bugün

jenji kohan'ın yeni projesi komedi/dram türü dizidir. ilk bölümü garip gelse de izledikçe sevilen harika yapım.
başrolündeki kızın mustafa pektemek'e benzediği dizi. bunun dışında fena değil.
Bu diziyi en çok ataerkil düzene ucundan karşı durduğu için seviyorum. Transeksüel kadının bazı çıkışları çok iyi ayrıca bi kaç bölüm önce din mevzuuna da güzel değinmişlerdi. Adamlar human rights council gibi dizi yapıyorlar, biz de hala Aşk Emek ister gibi garip diziler gösteriliyor.
kesinlikle izlenmesi gereken dizilerden ayrıca american pie serisinden hatırlayacağımız jason biggs de oynamaktadır.
Çok iyi bir dizi. ilk bölümü garip gelse de izledikçe sevilen, hatta sonra hayran olunan 2. sezonun hemen başlaması için yalvarılan dizidir.

Bi' kere çok çeşitli kadın profilleri var dizide... Yan karakterler olarak nitelendirebileceğimiz bu karakterlerin hayatına kısa kısa bakışlar atmamız aslında bize iyi ve kötünün nasıl içiçe olduğunu ispatlamıyor da neyi ispatlıyor? Hepsinin kendine özgü nedenler var ve empati kurmamak imkansız.

Diğer yandan dizi bence birçok insanın sandığı gibi "beyaz kadın dramı" falan değil. Evet öyle gibi başlıyor ama ilerleyen bölümlerde asıl karakterimiz Piper'ın nasıl da farklı biri olduğunu-yada tam tersi aslında hep öyle ama modern dünyaya nasıl uyum sağladığını- görüyoruz. Bunu özellikle Alex'le olan ilişkisinden anlayabiliriz bence.

Bu arada ilk bölümlerdeki "fazla" cinselliğin dikkat çekmek amacı ile stratejik bir şey olduğunu düşünüyorum, nitekim bu da diğer bölümlerde daha yerinde ve dozunda cinsellikle dengeleniyor. Yani homofobik değilim ama ilk bölümlerdeki cinsellik beni biraz rahatsız etti, fakat diziyi izlemeye devam ettiğimde buna deydiğini gördüm...

Jenji Kohan muhteşem bir iş başarmış bence, Weed'si izlemedim fakat çok övgüsünü aldım yani kıyaslama yapamıyorum ama sadece bu yapımıyla bile bundan sonraki yapımlarında referans olabileceğini anladım. Sizce başyapıt mı bilmem de benim favori dizilerim arasında baya yükseklerde OITNB.

Öyle ki dizi bence kendisinden beklenmeyecek derecede objektif bakıyor bir çok olaya. ikili ilişkilerde öyle bir noktadan yakalıyor ki adamı "hassss... doğru lan" falan diyosunuz. Bir çok dialogu etkileyici buldum ben, özellikle Chapman'nın banyoda mahkum bir öğrenciyle girdiği dialog var ki duvarlara falan yazılmalı bence. Hani dizi için OZ'un kadın versiyonu falan diolar ya tam olarak öyle değil içinde bolca komedi de var diğer yandan dram dozu da yüksek. Yani bir OZ değil ama diziyi anlatan en yakın ifade de bu sanırım...

NOT 1: That '70s Show'dan hastası olduğumuz Laura Prepon'ı burada da izlemek ayrıca bir artıydı benim için, bir yandan "hayat ona da adil davranmamış yeaa" derken diğer yandan sexapalitesinden etkilenmemek imkansız sanırım, ne varki 2. sezonda olmayacak olması beni kahırlara boğsa da Piper'ın hikayesinin nereye gideceğini çok merak ediyorum.

NOT 2: soundtrackin bir dizi için ne kadar önemli olduğunu gösterdiği için de ayrı bir övgüyü hak ediyor yapım. Açılış jeneriğinden tutun da bölüm sonlarındaki müziklere kadar şarkı ve sahne müziği seçimleri tek kelimeyle 10 numara bence.
yan karakterlerin de hikayelerini işlemesiyle gönlümde taht kuran dizi. çok güzel kızlar var siz de izleyin. kitabını da ayrıca merak etmekteyim okumam yakındır. matt mcgorry dizinin çileğidir.
içinde bir adet beyaz tenli kırmıjı ruj süren bir meleğin bulunduğu dizi.
şu yoklukta iyi giden hapishane dizisi. tabii ki bir oz olması mümkün değil ama yine de kendini izletiyor. zeyna'dan sonra donna pinciotti'nin de memelerini gördük. darısı phoebe buffay'in başına.
02x13 ün sonu yardı geçirdi *
an itibariyle yayınlanan tüm bölümlerini izlemeyi bitirdiğim dizi. 3. sezonu büyük merakla beklenmektedir.

