rus edebiyatını derinden etkilemiş deha yazar. büyük eseri ölü canlar'da; '' ama ne yalan söyleyeyim kadınlar konusunda bir şey söylemekten korkarım'' diyerek. erkeklerin kadınlarla ilişkisinde büyük bir tüyo vermiştir.
14 yaşında ölü canlar eseri ile bunalıma zerk olduğum yazardır. 14 yaşında okuyacak başka birinimi bulamadın demeyin dünya klasiklerini almıştı ablam ve ondan önce bitirmeliydim. *
yapıtlarında insan davranışlarını gerçekçi ve mizahi yönü ağır basan bir şöyleyişe sahiptir, rusya nın siyasi ve toplumsal meselelerine yönelik eleşterileri büyük bir övgü toplamıştır.
romanları: ölü canlar, taras bulba
oyun: müfettiş
öyküsü: palto
Nikolay Vasilyeviç Gogol, 1809'da Ukrayna'daki Soroçintsi-Paltova yakınlarında doğdu. Renkli köy yaşamıyla Kazak gelenekleri ve halk kültürüyle Ukrayna, Gogol'ün çocukluğunun arka planını oluşturuyordu. Orta halli toprak sahibi bir aileden gelen Gogol, 12 yaşında Nejin'deki liseye gönderildi. Burada iğneleyici dili, bir dergide yayımlanan şiirleri, yazıları ve okulda sahnelenen oyunlardaki mizah yeteneğiyle dikkat çekti. Memurluk, oyunculuk, şairlik gibi birçok işi denediyse de başarılı olamadı. Almanya'ya gitti; fakat parası bitince yeniden Petesburg'a döndü. Bir yandan iş ararken bir yandan da Ukrayna'daki çocukluk anılarına sığındığı yazılarını dergilere yolluyordu. Ukrayna'nın güneşli manzaraları, köylüler ve köyün kabadayı gençleriyle ilgili bütün anılarını kağıda döktü. Şeytanlar, cadılar, cinler ve Ukrayna'nın halk kültüründeki çeşitli fantastik ögelerle dolu öyküler yazdı. Geçmişin romantik öyküleriyle günün gerçekçi olaylarının içiçe geçmesiyle Gogol'ün gülmece anlayışı ve kötülük duygusu şekillenmeye başladı. Bu sürecin sonunda sekiz öyküden oluşan, "Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları" adlı kitabı yayımlandı. Konuşma diline de yer veren canlı bir anlatımla yazılmış olan yapıt, Rus edebiyatına yeni ve diri bir hava getirdi. Halk kültürünün havasını yansıtması, Ukrayna sözcük ve deyişlerine yer vermesi ve Gogol'ün alışılmışın dışına çıkan anlatımı, Rus edebiyatında büyük ilgi topladı.
"Bir Delinin Hatıra Defteri"nde, "Petersburg Öyküleri"nde, bu dünyaya uyum sağlayamayan ondan da kaçamayan ve bu nedenle de onun bayağılığını, kötülüğünü sergilemeye çalışan bir romantiğin saldırgan gerçekçiliği egemendir. "Nevski Bulvarı"nda, romantik bir hayalci ile kaba bir maceracı karşı karşıyadır. "Müfettiş"te ise, Çar I. Nikolay dönemindeki yozlaşmış bürokrasiyi acımasızca ele alır yazar.
Gogol, başyapıtı olan "Ölü Canlar"ın büyük bir bölümünü Roma'da yazmıştır. Bu roman, serflik düzenini ve devlet yönetimindeki adaletsizlikleriyle feodal Rusya'yı yansıtır. Romanın kahramanı kibar dolandırıcı Çiçikof, birkaç kez servetini yitirdikten sonra kısa yoldan zengin olmaya karar verir. Çeşitli toprak sahiplerinden, yeni ölen, fakat henüz resmi kayıtlarda geçmediğinden yaşıyor görünen serfleri (Rusya'daki adlarıyla "Canlar"ı)satın almaya başlar. Çiçikof bu "Canlar"ı bir bankaya rehine koyup, elde edeceği parayla saygıdeğer bir kişi olarak uzaktaki bir bölgeye yerleşmek amacındadır. Sonunda planı ortaya çıkan Çiçikof, kentten kaçar. Böylece serflerin hayvan gibi alınıp satıldığı Rusya'nın acıklı durumu sergilenir.
