bugün
- bu gece intihar edeceğim20
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı13
- eskorta 220 bin lira gönderen adam8
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba12
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz32
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması15
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi26
- ismail kartal9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün15
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- icardi19059
- jose mourinho14
- barbara palvin'in aldatılması10
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- erdoğan'ın mülteci sevdası18
- magicovento cesurluğu12
- üçten fazla dövmesi olan kız12
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması14
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk8
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- albay kemal19
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız12
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi20
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır9
selda bağcan'ın 1974'te çıkan aşkın bir ateş & o günler 45'liğinde ve 1995'te çıkan türkülerimiz 1 albümlerinde söylediği ve aslı lili ivanova'nın 1969'da çıkardığı albüme adını veren camino olan şarkısı. bu da şarkının sözleri:
Ne varsa herşey hatırımda
Sanki daha dünmüş gibi
Senden gelen senin olan
Ne varsa herşey hatırımda
O günler, o günler
Şimdi yabancı gibiler
Bir günlük mutluluğa
Bir ömür alıp gittiler
Ne günlerdi ah o günler
O günler, o günler
Şimdi yabancı gibiler
Bir günlük mutluluğa
Bir ömür alıp gittiler
Ne günlerdi ah o günler
Bir daha dönülse
Şu yalancı dünyaya
Bir ömür verirdim ben yine
Seninle bir günlük mutluluğa
O günler, o günler
Şimdi yabancı gibiler
Bir günlük mutluluğa
Bir ömür alıp gittiler
Ne günlerdi ah o günler
bu da her 2 şarkının müziği: http://www.youtube.com/watch?v=LRdObqf0r4Q
(bkz: itina ile ukte doldurulur)
Ne varsa herşey hatırımda
Sanki daha dünmüş gibi
Senden gelen senin olan
Ne varsa herşey hatırımda
O günler, o günler
Şimdi yabancı gibiler
Bir günlük mutluluğa
Bir ömür alıp gittiler
Ne günlerdi ah o günler
O günler, o günler
Şimdi yabancı gibiler
Bir günlük mutluluğa
Bir ömür alıp gittiler
Ne günlerdi ah o günler
Bir daha dönülse
Şu yalancı dünyaya
Bir ömür verirdim ben yine
Seninle bir günlük mutluluğa
O günler, o günler
Şimdi yabancı gibiler
Bir günlük mutluluğa
Bir ömür alıp gittiler
Ne günlerdi ah o günler
bu da her 2 şarkının müziği: http://www.youtube.com/watch?v=LRdObqf0r4Q
(bkz: itina ile ukte doldurulur)
orjinali bulgar lili ivanova' ya aittir.
https://youtu.be/I_rp0o8DLrk?si=6A0a-Nl7mVmgnywc
not: gene galiba en iyisi ferdi abinin.
https://youtu.be/I_rp0o8DLrk?si=6A0a-Nl7mVmgnywc
not: gene galiba en iyisi ferdi abinin.
selda bagcan'in bu sarkisini ne zaman dinlesem, gecmisim turuncu filtreli bir film seridi gibi gözümün önünden gecer.
Hayatimin en keyifli, en icten ve yeniden yasanmaya deger gunleri arasında yer alicak.
O günler her istediğimi yapardim. Tıpkı bu günlerdeki gibi.
nadide hayat filmiyle tekrar hatırlanan güzel şarkı. ferdi özbeğen yorumu da çok güzeldir.
geceden geliyorsanız bu saatte en kral versiyonu budur. hem huzur verir hem üzer...
https://www.youtube.com/watch?v=_4lbcGJlvOI
https://www.youtube.com/watch?v=_4lbcGJlvOI
sanki daha dünmüş gibi demiş.
elimi tutup gözlerinle tutukladığın her an’a aşk diyorlar.
aşk…
o koca duyguları üç harf, tek heceye sıkıştırmışlar.
kitapların, filmlerin sonunda diken olan tüylerimin sebebi yaşattıkların, yaşadıklarım.
daha dün başkasının kokusunu soluyarak uyuduğunu unutup, belki yılların alışkanlığından yutkunmalarımı görmezden geldiğim, eşsiz üst üste dişlerinin göründüğü kahkahalarını hatırlatan şey.
ahh o günler, şimdi yabancı gibiler.
demiş.
yabancılamak, unutmaya yarım adım da olsa yaklaşmaktı.
her yeni güne uyandığımda en güldüğüm esprilerini hatırlamak unutmaya yardımcı olmuyordu.
biliyor musun?
ağlattıklarından çok güldürdüklerin ağlattı beni hep.
kayıp hissinden.
herşey hatırımda, sanki dünmüş gibi.
şarjım bitiyordu yazarken satırlarımı, bilgisayarımın.
komidinin altından uzandım, bir kurdele dolandı elime.
en son aldığın buketin kurdelesi miydi o?
gülümsedim.
yok edemiyordum hiçbir şeyi.
hiçbir şeyini.
birkaç gün önce aldığım kitabın fişini koydum kırmızı dosyamıza,
bir de en son fotoğrafını çekip attığım not kağıdını.
yetmiyordu sensizken, senden kalanlar.
eskileri hep diri tutmak için biriktirirmiş insan eşyaları.
çok azmış gibi çoğaltıyorum.
en korktuğum şey, bir anımı unutmak aslında.