--spoiler--

ana karakter piper chapman, 10 sene önce alex vause ismindeki bir kadınla eşcinsel ilişki yaşamıştır. alex vause, büyük uyuşturucu tüccarlarıyla iş yapmaktadır. yaptığı işe piper chapmanide karıştırır ve suç işlemeye iter. aralarındaki ilişki bitince, piper chapman evine geri döner ve alex ile olan bütün bağlantılarını koparır. 10 yıl içerisinde düzenli bir hayat kuran, nişanlanan ve iyi bir iş sahibi olan piper chapman, bir anda mahkemeden gelen bir suçlamayla karşı karşıya kalır. suçlamanın sebebi, 10 sene önce alex vause için taşıdığı bir uyuşturucu parasıdır. bu sebeple 15 ay hapis cezası alan piper chapman, hayatını geride bırakarak hapishanenin yolunu tutar. bu sırada en iyi arkadaşı hamiledir ve doğum yapmak üzeredir.

piper chapman, hapishanede alex vause ile karşılaşır. hapishanede bulunma sebebini alexe bağlayan chapman, bir süre alexe mesafeli davranır ve bu sırada nişanlısından bir istekte bulunur. alexin ifadesine bakmasını ve kendi adının orada olup olmadığını sorar. chapmanin adı oradadır ancak nişanlısı ilk etapta olmadığını söyler. bunun üzerine alex ve chapman arasında bir yakınlık başlar.

chapman hapisteyken dışarıdaki hayatta kolay gitmemektedir. nişanlısı zor zamanlar geçirir ancak nişanlısıyla belli zamanlarda kısa süreliğine görüşebilmektedir. chapman ve alex arasındaki yakınlık ilerler ve eski günlerdeki gibi eşcinsel ilişkilerini sürdürürler. nişanlısı ise bunu öğrendiğinde aldatılmış gibi hisseder ve chapmanden ayrılır. ayrılırkende, kendi adını verenin alex olduğunu söyler.

chapman ve alex arasında soğuk savaş başlar. chapman, alexten her zamankinden daha fazla nefret eder. bu sırada mahkeme için alex ve chapman başka bir hapishaneye gönderilir. alex, chapmana mahkemede bir şey bilmediği şeklinde ifade vermesini söyler. chapman denileni yapar. alex ise son anda ifadesini değiştirdiğini söyler ve serbest bırakılır. uyuşturucu işine en az bulaşan ama en çok etkilenen kişi piper chapman olmuştur.

--spoiler--

dizinin ana karakteri piper chapman olsada, yan karakterlerin hikayeleride güzel kurgulanmıştır.

--spoiler--

red : rus bir mahkum. piper chapman ilk geldiği zamanlar yemekhane şefidir ancak yaşanan bazı olaylar sonucunda bu görevi elinden alınır. yemekhaneyi işlettiği sıralarda kendi tayfasını oluşturmuş ve kendisine yanlış yapan herkese bir şekilde cezasını vermiştir. bazılarına yemek vermezken, bazılarına yenilmeyecek şeyler vermiştir.

sam healy : hapishanede gardiyan, aynı zamanda evrak işlerinden sorumlu şef. rus bir kadınla evli ancak rusça bilmediği için evliliği iyi gitmemektedir. bunun sonucuda iş hayatına yansımaktadır.

crazy eyes : zihinsel engelli bir mahkum. sinirlendiğinde kimsenin beklemediği şeyler yapabiliyor ve ardından ne yaptığını hatırlamayabiliyor.

nicky : uyuşturucu kullandığı sebebiyle içeri girmiş bir mahkum. redin ekibinin bir parçası. eşcinsel yapıya sahip ve birlikte olduğu kadınların listesini tutuyor.

doggett : eski bir uyuşturucu kullanıcısı, aynı zamanda aşırı dindar bir yapıya sahip. hapishanede gelenek haline gelmiş eşcinsel ilişkinin en büyük karşıtı.

sophia : erkek doğan ancak sonradan kadın olmayı seçen bir mahkum. hapishanede kuaförde görev alıyor.

dayanara : ispanyol asıllı bir mahkum. hapishane gardiyanlarından birisine aşık olur ve ondan hamile kalır. ancak hapishanede cinsel temas yasak olduğundan bunun ortaya çıkmasını istemez. bu sebeple suçu sevilmeyen başka bir gardiyana atmak ister.

