bugün

yanınızda arkadaşınız yoksa berbat bir durumdur. Hele kışın ise bu..
kimileri için hobi olan beklenti.
valla da güzeldir. tıpkı bulaşık yıkadığınız* zamanlardaki gibi o gün ne yaşadıysanız etraflıca bir düşünürsünüz. insanları izlersiniz. sevgililer vardır. sarılırla marılırlar. özenirsiniz. bir samimiyet duyarsınız onlara karşı ya da duymazsınız. yaşlı amcalar olur, teyzeler olur ooo daha kimler kimler valla da güzeldir.
beklenen otobüsün bir türlü gelmemesi sonucu insanı çileden çıkaran durum. hele bir de diğer bütün otobüslerin çifter çifter geçmesi, duraktaki herkesin otobüslerine binip gitmesi ve durakta sadece yağmurdan kaçan bir köpekle beklemek insanı iyice çileden çıkarır.
ankara'nın kuru soğuğunda hiç çekilmeyen durumdur.
hayattaki şans grafiğinizi yansıtan güzel bir denemedir.

ola ki, herzaman gideceğiniz yere değil de farklı bir yere gidecekseniz, her zaman beklediğiniz otobüsten arka arkaya 2 tane geçmesi muhtemeldir.
normalde bekleyip bi türlü gelmeyen otobüslerin, başka bi otobüsü beklerken vızır vızır geçmesiyle karşılaştığım durum.
ömür tüketen işkencedir, en kötüsü kış aylarında olanıdır, sormayın gitsin.
sigara yaktiginiz zaman tersine donen durumdur.
genelde sıkıcı olan ama kulağınıza taktığınız bir kulaklık ve bu kulaklığın bağlı olduğu bir müzikçalarla kısmen eğlenceli olan durum hele ki bunu yaparken yoldan geçenleri gözlemlemek ise ayrı bir zevktir.
her normal bir insanın tatdığı duygudur.
orta öğretimi bitirmiş her türk için farz olan durumdur.
bir hayat biçimi.
buyuk bir cogunluk belediye otobusunun gelecegi yone dogru bakar, ki cok sevdigimiz bir insani beklerken bile gelecegi yone bu kadar bakmayiz. ilginctir...
denizhan2 bekleniyorsa hayatınızın en berbat dakikalarını geçirdiğiniz aşikardır. sizinle birlikte durağa gelenler hatta sizden sonra gelenler bile binip bir otobüse giderken siz beklersiniz. insanlar gelip geçer, direkler bile hareketlenir siz olduğunuz yerde durursunuz. küfretmeye başlarsınız denizhan2 lere ama yanınızdaki insanlar ne konuşuyor bu kendi kendine der. daha böyle bir sürü sinir bozucu şey. kısaca otobüs beklemek kadar kötü bir şey yok.
ehliyet alınmışsa lakin araba yoksa ehliyete bakar bakar iç çekersiniz. berbat bir duygudur.
yetişmeniz gereken bir yer varsa; hele de bu yer falan değil okul, sınav gibi hedelerse işkenceye dönüşebilen aktivite. durakta ağladığımı hatırlarım "niye gelmiyo lan bu niye!" diye, tırsıyorum ne yapayım.
tam anlamıyla hayatınızdan çalınan zamanlardır. otobüs beklerken yapılabilecek az sayıdaki iş de keyifli olmaz genelde. müzik bile durakta otobüs beklerken daha az güzel geliyo resmen. biriyle muhabbet ederken bekliyorsanız bile sık sık gözünüz yola otobüs geliyor mu diye bakmaya odaklıdır. ya da duraktaki kaç durak kaldıgını gösteren göstergeye bakıp sürekli yok 5 durak kaldı yok 3 durak kaldı diye muhabbetin içine edersiniz. sonuç olarak artık ışınlanmayı bulmaları gerek. hem otobüs beklemek hem de otobüs yolculuğu sırasındaki zamanlar hayatımızdan kayıptır.
Beklemediğiniz de çabuk geldiğine söylenerek yaptığımız, kışın soğuklar da berbat bir şey olan iştir. Yanınızda da arkadaşınız varsa bu sizin için hafifletici bir sebeptir.
bir new york'ta taksi beklemek kadar uzun değildir.
soğuk ayaz kış günleri ve gecelerinin insanı harap eden aktivitesidir.
Beklerken özellikle soğuk ve yağmur yagiyorsa şoförün yedi sülalesinin kulaginin cinladigi nadir.
20 dakika önce uyandıysanız. Ve otobüs daha gelmediyse kâbusun devam ettiğini gösteren durumdur.
Neden benim otobüsüm yılda bir kere durağa uğruyor da geri kalan günler anasını özlemiş gurbetçi gibi yaylalarda, buğday tarlalarında geziyor?
zaten ya boş boş dikliyorum, ya da otobüs bekliyorum.

hayat bu şekil.