"Ölü Canlar", Gogol'ü ününün doruğuna çıkardı ve Belinski gibi demokrat aydınların kendi liberal düşünce ve özlemlerini bulmasını sağladı. Fakat bir süre sonra Gogol, yaratıcılığını kaybettiğini farketti. Romanın ikinci bölümü için on yıldan uzun bir süre çalıştıysa da olumlu bir sonuç alamadı. 1852'de de notları arasında bulunan dört bölümün taslağı ile beşinci bölümün bazı parçalarını, etkisi altına girdiği, bağnaz bir rahibin emriyle yaktı. Böylece romanın ikinci bölümü ile ilgili hiçbir bilgi kalmadı, kitap da tamamlanamadı. On gün sonra da yarı çılgın bir halde öldü.
Morpa Kültür yayınlarında çıkan Ölü Canlar kitabının önsözüdür. Kesinlikle internetten bulup kopyala yapıştır yöntemiyle yapmadım. Sadece bir süre evvel aldığım kitabın önsözündeki metni klavye yardımıyla yazdım. imla kurallarına da aşırı ölçüde dikkat ettim.**
ekleme: kitap son bölümü ile okuyucuda can sıkıntısı yaratabilir. bunun sebebi, bu sayfalarda iki noktanın yazar tarafından ve henüz basılmadan yakılmış ve de tahrip olmuş olmasıdır.
novodevicye mezarliginda ikamet eden* ukrayna asıllı rus yazar. ukraynalı ya da rus oluşu kimse tarafından umursanmamaktadır, 1800'lü yıllarda ha ukrayna ha rusya, hepsi naşa zemliya.**
"yazar burada şunu demek istemiştir" yazarı. demek istenmişler bir araya toplanıp gogol'dan google türemediyse ne olayım. allah cezasını vermiş. ulan insan 85 paragrafın arasına da girmez ki be birader, bir okutmadın eseri. yazdın tamam, bırak da okuyalım. nedir bu yanlış anlaşılabilirim paranoyası, yav bi dur!.
zaten baktım araştırdım iyice sonra, meğer zengin evladıymış bu. örneğin, hani çile çekmemiş ya, kendi mevkisinden çileli bir durumu anlatırken meseleye izah notları düşüyor.
not:
bahsedilen notlar mütercimin malumatfuruşluğu değil, yazarın kendi notlarıdır.(a ha bulaşıcıymış!)
bir delinin hatıra defteri adlı öykü kitabında burun, palto ve kitapla aynı adı taşıyan bir öykü bulunur. dostoyevsky'nin etkilendiği bir yazardır, üstat insancıklar'da bu öykülerden ne kadar etkilendiğini kahramanların ağzından açıkça belli etmiştir.
19. yüzyılda yaşamış rus asıllı ukraynalı yazar.
sadece 19. yüzyılın değil, tüm zamanların en iyi rus yazarlarından sayılır. rus edebiyatının düzyazı alanındaki babası ve kurucusu sayılır. zaten büyük yazar dostoyevski onun için: " biz hepimiz gogol'ün paltosundan çıktık" diyerek durumu özetlemekte ve ona duyduğu hayranlığı dile getirmektedir. burada dostoyevski ayrıca gogol'ün en ünlü hikayesi olan palto'ya da göndermede bulunuyor. en ünlü romanı ölü canlar'dır.
ukrayna asıllı ünlü yazar. çocuk denilecek yaşta saint petersburg' a gidip çalışmak zorunda kalması, ayrıldığı vatanı ukrayna' ya özlem duymasına yol açmıştır. gurbette, ukrayna ile ilgili hikayeler yazarak vatan hasretini dindirmeye çalışmıştır.