bugün

Hz.Peygamberin sözleri veya onun fiil ve onaylarının sözle ifadesine denir....
(bkz: mütevatir hadis)
(bkz: müteşabih hadis)
yüzyıllar önce bizlere verilmis kutsal nasihatlar.
hz. peygamberin ümmetine olan nasihatleridir. konuya ek olarak; bazı kendini bilmezlerin bi taraflarından uydurup hadismiş gibi anlattığı şeylerde yok değildir, bu yüzden hadiseye biraz daha temkinli yaklaşıp söylenen şeyin 'sahih hadis' olup olmadığından emin olunmalıdır.
kesin kaynak degildir. arada bir hatalı cıkar. o yuzden guvenilmemelidir.
dogruluklarina koru korune inanmamak gerekir. hatali ya da aslinda peygamberin hic soylemedigi sozlerde olabilir. zira peygamberin ozel kalem muduru mu vardi ki her soyledigini not etsin ?
peygamberin sözlerinin tutulmasıyla ilgili kur'an-ı kerim'den iki ayetin türkçe meali;

[Haşr 7]
--- alıntı ---

7. Allah'ın (fethedilen diğer kâfir) memleketler halkın(ın malın)dan, Resûlü'ne ganimet verdiği şeyler; Allah'a, Peygamber'e, akrabalarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara aittir. Bu da (bu malların), içinizden yalnız zenginler arasında elden ele dolaşan bir servet olmaması içindir. Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasak ettiyse ondan da vazgeçin.(2) Allah'a saygılı olup emirlerine uygun yaşayın/aykırı davranmaktan sakının. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.

dipnotlar:

2-Allah Resûlü'nün verdiği/emrettiği ve nehyettiği ne varsa âyette geçen ("mâ" ism-i mevsûlünden dolayı) özel ve genel emrettiği ve nehyettiği her şeyi içine alır. Bundan dolayı hadisler ve sünnetler mü'minlere şer'î delildir. [krş. 7/157]

--- alıntı ---

[Ahzab 21]
--- alıntı ---

21. Andolsun ki, Allah'ı(n rızasını) ve âhiret gününü(n saadetini) umanlar ve Allah'ı çokça ananlar için Allah'ın Resûlü'nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır.

(Allah'ın Resûlü Muhammed (s.a.v.), Kur'an'ı yaşama örneği ve onun muallimidir. O'nun hayatı ve sünneti bilinmeden Kur'an gayesine uygun anlaşılmaz. Allah'ı sevmek ve onun hoşnutluğunu kazanmak için de kimseyi değil, ancak prensip olarak onu örnek almak Kur'an ifadesidir (3/31). Onun hayatı ve sahih sünneti ortada iken, başkalarını öne çıkarmak veya onu devre dışı bırakarak, Allah ile Resûlü'nün ve kullarının arasını açmak, "Peygamber'in görevi yalnız Kur'an'ı getirmektir." demek, Allah'a ve Kur'an'a münâfıkça inanmak anlamına gelmektedir.) [bk. 4/80]

--- alıntı ---

kaynak: hasan tahsin feyizli, feyz'ül furkan kur'an-ı kerim ve açıklamalı meali, server iletişim
şerefli, üstün söz demektir.
okuyup, takip edeni, zamanla çağlar üstü bir insan haline getirebilen mübarek tavsiyelerdir.
kuran'a ilave niteliği taşıyan güncelleme metinleri.
peygamber efendimiz hz. muhammed * ın söyledikleri ve yaptıklarının bir bütünü olan sünneti-i şerif'in sözle dile getirilmesidir. islam dininin kur'an dan sonraki en büyük kaynağı hadis kitaplarıdır. en sağlam hadis kaynakları ise kütüb i sitte (altı kitap) olarak adlandırılan altı büyük hadis kitabıdır.
islam sadece kur'an dan öğrenilecek bir din olsa allah-ü teala peygamber göndermez kitabı direkt mushaf olarak indirirdi. bu yüzden kur'an da belirtilen konsantre bilginin uygulayıcısı olarak peygamber efendimiz (sav) yeryüzüne gelmiş, sünnetiyle de bize din-i islam ve dolayısı ile hak yolunda ışık tutmuştur.
kısacası hadisleri kabul etmeyerek müslüman olunmaz, olsa olsa kafir olunur.

