaşa girdi. Bu da savaşın kaderini değiştirecek en önemli etkenler arasında yer alacaktır. Hatta Hitler: "o cahil japonların yaptığı tam bir saçmalıktı" diyecektir.
Japon imparatorluk Donanması'nın, 8 Aralık 1941 sabahı, Hawaii adalarının Oahu adasında bulunan Amerikan Pearl Harbor askeri üssüne karşı düzenlediği sürpriz saldırıya verilen addır.

Pearl Harbor saldırısının amacı, Büyük Okyanus'ta gerçekleşebilecek olan muhtemel bir Amerikan askeri müdahalesini önlemekti. Saldırı sonucu; 12 Amerikan savaş gemisini ciddi hasara uğramış veya batmış, 188 savaş uçağı imha edilmiş, 2.403 Amerikan askeri ile 68 sivil hayatını kaybetmiştir. Bununla beraber Pasifik Filosu'nun üç uçak gemisi, üssün önemli tankerleri, denizaltılar ve fabrika gemileri gibi unsurları limanda olmadığından zarar görmekten kurtulnuştur. Bu bakımdan, askeri olarak başarılı sayılmayan bir saldırıdır.
siyasi ve askeri yönüyle değil de her izlediğimde içindeki en iyi arkadaşın ve sevgilinin ihaneti boğazımı düğümleyen film. insanların ne kadar bencil, ne kadar nankör olabileceğini gösteriyor. her izlediğimde sanki ben aldatılmışım gibi boğazımı düğümlüyor, kalbimi acıtıyor. öyle bir durumun nasıl bir izahı, çözümü olabilir ki? öyle bir duruma düşen insan ne yapabilir ki? hayatında bir daha nasıl mutlu olabilir ki? nasıl tekrardan yeni bir sayfa açabilir ya da nasıl eskisi gibi olabilir ki? bu soruların hiçbirinin cevabı yok benim açımdan.
dostluğu, ihaneti, aşkı, savaşı, tutkuyu kısacası bir başyapıtta olması gereken her durumu işleyen muhteşem film.
an itibariyle tnt de yayınlanan amerikan propagandalı film.

bu filmi ilk izlememin üzerinden yıllar geçmiş olsa bile hala ölen dostunun sevgilisine bir şekilde göz koyan elemanın yaptığını içime sindirememişimdir.

ayıp lan.
izlenilmesi gereken filmdir.
tamamen amerikan propogandası yapmak üzere çekilmiş film.

nedense amerika'lıların hiroşima'ya atom bombası atarak ölen askerlerin intikamını doğmamış ve kundaktaki bebeklerden, masum halktan aldıkları kısmı göstermeyi unutmuşlar(!).
soundtrack ının piyano versiyonu insanın gözünü yaşartabilecek film.
baskından washington'da barış görüşmeleri yapan japon büyük elçisi bile habersizdi. amerikadaki görevliler japonların diplomasi şifrelerini çözmüşlerdi. ve pasifiğin abd yakasında bir armada oldugunu biliyorlardı. ama nereye saldırı düzenleyeceğini bilmiyorlardı.
sonralarda bunu bir tatbikat sanan abdli denizciler kahvaltı yaparlarken saldırıya yakalandılar.
tek numarasının kate beckinsale'in en taş zamanında olması olan dandirik film. yazarı da randall wallacetır. **
Filmin en güzel tarafı japonların saldırmasıdır

en komik tarafıda 2 dunya savaşında zenciye ödül verilme sahnesidir o yıllarda zenciler otobuste dahil rahat oturamazlardı beyaz insan gelince kalkma zorunlukları vardı (bkz: Rosa Parks).

(bkz: toro toro toro)
2. dünya savaşının dönüm noktasıdır. japonlar o kadar harika bir baskın yaparlar ki, abd donar kalır. büyük kayıp verirler. ve abd savaşa girer. savaş pasifiğe yayılır. işte dünya savaşı denen şey budur. avrupa dışına çıkar. amerika - asya - avrupa ve afrika savaşın tam içindedir.

abd nin 1. dünya savaşına girme sebebi de benzer birşeydi. almanların abd de yapığı bir saldırı ve meksika ile ittifak yapmaları, abd yi savaşa çekmiştir. 1. dünya savaşında almanlar, 2. dünya savasında japonlar bu belayı kendilerine çekmişlerdir.
(bkz: tarihte bugün)
baskını yapacak japon askerler, saldırı öncesi "sake" isminde bir şey içerlerdi. bu onların "ölüm"e gidişini simgelerdi. kamikaze ise, japonları moğol işgalinden kurtaran tayfunun ismi idi. kamikazeler öylesine etkiliydi ki, başlarda varlıkları amerikan halkından saklandı.
abdli denizciler olası br saldırıda gemilerindeki en güvenli yerin neresi oldugu hakkında konuşup duruyorlardı. ama bu bir çok teori için, "güvenli" denen bir yer yoktu. zira: tek bir kamikaze tek bir şansı olmasına karşın, bir gemiyi tek seferde batırabiliyordu.
saldırı sonrası, 77 amerikan gemi ve uçağı pasifize edilmişti. 29 japon uçağı da, amerikanlarca yok edilmişti. muharebeler sonrası liman, tam bir hurda çöplüğüne dönmüştü.
abd'nin istediği kozu bulmasına sebep olmuş baskının adı.
(bkz: ikinci dünya savaşı)