yeni filmlerinin ismini açıklamışlardır. kurtlar vadisi paralel devlet.
kurtlar vadisi paralel devlet'te başrol oyuncusu eh yani necati şaşmaz olacak ve tabi ki polat alemdar'ı canlandıracak. polat paralel yapı'nın içine sızmaya ve yok etmeye gönül vermiş bir akp ajanıdır. milli selamet döneminde efe olarak doğmuş, saadette ali candan olarak büyümüş, akp döneminde polat olarak efsaneleşecektir. koskoca devletin işini gücünü bırakıp uğraştığı cemaat polat için çok tehlikelidir. cemaat içine kimliğini değiştirip çantacı necmi abi isimli eski bir abinin yanına gene kendisi gibi derin akp'ci olan bekir bozdağ tarafından sokulmuştur. cemaat içinde kendine hatrı sayılır dostlar edinen(il abisi) polat, talebelere maklube ısmarlaması sonucu canpolat lakabını alacaktır. yapıyı her gün adım adım deşifre eden polat fethullah hoca tarafından baronluğa kadar yükseltilip bbtm olacaktır. ondan sonra işte yapıyı falan yıkıyor, akp'ye teslim oluyor, kriptex falan fıstık.
pana film muhabiri bendeniz provokator memati'nin on dörtlüsünden bildirdim, söz sende tayyip.
sürekli komplo teorisi yazdıkları için kafayı bunlarla bozmuş bi ekipe sahip olan şirket. işin kötüsü ciddi ciddi buna inanıyorlarda. efenim neymiş, reytingleri düşük gösteriliyormuş. ilk 57 bölümlük seriden sonraki o saçma sapan bölümler, hele ki pusu için o reytingler size fazla bile. dizi 1 saat ise bunun 45 dakikası ofiste polat beyler ve saz arkadaşlarının kasılmaları ve didaktik şekilde oturdukları yerden konuşarak memleket kurtarmaları ile geçiyor. sitcom gibi kapalı mekanlar. yine aynı didaklikte ömer baba ve sırlar dünyası. evet artık ciddi ciddi düşünüyorum ilk 57 yi bunlar yazmış olamaz.
zaten hala şirket olarakta ilk 57 bölümün ekmeğini yiyorlar. ayrılık, fesupannal, nazlı yarim ve son olarakta eşref saati tutmadı. demekki bu adamların çapı hayal güçleri yetenekleri bu kadarmış. durup durup aynı şeyleri, aynı didaklikte anlatıp duruyorlar. üstelik bu duruma bakmadan, her zaman yaptıkları gibi, kurtlar vadisinin arkasına sığınarak, eşref saati izlenmiyor diye dert yanabiliyorlar. bunu da diğer dizi senaristlerine,
" Kadınların sürekli kocalarını aldattığı, Türk örf ve adetleriyle uyuşmayan diziler bilinçli olarak yukarıda tutuluyor. "
şeklinde bok atarak yapıyorlar. kendilerini türk örf ve adetlerini belirleme komisyonu, dizileride örf ve adet öğretme yeri zannediyorlar galiba. yaprak dökümüne geçilmek çok zorlarına gitmiş anlaşılan. 0-6 yaş zeka grubuna ait şu sözlerle devam ediyorlar üstelik:
" perşembe günleri sokaklara çıkalım bomboş, bu gün sokakta kimi çevirseniz polatın, mematinin adını bilir, kadınlar baz alınarak reyting belirlenmemeli. "
tespite gel! sokaktaki çocuklar bi zamanlar havuç ve memoli yi de biliyorlardı. peki sonra ne oldu? o diziler devirlerini tamamladı. ama hiç birinin senaristti yapımcısı çıkıp sizin gibi pişkince ağlamadı..şimdi zahit akman çıkmış rtük ün bu konuya el atacağından dem vurmuş. işte o zaman sırtınız yere gelmez. ne de olsa rtük hükümete bağlı. anladınız siz onu...
dizide polat alemdar'ın ofisi mi deniyor yoksa toplantı salonu mu tam masanın arkasındaki duvarda logosunun yer aldığı firma. iyi güzel de firma gerçek ama dizi ve karakterler sanal. sanal bir ortamda firmanın amblemi ya da logosu her neyse kullanımı fazlaca gereksiz.
nalet olasıca kapitalist sistemi, sonuna kadar uygulayan şirket.
şimdi abilerim , ablalarım, ben mi yanlış hatırlıyorum. bu muro, toros ahu' yu canlı bomba yapıp uçurmamışmıydı havaya? neval kot! adlı sevgilisine, " paran varsa metropolde her şeysin kızım " diye replikler filan söylememişmiydi? ( izlemeden eleştirenlerden değiliz) ama bi anda bazı kelimeler, bazı durumlar, canlandırırken kagıtta yazıldığı gibi durmadı ekranda. mustafa üstündağın, içindeki potansiyel sayesinde.
işte o an senaristlerin kafasında bi şimşek çaktı ve murodaki dönüşüm de başladı. şimdi bizlere, bir insanı canlı bomba yaparak havaya uçuran bir karakterin, içindeki insan sevgisini göstermeye çalışıyorlar. birde bunun sinema filmini yapıyorlar üstelik. yapsınlar para kazanmak en doğal hakları. ama çıkıp ta tv lerde bunu ulvi bi amaca hizmet ediyorlarmış gibi anlatmasınlar.
nasıl ki mustafa filmine gitmek bi şeylerin ispatı değilse bu filme gitmek de, terör karşıtlığının, ya da barış yanlısı olmanın ispatı değil. iki filmde ticari birer mal ve her satıcı malını satmak ister. ancak malını satmanın bile bi ahlakı vardır. benim yazdığım karakter çok iyidir, senaryomun kurgusu sağlamdır diyebilirsin. ama çıkıpta biz bu ülkedeki gerçekleri su yüzüne çıkarıyoruz, birilerinin hesabını bozduğumuz için bizimle uğraşılıyor felan gibi ütopik cümleler kuramazsın. (agızlarına aldıkları şehitlerimizden bahsetmeyeceğim bile)ya insan her gün şehit cenazesi kalkan bi ülkede, nasıl sıkılmadan böyle cümleler kurar?
tabi işin birde toros ahu (nefise karatay) kısmı var. pusu ilk başladığında herkes gibi bende nefise karatay ismini duyunca neden diye bi afalladım. ardından, alan razı veren razı zoruna mı gitti niyazi? dedikten sonra izlemeye devam ettim. gel zaman git zaman, bu nefise kişisinin cüneyt özdemirle görüntüleri yayınlandı. zaten bu yakalanma gerçekleşmeden önce ahu karakterini yurtdışına postalamışlardı. yaptıkları anlaşma gereği, nefise karataya konuşma yasağı getirip, ahu karakterini havaya uçurdular. sonrasında da necati şaşmaz üstün ahlaklı insan taklidi yapmaya devam etti...işte pana film bu insanların sahibi olduğu bir şirket...
evet ne demişler, " sözler farklı, yaşamlar farklı olmamalı." sonra biri gelir tokat gibi çarpar bunları yüzünüze.
kurtlar vadisi ve k.v.ırak'ın çok tutması üzerine gaza gelip "lan bide k.v terör yapalım yine paraya para demeyiz valla"diyerek yapmaya başladıklar ama rtük'ün engeline takılan ve filmin ilk haftada elinde patlamasına neden olan şirket.
