-dini anlamda yaratıcıya ibadet etmek için belirli bir süre yeme,içme,cinsel ilişkiden uzak durma,kendini alıkoyma.
-günlük dilde belirli bir amaç için sevilen şeylerden uzak durma.
"allah'im sana inandim, sana guvendim. senin rizkinla orucumu aciyorum, hamdolsun verdigin nimetlere, saglik ve afiyete. beni, ailemi, milletimi, devletimi ve butun inananlari koru. rahmetini ve bereketini esirgeme ustumuzden. senin her seye gucun yeter, amin. " cumlelerinin hemen ardindan actigimiz seydir.
Oruç öyle bi ibadettir ki riyanın karışması mümkün değildir.ancak oruç sadece fiziki olarak açlık olarak algılanmamalıdır;bu konudaki bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır;''Oruç bir kalkandır. Oruçlu kötü söz söylemesin. Kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyene iki defa "Ben oruçluyum"desin ve uymasın''
Nice oruç tutanlar vardır ki, tuttukları oruçtan ellerinde kalan sadece açlık ve susuzluktur. Nice gece ibadeti ile meşgul olanlar vardır ki, ellerinde kalan sadece yorgunluk ve uykusuzluktur. (ibn-i Mace, Darimî, Nesaî, Ahmed)
insan vücudundaki organların dinlenince daha iyi çalıştığını söyleyen din öğretmenimin tutmamı söylediği şey.
tıbbi olarak bakıldığında kişinin organlarının çalışmaması için ölmesi gerekmektedir. ayrıca oruç (affedersiniz ama) beyinde glikoz bırakmadığı için adamı aptallaştırmakta zihni açmamaktadır.
dini olarak farzdır;ancak ilkokulda ya da lisede öğretilen biyolojik sebeplerden değil inanca dayalı sebeplerden dolayı tutulmalıdır.
"Ey iman edenler!.. Sizden evvelki (ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç yazıldı (farz kılındı). Ta ki, korunasınız" (Bakara, 2/183)
"Her iyiliğe, on mislinden 700 misline kadar sevap verilir. Fakat oruç bana mahsustur, onun mükâfatını ben veririm" hadis-i kutsi
"Oruç insanı Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır. Tıpkı sizi harpte ölüme karşı muhafaza eden bir kalkan gibi" hadis-i şerif
"Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz." hadis-i şerif
"Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar." hadis-i şerif
gene geldi çattı güzel yüzlü. nefsî olarak zor durumda kalınca insanlar nasıl manevi olarak sımsıkı oluyor değil mi. yalnız oruç tutmak demek sadece belli saatler arası gıda almamak değildir. oruç bu sen tüm vücudun ile tutacaksın, gözüne oruç tutturacaksın yanlış şeylere bakmayacaksın, kulağın da oruç tutacak fena şeyler duyup dinlemeyerek, bunlara ağzın da katılacak kıllet-i kelam yapacaksın boş konuşmayacaksın konuşsan da muhabbeti sohbet-i canan'a getireceksin, ayakların harama doğru yürümeyecek, ellerin bulaşmayacak, ve bunları kimselere göstermemeye çalışacaksın müsbet hareketi düstur edineceksin işte o zaman oruç tutmuş olacaksın.
baş döndürür. kızlar gibi tıpkı. demek ki neymiş, farklı yoldaki iki şey aynı etkiyi gösterebiliyormuş. hmm. biz buna ne deriz oruç kafayla? aykırı nesnelerin işteş etkileri. şafak 13 dk.
yüce yaradanın bakara suresinde " ... öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. kim o anda hasta veya yolcu olursa başka günlerde kaza etsin. allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez .. " şeklinde emrettiği ibadettir . kısacası o ' nun bize verdiği nimetlere karşı şükretmektir . öyleki tüm güzellikleri içinde barındırır . zengin ile fakiri aynı sofrada buluşturur .
müslümanların en önemli tecrübelerindendir. bu ibadet sayesinde açlığın önemi, susuzluğun önemi ve fakir, çaresiz insanların yaşadığı zorluklar öğrenilir.
islamdaki oruc tutma ritueli col kulturune aittir. islamiyetten cok once de vardı. colde yasayan gocebe kulture sahip kabileler bir yerden bir yere intikal ederken kaynakların kısıtlı olması sebebiyle sabırlı guclu iradeli olmak zorundadırlar. tıpkı develerin susuzluga karsı dayanıklı olması gibi col insanı da ozellikle aclık ve susuzluga karsı irade kazanmak kendini dayanıklı kılmak icin bu tarz davranıslar gelistirmistir. yani islamiyetten once col insanının kulturunde bu tarz bir davranıs vardı. oruc bir cesit iradenin ve haz gudusunun kontrol altında tutulmasına donuk col kulturune ait bir davranıstır.
nimetin kıymetini bilmek, yoksulların halinden anlamak, yoksul ve çaresizlere karşı merhamet duyguları uyandıran, içimizdeki nefisle mucadeleyi ve sabrı öğreten, allah için yapılan bir ibadet.