bir kadının vücudunda olmasını istemeyeceği her türden değişikliğe sebep olan, hormonlardaki ayarsızlıklara dayanan hastalıktır. pco hastasıysanız yandınız. regl olamassınız, genç yaşınızda menepozlu gibi sinir stres harbi yaşarsınız, orkid reklamlarında içiniz burkulur. siz de marketten paket paket orkid almak istersiniz. her regl olmadığınız ay dışarı atamadığınız yumurtalarınız size rahim duvarı kalınlığı, minik kistler ve ileride gebe kalamama riski olarak geri döner. rahim duvarının kalınlaşması ileride rahim kanseri riskinizi arttırır. şeker hastalığı filizlenebilir bedeninizde. doktor tüm o menepozlu ruh halinizde suratınıza bakıp utanmadan tatlıyı kes der, adamı kesesiniz gelir. tüylenmeye yol açar. boyun bölgesinde, kasıklarda, karında sinir bozucu tüyleriniz olur ve epilasyon merkezlerini araştıra araştıra hepsiyle kanka olursunuz. ama buna karşılık upuzun, pasır pasır parlayan gür saçlarınız söner ve dökülmeye başlar. kafanıza bakım namına ne süreceğinizi şaşırırsınız. diane 35 ya da yasmin tarzı doğum kontrol hapları kullanırsınız. haa seks hayatınız daha kaliteli geçer belki. ama aylarca regl olamamanın ve doğum kontrol haplarının sizi balon gibi şişirdiğini düşünürsek o kiloda ve kiloların verdiği depresif ruhhalinde bir sevgili bulabilirseniz buna sevinirsiniz. hastalığın yoluna girmesi için kilo vermeniz çoğu zaman işe yarar ama kilo vermek için hastalığın tedavi olması gerektiğini düşünürsek ne denli içinden çıkılmaz bir kısır döngüde olduğunuzu görüp oturup ağlarsınız. zordur pco hastası olmak. ama allah beterlerinden korusun tabi.
acılımı polikistikover sendromu olan temelde hormon bozukluguna dayalı bir hastalık. bu hastalarda her ay bir yerine birçok oosit uretilir ve bu oositler çatlamaz bir sonraki aya kist olarak donusur. zamanla rahim duvarını kalınlastırır ve gebe kalmayı zor hale getirir. usg'de inci tanesi dizilisi ile tanı konabilir. lh ve fshoranı 1/3'tur. bu hastalıgın en onemli belirtileri, uzayan regl dönemi araları ve asırı tuylenmedir. tedavi sekli metformin icerikli ilaclar ve doğum kontrol hapları ile yapılır. takip gereklidir, seker hastalıgı riski muhtemeldir.
genelde tam olarak tedavi edilmesi mümkün olmayan sendromdur. yumurtaların gelişememesi, yumurtlayamama ve yumurtaların çatlayamaması sorunudur. aynı zamanda aşırı kilo almaya sebep olur, kişi devamlı bir açlık hisseder, özellikle şekerli olan her şeyi yemek ister.
belirtileri; adet düzensizliği, adet görememe, kısırlık, kıllanma, çok yeme, hatta çok çok yeme, aşırı kilo alma. misal nutella kavanozunun dibini iki günde görmek gibi.
bu hastalar aynı zamanda çok da zor kilo verirler.
kişi, anne karnından ölene kadar bu hastalığı taşır. ilaç kullanmadığı zaman sorunlar tekrar eder.
çok zor çocuk sahibi olunur.
adet düzensizliği yaşayan ve kıllanma sorunu olan her bayanın mutlaka kontrolden geçmesi gerekmektedir.
bu hastalık birçok hastalıkla da bağlantılıdır. rahim kanseri, meme kanseri, şeker hastalıklarını da tetikler.
kan testi ve ultrason muayenesi ile bir günde sonuç alınabilir.
soğan kürü de önerilen doğal yöntemler arasındadır.
bir de balda bekletilen turp kökü öneriliyor. *
edit: ya rabbim. buna da mı eksi verdiniz. psikopat mısınız siz ya?