lorna morello : hapise girmeden önce bir adama platonik olarak aşık olur. karşılığını alamayınca adamın sevgilisini tehdit etme dahil birçok yönden rahatsızlık verir. dizinin ilerleyen bölümlerinde bir yolunu bularak adamın evine gider ve evlendiklerini anlar. bunun üzerine aynı olayları tekrarlar ancak hapishane tarafından kanıtlanamaz.

mendoza : red çekildikten sonra mutfağı devralan ispanyol asıllı mahkum. diğer ispanyol mahkumlarla birlikte mutfağı yönetir. red, mutfağı elinden almak istesede başarılı olamaz.

big boo : nicky nin en büyük rakibi. redin ekibindedir ancak dağıldıktan sonra başka bir ekibe geçmeye çalışır.

soso : asya asıllı bir mahkum. 2. sezonda diziye dahil olmuştur. pek arkadaşı olmayan ve çok sevilmeyen birisidir.

vee : 2. sezonda dahil olan bir mahkum. hapishanedeki zencilerin lideri olur ve kısa sürede hapishanenin en kıdemli ekibini oluşturma yoluna gider. 2. sezonun son bölümü itibariyle ölür.

rosa : gençliğinde birçok banka soymuş bir mahkum. dizideki bölümlerde yaşlılığı görüntülenir. kanser olmuştur ve çok fazla hali kalmamıştır. 2. sezonun son bölümünde 1 ay civarında hayatı kaldığını öğrenir ve bunun üzerine hapishaneden kaçar.

pornstache : hapishanede bir gardiyan. asıl adı george mendezdir ancak bıraktığı bıyık sebebiyle mahkumlar tarafından pornobıyık lakabı takılmıştır. dayanara, bebeğin suçlamasını bu gardiyanın üzerine atar ve bu sebeple hapishaneye gitmesine sebep olur.

bennett : dayanaranın bebeğinin asıl babasıdır ancak hapishane yönetimine söylemez. mahkumlar durumun farkındadır ve zaman zaman bu durumu kullanırlar. aynı zamanda dayanara ile birbirlerini sevmektedirler ve beraber yuva kurma düşünceleri vardır.

joe caputo : hapishane müdür yardımcısı. hapishane müdürü ile pek anlaşamaz ancak söylediklerini yapmak zorunda kalır. eline geçen fırsatta hapishane müdüründen kurtulur ve müdür koltuğuna kendisi geçer.

fig : hapishanenin eski müdürü. parayı iç etme sebebiyle görevinden alınır.

--spoiler--
bu yıl emmy ödüllerini izlerken adaylar arasında görüp, merak uyandıran. sonraki günlerde nasıl bir şey ki diye gece 2'de başlayıp öğlene kadar 1.sezonunu bitirdiğim o uykusuzluğa değen, izledikçe hass nasıl keşfetmedim bu zamana kadar dediğim, 2 sezonun da repliklerini ezberleme derecesine kadar gelip temcit pilavı gibi defalarca izlediğim komedi-dram dizisi. gerçek bir hikaye olduğu için daha bir merak uyandırıyor, kitabı geçen hafta okudum, dizi kadar sarmadı, kitaptaki alex'e kıl oldum dizide bayıldım..
2. sezon da 4 bölümde yer alan alex, 3. sezonda tüm bölümlerde olacakmış, pek sevindik. porn bıyık mendez ise dönmeyecekmiş. buna da sevindik. çekimine ağustosta başlanan 3.sezon ise 6 haziran 2015'de yayınlanacakmış,..

favori karakterlerim alex ve deli göz. alex'i kaypaklığından dolayı kimse sevmiyor ama annesi ölmüşken terk edilen biri için çokta kötü biri sayılmaz, hele o gözlüklerle olan karizmasını katmıyorum bile, crazy eyes ise gizli kahramanlardan, rolü yaşıyor resmen aldığı emmy ödülüyle de bunu kanıtlamış oldu.
zenci tayfasının aralarındaki muhabbetler baya eğlenceli, özellikle 2.sezon 4. bölümdeki diyalogları gülme krizine sokmuştu.
neden bilmem, en itici bulduğum karakter big boo..
yeni yıl için hazırladıkları şarkıda dinlenesi.. https://www.youtube.com/...
gel artık haziran
Şans eseri rastladığım ve an itibari ile ilk sezonunu bitirmiş olduğum sevdiğim dizidir.
law and order special victims unit dizisinde cinsel saplantılı ve manipülatif seri katil ve tecavüzcü william lewis karakterini başarıyla canlandırmış pablo schreiber' in oyuncu kadrosunda bulunduğu dizi.
kadın dayanışması, kadın hakları, kadınlık halleri, kadın özgürlüğü, kadın ihanetleri gibi temel kadın konularını içermesine rağmen ciddi bir erkek izleyicisi olan dizi.
3. sezon çıktı.
(bkz: çıktı reis bey çıktı)
3. Sezon ilk bölümünü an itibariyle bitirmiş olduğum bomba gibi dizi.
Laura Prepon ve Ruby Rose ekranda her göründüğünde'' ov shit i am gay '' diyerek gaza gelirim. Evet.
3. sezon beklendiği gibi gitmeyen dizi. fakat hala iyi.