birkaç hadisten örnek vermek gerekirse:
namaz mü’mini allah’a yaklaştıran bir vasıtadır.
(bkz: ibn-i adiyy)

müşriklerin ölen çocukları cennette, cennet ehline hizmet ederler.
(bkz: taberani)

silahla öldürülen nice kimse vardır ki, ne şehiddir ve ne de övülmeye değer bir kahraman. yatağında eceliyle ölen nice kimseler de vardır ki, allah katında şehiddir.
(bkz: ebu nuaym)

not:hadislerin sonunda parantezler içerisinde yazılı isimler, hadisleri peygamber efendimiz (sav.) dan duyan veya duyanlardan toplayıp da nakleden kişilere aittir.
"bir kimsenin çocuğu evlendirilecek çağa gelince, ekonomik gücü varsa onu evlendirsin. evlendirmez
ve çocuk da fena birşey, yaparsa, mes'uliyeti babaya aittir."

(bkz: deylemi)
hz. cabir radiyallahu anh'tan rivayetle efendimiz aleyhissalatü vesselam şöyle buyurdular:

"küçük büyüğe, bir ikiye, az çoğa, binitli yayaya, geçen oturana, ayakta olan oturana selam verir."

(bkz: ibnüssünni)
resulullah sallallahu aleyhi vessellem buyurdular ki:

"cenneti özleyen hayırlara koşar. cehennemden korkan da şehvetlerden kaçar."

(bkz: beyhaki)
Peygamberimiz (s.a.v) in sözleri dir. hayatta bize doğru yolu gösterir.
resûlü ekrem aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki:

"ümmetim hakkında kadın ve içkiden daha büyük bir fitneden korkmuyorum."

(bkz: camiussagir)
islam ın içine sokulmuş, dayanaksız, mesnetsiz uydurmalardır.
ne peygamberimizle, ne de kuranla ilgileri yoktur.
kutsal falan değildir yani.
bizatihi peygamber hadis yazımını engellemiştir.

binlerce insanın şahitliğinde okunan veda hutbesinde bile bire bir mutabakat yok iken, yazıcısı senin benim gibi insanlar olan hadislerin doğruluğu hakkında yorum yapmak bile abesle iştigaldir.

hadisler içerisinde müslümanları komik duruma düşüren, akla mantığa aykırı ve din diye kakalanan saçmalıklar mevcuttur.
elimizde doğruluğu şüphe götürmeyecek kadar gerçek kuran vardır.

beyninizi saçmalıklarla bulandırmayınız.

doğrusunu allah bilir.
islam kültürünün bir parçasıdır. ne imanın temel taşları olarak bakılabilir, ne de tamamen gözardı edilebilir. daha çok sosyal hayatta karşılaşılan meseleler hakkında genel islam hükümlerine ters düşmeden yolumuzu bulmamıza yardımcı olur. sahih ve uydurma olanları birbirinden ayırmak çok da zor değildir. ama sıradan insanın kafası karışabilir. din alimleri burada devreye girer zaten.
tamamına uydurma diyen kafirlerin inandıklarını iddia ettikleri islama göre cezalarının ölüm olduğunu bilmedikleri mübarek sözlerdir.

veda hutbesi yok, hadis yok, namaz yok ne var lan?

e siz bitirdiniz dini...
hz. muhammed'in ve 4 halifenin doğruluklarına emin olmalarına rağmen yasakladıkları, yazılanları toplayıp yaktıkları sözler ve alıntılardır. günümüz islam anlayışındaki tüm sıkıntılarla beraber emeviler tarafından dine sokulmuşturlar. zira kuran-ı kerim'de bahsi geçmeyen her şeyi bu şekilde allah'ın emri haline getirebilmişlerdir.