Sahip olduğum hastalığımsı. Kendimi bildim bileli adet düzensizliğim vardır fakat son 2 yıldır bu düzensizliğe fena halde takmış bulunmaktayım. Idrara sıkışıp sıkışıp doktor kapılarında beklesem de bir türlü tanısı konulamamıştı taa ki geçen haftaya kadar. Doktor klasik olarak Tarlusal ve Diane verdi fakat Dianenin yan etkisinin çok fazla olduğunu öğrenince Inofolic kullanmaya karar verdim. Tıpkı seboreik dermatit gibi bu hastalık da bırakmayacak peşimi biliyorum.
Not: kadınlar kulübü adlı illet bir forum sitesi var beni canımdan bezdirdi. Hamile kalmaya çalışan yüzlerce hatun her boku hamileliğe yoruyorlar. Seks hayatım olmamasına karşın "lan ben de mi hamileyim?" Diye kaç kere sordum kendime. Girmeyin efendim o siteye.
Not2: aynı dertten muzdarip hemcinslerim varsa mesaj kutumu Şenlendirsinler lütfen
kilo verince etkileri kaybolan fakat hiçbir zaman yok olmayacak genetik rahatsızlık. cidden üzücü. buna sahip olan kadınlarda yumurta rezervi çok fazladır fakat yumurtlama bozukluğu vardır. kilo aldıkça da yumurtlama zorlaşır. toplumumuzda gençlerin sağlıksız beslenmesinden, beslenmek zorunda bırakılmasından, insanların genetiğini etkileyen hormonlu ve katkı maddeli gıdaların sofralarımızda yerini almasından dolayı bu hastalığın eski kuşaklara oranla görülme sıklığında büyük artış vardır.
Overde çoklu kistlerle karakterize, bireyler arasında klinik ve laboratuvar olarak faklılıklar gösteren bir hastalık. Gonadotropin salgılanmasında bozukluk vardır. LH/FSH oranı artmıştır. Klinik bulgu olarak amenore ve hirsutizm görülür.Tanı kriterleri için tam bir fikir birliği olmasa da, peripubertal başlangıç gösteren oligoamenore ve hiperandrojenizm bulguları olan heterojen hasta grubu. Overin morfolojik görünümü tanı kriterleri içinde yer almamaktadır. Bu gruba dahil edilebilen hastalar uzun dönemde şişmanlık, diyabet, yüksek kan basıncı, hiperlipidemi, koroner arter hastalığı, endometriyum kanseri gibi hastalıklara karşı daha yatkın oldukları söylenmektedir.
Polikistik over sendromu , yumurtalıklarda çok sayıda küçük kistlerin oluşumundan kaynaklanan ve doğurganlık çağındaki kadınların % 5-10 kadarında görülebilen bir rahatsızlıktır. Bu kadınların çoğunda yumurtlama olmadığı için gebe kalamama sorunu vardır. Başlıca belirtileri: yılda 8 defadan az adet görmek, kilo artışı ve şişmanlık; bıyık, çene, yanak, göğüs ve göbek altı bölgesinde sert, siyaj kılların çıkması; erkek tipi olarak nitelendirilen şakaklardan başlayan saç dökülmesi, yüzde yağlanma ve iri sivilcelerin çıkmasıdır. Zaman içinde bu soruna diyabet, kolesterol yüksekliği, kalp-damar hastalıkları , hipertansiyon ve uyku apnesi gibi hastalıklar da eşlik edebileceği için belirtiler hafif olsa dahi öncelikle bir hekime başvurmak gerekir.
Kan şekeri, kolesterol, hormon ve gerekirse şeker yükleme testleri ile birlikte karın alt bölümünün ultrason incelemesi ve jinekolojik muayene sonucunda bu hastalıktan kuşkulanılırsa, endokrinoloji uzmanına başvurmakta yarar vardır. Hastalığın kesin tedavisi olmamakla birlikte, doğum kontrol hapları, anti-androjen ve progestin grubu ilaçlar adet düzenini sağlar ve diğer belirtileri hafifletir.
(Prof. Dr. ilhan Satman, i.Ü. Tıp Fakültesi endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı, 29.12.2012, Habertürk)