genc yasta profesor olmus. basarili bir akademik kariyere sahip insan. ama cok arastirdim, kendisinin dil felsefesi, sosoyoloji, tarih gibi konularda bir uzmanligini bulamadim..
yazdigi kitaplarla para kazanmis olsa bile, kendine yazik etmis insan.. simdi bir tarihci ciksa, "efenim bohr'un atom teorisi yok soyleydi de cok yanlis yapiyoruz boyle olmasi lazim" diye bi laf etse.. kaale alacak kimse cikmaz.. bu adam da ayni sekilde cikip da gercekten hic bilmedigi konularda konustugu surece kaale alinmayi hak etmiyor. ama milletimin insani, konu siyasete, topluma geldi mi, mangalda kul birakmaz.. herseyi en iyi kendisi biliyordur. herkes hata yapiyordur..
istemeyerek de olsa insanin yuzunde bir gulumsemeye yol aciyor kendisi.. iki tane kitap okusa konuyla ilgili bunlarin hicbirini soylemeyecek halbuki.. daha konunun ne oldugunu, neyi tartisitigini bile bilmiyor.. ama bunu garipsememek lazim. adamin ne uzmanligi ne de uzaktan yakindan alakasi olmus bu konularla.. neyse, tabi herkes yerini bilmeli ki, hak ettigi saygiyo gorsun, biz de gosterelim.
türkiyede kıymeti hala anlaşılamamış büyük bilim adamı olan çılgın bir türk aynı zamanda bir türkçe savaşçısı türk geçlğinin ondan öğrenecek çok şeyi var ama tvlere çıkaracak yiğit korkusuz insanlar yok
böylesine kendini türkiye'ye adamış bir adamı çıkarlar pahasına medya nasıl yer diye düşündüren. gördüğüm bildiğim okuduğum ve begendiğim en bilgili insan. degerini iyi bilmek gerek.
insanların harekete geçip türkçe'ye türkiye'ye türklüğe sahip çıkması için fırsat bulduğu her yerde konferans veren takdir ettiğim başarılı insan.. feda olsun tüm fındıklar sana.
hayatımı bir çırpıda değiştiren, özgüven aşılayan, büyük uyanış'ı tetikleyen zat-ı muhteremdir. atatürk ün sözünü manalı bir biçimde değiştirmiştir.
"Türk güven, çalış, övün"
kendisi geçen yüzyıla damgasını vurmuş bir fen bilimciyken herkesin uyuduğunu görüp, işinin yoğunluğuna bakmadan ülkeyi kurtarmak için mücadeleye girişmiştir. ben de dahil çok kimsenin gözü önündeki perdeyi aralamış, hayatını değiştirmiştir.
çok yaşasındır, varolsundur..
1935 te doğan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, TED Yenişehir Lisesi ne 1953 yılında burslu öğrenci olarak girdi ve okulu birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya mühendisliği okumak üzere ABD ye gitti. 1956 da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği ni birincilikle bitirdi.
1957 de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü nü 8 ayda birincilikle bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. 1960 ta Yale Üniversitesi nde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladı.
26 yaşında iken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile doçent oldu. Daha sonra profesör ünvanını aldı. Bu ünvan 20. yüzyılda Yale Üniversitesi nın en genç profesörü oldu.
1964 te Orta Doğu Teknik Üniversitesi nde danışman profesör oldu. Yale Üniversitesi nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. Dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu.
iki defa Nobel e aday gösterildi. Defalarca Nobel Akademisi nin isteği üzerine Nobel e adaylar gösterdi. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi.
26 yaşından beri devam ettiği Yale Üniversitesi nde moleküler biyoloji ve kimya olmak üzere iki kürsüde profesör ve son 7 senedir görev yaptığı Yıldız Teknik Üniversitesi nde ise kimya kürsüsünde profesör olarak görevini sürdürüyor.