işin aslı hz. muhammed'in örnek alınması hayırlı bir iştir, ama kendisini görmeyip duymadıktan sonra hadislerle hayatımıza yön vermek doğru olmasa gerek.

hadislerden bir örnek:
oruçlu iken hanımını öpen iki kişi farklı zamanlarda hz. muhammed'e orucunun bozulup bozulmadığını sorar, hz. muhammed ilkine bozuldu ikincisine bozulmadı der. nedeni ilkinin yaşlı ikincisinin genç olmasıdır. yani burada hz. muhammed tamamen mantığa uygun bir karar vermiştir çünkü dinin kuralları kişiden kişiye değişmez.

bu noktada anlaşılması gereken şudur, dinin kaynağı yalnızca kuran'dır (ki bu kuran'da defalarca geçer), kuran'da olmayan konularda da artık allah'ın bize verdiği beyni kullanmanın vakti gelmiştir.

hz. muhammed'in bize dini öğretmesi görevidir ancak asıl görevi kuran-ı kerim'in ulaştırılmasıdır ve kuran'la sadece dinleti olarak haşır neşir olanlar yanlış yoldadır.

aklınıza takılan herşeyi de hazır istemeyin canım, biraz kafa yorun. artık her boku ona buna sormayı da bırakın lütfen.
islamın patchidirler.
peygamberinizin kur an dan baska bir sey yazmayiniz dedigi dogrudur ve bu bir hadis i serif tir. daha fazla sey soylememe gerek yok herhalde.

(bkz: beyin)
kuranin indirildigi donemlerde yazi cok gelismis degildi. ve cok fazla imkanlar yoktu. o yuzden hadisleri de yazmaya baslayan sahabeler peygamberimiz * kurana karisir korkusuyla uyarmistir ve yasaklanmistir.. daha sonra kuran tamamen bir kitap haline getirildi bilindigi uzere. peygamberimizin vefatindan sonra hadislerin de unutulmamasi icin sahabeler tarafindan yazilmaya baslandi * hadis usulu ilmi hadislerin gunumuze kadar nasil geldigini anlatir. link verip uc bes satir okumakla butun islami ilimleri sokmus olmuyor insan.
basliga gelecek olursak;
hadisi serifler, islamin kaynaklarindan biridir. muslumanlarin kaynaklari kuran ve sunnettir. hadisler olmadan kuranin ne demek istedigini tam olarak anlayamayiz. hadisler bi nevi parantez gorevi goruyor.
fıkra tadında olanları var. bu hadislere inananların olması ise trajikomik.
zaman, hadis-i şerif zamanı. bir nevi, `yeni nesil kur'an.
"ehl-i cehenneme denseydi ki: 'dünyadaki taşlar adedince cehennemde kalacaksınız.' bu haberle ferahlanırlardı.
cennet ehline de denseydi ki: 'dünyadaki taşlar adedince cennette kalacaksınız.' hüzünlenirlerdi.
bu sebeple onlara ebediyet (sonsuzluk) mukadder kılındı."

(bkz: taberani kebir)
hz. muhammet (s.a.v.)'in sözleri.

tanımı bu ama maalesef islamiyet'e çok büyük zarar vermiş olan sözlerdir..

kur'an gibi yazılı bir kaynak olmaması, kulaktan kulağa dolaşması, suistimale açık hale getirmiştir bu sözleri ve bir takım kişilerin insanları istedikleri gibi yönlendirmelerinde büyük bir araç olmuştur..
bu yönlendirmeler, daha çok, insanların günlük yaşamlarında uymaları gereken, basit gibi görünen kurallara yönelik olarak kendini gösterdi..
artık insanlar kur'an'ı okumak yerine hadisleri dinlemekle yetindi..
"ayette yazıyor" yerine "peygamber efendimiz söylemiş" lakırdıları ediliyor..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar