bugün
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın8
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı13
- budweiser11
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek37
- en yaşlı özelliğiniz26
- sözlük kızlarının saç rengi16
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek20
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum19
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz23
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- iğrenç bir his tarif et25
- icardi190521
- düşün ki o bunu okuyor8
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- fake hesabım için nick önerileri9
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
dakota rapidcity'de bulunan kaya heykelleri ile sonlanan bir filmdir. kişilerin kimliklerinin algilanmasinin nasil afaki oldugu ve kimliklerin bir yalniş anlasilma ile kişinin hayatini nasil değiştirdiğini anlatan bu filmde bence acik artirma sahnesi unutulmaz bir sahnesi. vrangler araba kılıklı cia sefinin orda bulunmasi olacaklari biraz tiyo verse de muhtesem bir o kadar da matrak sahnedir.
--spoiler--
filmin basina alfred efendi otobuse binemeyen kişi olarak arz-i endam ediyor
--spoiler--
--spoiler--
filmin basina alfred efendi otobuse binemeyen kişi olarak arz-i endam ediyor
--spoiler--
açık arttırma sahnesi ile hala akla geldikçe tebessüm oluşturan harika bir yapıt.
açılıştaki yazıların gökdelendeki araba yansımalarının üzerinden akıp gitmesiyle, daha en baştan nasıl bir zekanın ürünü olduğunu belli eden alfred hitchcock filmi.
sonunda öylece kalmamı sağlayan film.
rüya mıymış lan hepsi?
rüya mıymış lan hepsi?
akıl dolu, eğlenceli bir film.
cary grant'ın Rushmore Dağı anıtından sarkan hatunu kurtarmaya çalıştığı sahneden, tren kompartımanındaki yatağa atma sahnesine yaptığı geçiş ve hemen arkasından trenin tünele girmesi** gibi yaran bir sona sahip alfred hitchcock filmi.
Hithcock ustanın güzide eserlerinden bir tanesi daha. 1959 yılında çekilmesine rağmen inanın bugünün klişe dolu filmlerinin tozunu attırır. Böyle filmler beni daha çok çekiyor nedense bilmiyorum belki de nostalji koktuğu içindir. Özellikle filmde de aşina olduğum eski taksiler, bavullar, saç şekilleri her şeyiyle cezbediyor. Teknoloji ilerledikçe böyle filmlere daha da bağlanacağımı biliyorum, buram buram tarihi seriyorlar önüme.
Öncelikle bu filmde öyle bir uçak sahnesi var ki tadına doyum olmaz. Thornhill'in o sıralarda ki halini mi ararsın ya da o an onun yaşadığı heyecana ortak mı olmak istersin. Öyle birşey işte.. Alfred Hitchcock illa ki bir iki tane özel sahne eklemeden duramaz. Burada da gördüm, iyi de oldu. Soğuk savaş döneminden sonra ki telaşı da çok iyi göstermiş. Daha filmin başında anlayabilirsiniz. NYC halkının telaş içinde koşuşturmaları veya vızır vızır taksilerin müşteri avı... Herkes birşeyin peşinden koşuyor. Senaryo bakımından ilginç ters köşeleri de barındırıyor kanaatimce. Bunların yanısıra polisiye olmasının dışında müthiş bir mizah anlayışını da getiriyor önümüze. ince esprileriyle sımsıkı sarmaya çalışımış film ve başarılı da olmuş. Ancak bazı yerler fazla zorlama olmuş gibi geldi bana. Onlar da olmasaydı hiçbir kusuru olmayacaktı ya..
Cary Grant ve Eva Marie Saint olayı aşmışlar kardeşim. Bu kadar iyi oyunculuk olmaz, olmamalı.. Öyle bir psikoloji uyguluyorlar ki ters köşeleri daha da müthiş hale getiriyorlar. Eva'nın güzelliği dillere destandı. Hazır belirtmişken sanırım bu yüzden eski filmleri seviyorum. Kadınları da bir başka doğal güzellik abidesi kesiliyorlar başıma. Hasta oluyorum açıkçası o hallerine... Filmi izleyin, kovalamacaya ve senaryo doyumuna varın derim ben.
--spoiler--
Roger'ın karşısında gerçek Townsend'ın olduğu an da atılan bıçak ve Roger'ın elini bıçağın üzerine koyup ''i am not killer!'' edaları gereksizdi. Sana mı kalmış babacım ürküp yol alsana sen ordan. Bunun dışında Eve ile olan bazı sahneleri gereksiz uzatılmıştı. Neyse fazla da konuşmamak gerekli usta bir tane psycho da benim başıma sarabilir.
--spoiler--
Öncelikle bu filmde öyle bir uçak sahnesi var ki tadına doyum olmaz. Thornhill'in o sıralarda ki halini mi ararsın ya da o an onun yaşadığı heyecana ortak mı olmak istersin. Öyle birşey işte.. Alfred Hitchcock illa ki bir iki tane özel sahne eklemeden duramaz. Burada da gördüm, iyi de oldu. Soğuk savaş döneminden sonra ki telaşı da çok iyi göstermiş. Daha filmin başında anlayabilirsiniz. NYC halkının telaş içinde koşuşturmaları veya vızır vızır taksilerin müşteri avı... Herkes birşeyin peşinden koşuyor. Senaryo bakımından ilginç ters köşeleri de barındırıyor kanaatimce. Bunların yanısıra polisiye olmasının dışında müthiş bir mizah anlayışını da getiriyor önümüze. ince esprileriyle sımsıkı sarmaya çalışımış film ve başarılı da olmuş. Ancak bazı yerler fazla zorlama olmuş gibi geldi bana. Onlar da olmasaydı hiçbir kusuru olmayacaktı ya..
Cary Grant ve Eva Marie Saint olayı aşmışlar kardeşim. Bu kadar iyi oyunculuk olmaz, olmamalı.. Öyle bir psikoloji uyguluyorlar ki ters köşeleri daha da müthiş hale getiriyorlar. Eva'nın güzelliği dillere destandı. Hazır belirtmişken sanırım bu yüzden eski filmleri seviyorum. Kadınları da bir başka doğal güzellik abidesi kesiliyorlar başıma. Hasta oluyorum açıkçası o hallerine... Filmi izleyin, kovalamacaya ve senaryo doyumuna varın derim ben.
--spoiler--
Roger'ın karşısında gerçek Townsend'ın olduğu an da atılan bıçak ve Roger'ın elini bıçağın üzerine koyup ''i am not killer!'' edaları gereksizdi. Sana mı kalmış babacım ürküp yol alsana sen ordan. Bunun dışında Eve ile olan bazı sahneleri gereksiz uzatılmıştı. Neyse fazla da konuşmamak gerekli usta bir tane psycho da benim başıma sarabilir.
--spoiler--
bir alfred hitchcock filmi. 1959 yapımı.
--spoiler--
Alfred Hitchcock'un bana göre en konveksiyonel sinema örneği ancak bunu öyle durumlarda yapıyorki siz kendinizi karakterin içerisinde buluyorsunuz.Klasik,patlamalı,zıplamalı,silahlı yapmacık ancak cool adamlara bir gönderme yapıyor sanki.Film=rüya+gerçek ise en filmi budur kardeşim demek istiyor.Çünkü karakterin değişimi o kadar gerçek geliyorki insana sonunda ulan bu adam anca zaten bu kadar değişebilirdi diyorsunuz.Hitchcock bu filminde garip bi şekilde metafor yada imge kullanmıyor.(Trenin tünele girdiği sahne dışında)Zaten bu filmin temposu o kadar yoğun ki kralı gelsin (bkz: atilla dorsay) metaforla felan uğraşmaz filme dalar.Yok çerçeleveme yok ışık yok yakın plan çekmiş şunun için felan yakalayamazsın filmi.Çünkü dur durak bilmeyen bi temposu var filmin ama öyle gişe filmleri gibi değil, tam zamanında ,doğru sürede ve doğru gerilimle .Hitchcock'un konveksiyonel sinemaya bir armağanı.
Filmden bazı notlar ;
-Amerikan sinemasının o güne kadar olan en uzun sevişme sahnesi bu filmde .
-Ayrıca yakalayamamış olanlar için yazıyorum Roger O. Thornhill karakterinin bu kadar rahat yalan söylemesi,ve dolambaçlı işlerden kurtulmasının nedeni zeki olması değil pazarlamacı olmasıdır.
-Roger O. Thornhill isminin O.'su hiçbir anlam taşımıyor.Sadece güzel duruyor diye koymuş hitchcock,David O. Selznick adlı yapımcı da kendi isminde bu numarayı kullanmış.
-Hitchcock'un Mgm ile çalıştığı tek film.
--spoiler--
Son olarak filmi izleyin izlettirin artı uçak sahnesini bir daha izleyin o sahneyi çekse çekse hitchcock çeker.
Alfred Hitchcock'un bana göre en konveksiyonel sinema örneği ancak bunu öyle durumlarda yapıyorki siz kendinizi karakterin içerisinde buluyorsunuz.Klasik,patlamalı,zıplamalı,silahlı yapmacık ancak cool adamlara bir gönderme yapıyor sanki.Film=rüya+gerçek ise en filmi budur kardeşim demek istiyor.Çünkü karakterin değişimi o kadar gerçek geliyorki insana sonunda ulan bu adam anca zaten bu kadar değişebilirdi diyorsunuz.Hitchcock bu filminde garip bi şekilde metafor yada imge kullanmıyor.(Trenin tünele girdiği sahne dışında)Zaten bu filmin temposu o kadar yoğun ki kralı gelsin (bkz: atilla dorsay) metaforla felan uğraşmaz filme dalar.Yok çerçeleveme yok ışık yok yakın plan çekmiş şunun için felan yakalayamazsın filmi.Çünkü dur durak bilmeyen bi temposu var filmin ama öyle gişe filmleri gibi değil, tam zamanında ,doğru sürede ve doğru gerilimle .Hitchcock'un konveksiyonel sinemaya bir armağanı.
Filmden bazı notlar ;
-Amerikan sinemasının o güne kadar olan en uzun sevişme sahnesi bu filmde .
-Ayrıca yakalayamamış olanlar için yazıyorum Roger O. Thornhill karakterinin bu kadar rahat yalan söylemesi,ve dolambaçlı işlerden kurtulmasının nedeni zeki olması değil pazarlamacı olmasıdır.
-Roger O. Thornhill isminin O.'su hiçbir anlam taşımıyor.Sadece güzel duruyor diye koymuş hitchcock,David O. Selznick adlı yapımcı da kendi isminde bu numarayı kullanmış.
-Hitchcock'un Mgm ile çalıştığı tek film.
--spoiler--
Son olarak filmi izleyin izlettirin artı uçak sahnesini bir daha izleyin o sahneyi çekse çekse hitchcock çeker.
alfred hitchcock'un sürükleyici filmlerinden birisi, film başından sonuna kadar çok akıcı oyuncu performansları gayet iyi.başrolde cary grant ve eva marie saint oynuyor.reklam işi ile uğraşan Roger Tornhill bir yanlış anlaşılma sonucu casus George Kaplan sanılır ama onu kaçıranlara bunu inandıramaz sonra olaylar bunun üzerine gelişir ve kendisini temize çıkarmak için george kaplan'ın peşine düşecektir.
Alfred hitchcock'un efsane filmlerinden bi tanesi. Bu film için hitchcock koca bir şaka demiş hatta. Filmin en ilgimi çeken sahnesi uçağın esas adamımıza çarpmaya çalışırken kamyona çarpıp patlaması. 1959 yapımı olup o sahneyi çekmek müthiş bir başarı. Saygılar alfred abi.
alfred hitchcock'un 1959 yapımı filmi. komedi, aksiyon iç içe harika bir film.
güncel Önemli Başlıklar