--- birazcık spoiler---

ilk 4 bölüm itibariyle;

ilk bölüm gayet iyiydi aslında, anneler günü ile ilgili bir şeyler hazırlanmış, güzel de olmuş.

boo'nun hayatına odaklanılmış sonralarda, homofobiye göz kırpılmış. bu kadar gay insanın olduğu bir dizide böyle bir konu olmalıydı da zaten, belki daha iyisi olabilirdi ama fena değildi.

alex ve piper'ın "hate sex" sahnelerini gerçekten sevmedim. hem yapmacık geldi hemde çook daha iyi replikler olabilirdi. halbuki ilk iki sezon nasıl da uyum içindelerdi sex sahnelerinde. evet sevgi dolu bakışların yerini ateşli de olsa hiç bir "hate sex" sahnesi dolduramaz ama bunlar gerçekten olmamış.

diğer yandan Alex'in savunmasız-yıkık-sinir krizi geçirdiği sahneleri beğendim, etkiliyor insanı. Piper'la yaptıkları "oyun provası" sahnesi de başarılıydı.

healy ve red arasında nooluyo anlamadım, aşk mı o? adam rus seviyor belli ama healy ya... red'i harcamasınlar gözünü seveyim.

nicky'nin eroin olayında patlak vereceği belliydi ama bu şekilde olması doğru mu bilemedim, hikaye eksik gibi geldi. yüksek güvenlikli kısma gonderilmesi beklemediğim bi'şeydi, umarım tekrar görürüz nicky'i.

en başarılı replikler boo ile pencitucky arasında olmuş bence. tuttum bunu.

bannet nereye kayboldu birden? çekemeyeceği arabaya öküz olmaya kalktı resmen. ama insan evlenme teklifi etmeden bir bakar aileye falan. madem korkaksın niye kızı kandırırsın be adam?

daha 5. bölümü izlemedim. yeni karakter stella'yı görmedim dengeleri değiştirebilir. sezonu yarıladım nerdeyse ama yarısından fazlası da duruyor, heran herşey olabilir. sezon finalini yapmadan erken karar vermemek lazım ama gidişat pek iyi değil.
üçüncü sezonun çıktığını tam da mad men bitti diye ağlarken farkettiğim dizi.
pek alışkın olmadığımız kadar kadın var dizide evet. genelde hep erkek hikayeleri dayatırlar bize. kadın hikayesi dediysek de bayık bayık aşk dram falan değil. gayet feminist yaklaşmışlar konuya. her karakterin hikayesine ayrı ayrı girdikçe daha da çok beğeniyorum. bi pipera katlanamıyorum bi de alex bence bayaa itici.
bi de https://www.youtube.com/watch?v=w9_isl1jjHc
Yeni sezona birazdan başlayacağım bol lezbiyen içerikli dizi.
yeni sezona şükür kavuştuk.
Chapman bu sezon daha bir iticiydi sanki,final sahnesi de bir garip kaçtı birden gardiyanlar yok oluyor gibi... Bi de mafyasın abi sen Kübra yakışıyor mu hiç?
sonunda beni de lezbiyen yapmış dizidir.

başladığım güne lanet olsun yaaa. sakın izlemeyin yanlış yola saparsınız. çok seksi lezbiyenler falan var içinde. oo beybi.
Kesinlikle herşeyiyle harika bir dizi. Şu supernatural, teen wolf gibi sırf popüler olduğu için izlenen dizilerden değil. Belki de bu kadar iyi olmasının nedeni aslında bizi önyargılardan kurtarmasıdır, ne kadar suçlu ve tehlikeli dediğimiz kişilerin aslında nasıl olduklarını ve geçmişini gösterir. Ve keşke Red'in ailesinden olabilsem be!
Harika bir dizi...
sinematografisi breaking bad inkinden daha iyi olan dizidir.