önlem alıyorum.
bir gün alzheimer olsam dahi unutmamak için belki.
bugün farkettim ki, fotoğraflar.
vaktimi en çok geçirdiğim insanla o kadar az karem olmasına şaşırıyordum.
sonra düşündüm.
sahi çok mutluyken nasıl fotoğraf çekilirdi insanlar?
ben unutuyorum hep.
belki bi an geliyor tekrar aklıma, sonra yine unutuyorum.
anın büyüsünü bozmak gibi de geliyor aklıma gelince.
o bakışa durdurup insanların görmesi, beğenmesi, duyması için çabalamak mı, yoksa o anı yaşamak mı?
ben hep ikincisini tercih ettim.
sonra pişman da oldum.
iyi bir ressam olsam o kareleri çok güzel çizebilirdim.
hafıza konusunda şanslı olduğumdan her gece yatağımda bakıyorum sanki fotoğraflarımıza.
sonra ‘tehlikeli’ olduğum düşüyor aklıma.
susuyorum.
yazmıyorum.
biliyor musun?
aramanı istemiyorum.
aradığıyla bütün olacak diyorum.
evinde hissedecek.
tatili de evi de o olacak.
sevgililer günü o olacak, doğum günü o olacak.
ananesinin kanı ona ısınacak..
fa anahtarıyla besteler okuyacak belki.
bestelerinin hikayesi olacak.
sabahın ilk ışıklarına kadar konuşup onun nefes sesleriyle uyuyacak.
benim hayallerim başkasının gerçeği olacak.
sanki daha dün demiştin, bir yüzünü görmek istedim diye.
on dakika sonra yine başka bi ruhtaydın.
ve o gece başkasının yatağında.
alışmam gerekenler aynı tonda acıtıyorsa beni,
mutlu olmalıyım.
sevemedim başkasını senin gibi.
sevmedim aslında.
bilirsin, hiç kötü dileğim olmadı hiçbir zaman.
özdemir asaf'ın dediği gibi, olmaz ama olur da ‘başkasını seversem,
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.’
http://www.youtube.com/watch?v=FNcppvRWILo
elimi tutup gözlerinle tutukladığın her an’a aşk diyorlar.
aşk…
o koca duyguları üç harf, tek heceye sıkıştırmışlar.
kitapların, filmlerin sonunda diken olan tüylerimin sebebi yaşattıkların, yaşadıklarım.
daha dün başkasının kokusunu soluyarak uyuduğunu unutup, belki yılların alışkanlığından yutkunmalarımı görmezden geldiğim, eşsiz üst üste dişlerinin göründüğü kahkahalarını hatırlatan şey.
ahh o günler, şimdi yabancı gibiler.
demiş.
yabancılamak, unutmaya yarım adım da olsa yaklaşmaktı.
her yeni güne uyandığımda en güldüğüm esprilerini hatırlamak unutmaya yardımcı olmuyordu.
biliyor musun?
ağlattıklarından çok güldürdüklerin ağlattı beni hep.
kayıp hissinden.
herşey hatırımda, sanki dünmüş gibi.
şarjım bitiyordu yazarken satırlarımı, bilgisayarımın.
komidinin altından uzandım, bir kurdele dolandı elime.
en son aldığın buketin kurdelesi miydi o?
gülümsedim.
yok edemiyordum hiçbir şeyi.
hiçbir şeyini.
birkaç gün önce aldığım kitabın fişini koydum kırmızı dosyamıza,
bir de en son fotoğrafını çekip attığım not kağıdını.
yetmiyordu sensizken, senden kalanlar.
eskileri hep diri tutmak için biriktirirmiş insan eşyaları.
çok azmış gibi çoğaltıyorum.
en korktuğum şey, bir anımı unutmak aslında.
önlem alıyorum.
bir gün alzheimer olsam dahi unutmamak için belki.
bugün farkettim ki, fotoğraflar.
vaktimi en çok geçirdiğim insanla o kadar az karem olmasına şaşırıyordum.
sonra düşündüm.
sahi çok mutluyken nasıl fotoğraf çekilirdi insanlar?
ben unutuyorum hep.
belki bi an geliyor tekrar aklıma, sonra yine unutuyorum.
anın büyüsünü bozmak gibi de geliyor aklıma gelince.
o bakışa durdurup insanların görmesi, beğenmesi, duyması için çabalamak mı, yoksa o anı yaşamak mı?
ben hep ikincisini tercih ettim.
sonra pişman da oldum.
iyi bir ressam olsam o kareleri çok güzel çizebilirdim.
hafıza konusunda şanslı olduğumdan her gece yatağımda bakıyorum sanki fotoğraflarımıza.
sonra ‘tehlikeli’ olduğum düşüyor aklıma.
susuyorum.
yazmıyorum.
biliyor musun?
aramanı istemiyorum.
aradığıyla bütün olacak diyorum.
evinde hissedecek.
tatili de evi de o olacak.
sevgililer günü o olacak, doğum günü o olacak.
ananesinin kanı ona ısınacak..
fa anahtarıyla besteler okuyacak belki.
bestelerinin hikayesi olacak.
sabahın ilk ışıklarına kadar konuşup onun nefes sesleriyle uyuyacak.
benim hayallerim başkasının gerçeği olacak.
sanki daha dün demiştin, bir yüzünü görmek istedim diye.
on dakika sonra yine başka bi ruhtaydın.
ve o gece başkasının yatağında.
alışmam gerekenler aynı tonda acıtıyorsa beni,
mutlu olmalıyım.
sevemedim başkasını senin gibi.
sevmedim aslında.
bilirsin, hiç kötü dileğim olmadı hiçbir zaman.
özdemir asaf'ın dediği gibi, olmaz ama olur da ‘başkasını seversem,
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.’
http://www.youtube.com/watch?v=FNcppvRWILo
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar