bugün

Bir kuruluştaki işlerin kanun ve tüzüklere uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimse.
istanbul devlet tiyatrolarında da sahnelenen,baş rollerinde yetkin dikinciler, hakan meriçliler, zerrin tekindor ve bülent emin yarar'ın oynadığı, ünlü nikolay gogol oyunu...
en ünlüsü için;
(bkz: müfettiş gadget)
in:inspector
en komik olanı için;
(bkz: hüseyin şevki topuz)
teftişe geleceği gün, en yavaş çalışan işyerinin bile en yoğun gününü geçirdiği ve temposunu harcadığı görevli.
(bkz: tek entryli yazar)
(#1234) numaralı entrynin sahibi. sözlüğün malum ilk gecesinde polat alemdar'ı savunmak için sözlüğe girmiş, 01.24'te izine rastlanmış ve daha sonra sırra kadem basmıştır.
(bkz: birinci nesil silik)
kanımca gogol un en iyi oyunudur. devlet tiyatrolarında profesyonellerin eşliğinde izlenmesi ayrı bir keyif vermiştir. yetkin dikinciler in performansı ayakta alkışlanılacak cinstendir.
meb tarafından derslerde yapılan kontroller kaldırılacak.

http://forum.memurlar.net/topic.aspx?id=569671
kendi egolarını teftiş etmeden başlarına rehberlik , teştif etmeye çalışan ; yetkileri ellerinden alınınca tavuk misali hem kuş olup hem de uçamama özelliklerine sahip insanı özelliklerini teştif yapacağı okul için alacağı yolluğa endeksleyen insanlardır .
yalnız adam mesleği. aslında bu bir meslek değildir. en fazla yapay bir ünvandır. müfettiş icranın dışında kalıp icrayı denetleyen adamdır.

müfettişin evi yoktur. müfettişin arkadaşı yoktur. herkes yüzüne güler ama herkes o gidince rahatlar,sevinir. doğaldır, insanların açıklarını arayan birisini kim sever ki?

müfettişin bir manavı bir kasabı yoktur. müfettiş ailesini ayda yılda bir görür. müfettiş insanlarla değil eskimiş otellerin yalnız duvarlarıyla konuşur. müfettiş içine kapanıktır. müfettiş çocuğunun büyüdüğüne şahit olmaz, hatta çocuğunun doğumunu bile göremeyebilir.

müfettiş kendini alkole adar. bazısı da allaha adar...

müfettiş kimseye umut vermemek gerektiğini bilir. olmayacak işe amin deyip kimsenin hayatıyla oynamaz..müfettiş yalnızlığıyla sevgili olmaya muhtaçtır..
Müfettiş, hayata nasıl bakıyorsa, o kadar mutludur. Ne bir eksik, ne bir fazla..

Kahretsin yine arkadaşlarımdan, ailemden uzağa gidiyorum derse, bir sürü param olsa ne olur harcayacak vaktim yok diyorsa, o kişi zaten mutlu olamaz. Hayatlarımız trajediye dönüştürdüğümüz ölçüde mutsuz, olumlu baktıgımız kadar umutludur çünkü.

Yeni insanlar tanıyacağı için, yeni yerler göreceği için, farklı bir kültür hakkında orası hakkında okumaktan da öte orada yaşayarak bilgi sahibi olacağı için mutlu olabiliyorsa, kısıtlı vaktini gerek iş çıkışlarında gerek haftasonlarında değerlendirebilecek sosyal yetideyse, işlerini, vaktini sosyal hayatına göre ayarlamasını becerebiliyorsa, parasını harcayacak zamanı da bulur, çalıştığı kurumun kendisine sağladığı tüm güzel olanakları da bunlarla birleştirip dünyanın en mutlu kişisi olabilir.

Müfettişlerin sevilmediği dogrudur. Ancak bu bir onyargıdır. Ya da başlangıçta 1-0 maglup başlarsınız diyebiliriz. Ama eğer 2 gol atacak kadar pozitif bir insansanız, teftişle alakanız kalmadıktan sonra dahi, hatta denetlediğiniz kişiler işlerinden istifa ettikten sonra dahi sizi arayıp hatırınızı sormayı ihmal etmez, siz kendilerini aramayacak kadar kasıntı değilseniz, insansanız, son derece de samimi bir mutluluğu hissettirebilirler size.

Nefret edildiği doğru olabilir, ama hiçbir zaman herkes nefret etmez, herkes de sevmez. Sevenlerin sayısı, müfettiş kimliğinizi ön plana çıkartmanızla insani kimliğinizi on plana çıkarmanız arasındaki altın orana baglıdır. Çünkü asla müfettiş kimliğinizi çok geri plana itme şansınız yoktur. ama insani kimliğiniz ile müfettiş kimliğinizi dengeleyebilirseniz eğer, 2 kişinin iş akdini feshettiğiniz işyerinden gözleri dolu insanlar tarafından uğurlanabilirsiniz.

Bunların hiçbiri otel odasında tek başınıza olduğunuz gerçeğini değiştirmez, hiçbirisi plan yapamadıgınız gerçeğini değiştirmez ama bu herkes için kötü olmayabilir de, ani bir haber alarak yeni görev yerine hareket etmekten herkes nefret etmeyebilir.

Müfettiş aslında yalnız değil karmaşık adamdır. Bir hiltondadır bir tek yıldız bile alamayacak konuevinde, bir sortiededir bir sıra gecesinde.. Bir onlarca insanın ilgi merkezinde eglenir bir başka şehirde bir bakarsınız ki kendi şehrinde tek başına oturur. Bir mutludur bir mutsuz.

Sözün özü, müfettişleri sevin arkadaşım. Onları arayın, sorun, sevaptır.
parası pul, karısı dul, kendisi kıl olan kişidir...
canım babamdır.. zavallı adam evden işe, işten eve.. * * *

edit: lan iyi ki birine bir tane eksi oy verdik.. bütün entrylerimi tek tek eksilemeye hiç mi üşenmedin be arkadaşım..
teftiş eden kişidir. işini iyi yapmayanlar tarafından sevilmedikleri doğrudur. katlanılması zor bir meslek olmasının yanında getirilerinin de fazla olduğu bir gerçektir. tam bir trade off'tur. şöyle ki;
yirmili yaşların henüz başında olmasına rağmen son derece saygı duyulan ve önünde ceket iliklenen bir işe sahiptir ancak ceketini ilikleyenler gibi mesai saati sonunda sıcacık yuvasına dönemez.
genç yaşta iyi para kazanır ancak kazandığı parayı yemeğiydi, kuru temizlemesiydi, gezmesiydi, içmesiydi derken sağda solda çarçur etmekte üstüne yoktur.
eli yüzü biraz düzgünse götüremeyeceği hatun yoktur* ancak o şehirden ayrıldıktan sonra hatun kişiyi ikinci bir defa görme şansı da neredeyse yoktur.
mesai mefhumu yoktur ancak rapor yetiştirme baskısı vardır.
sürekli yolculuk eder yorgun düşer ancak sabit göreve yönetici kadrosunda geçer, geleceği parlaktır.
evli olanları eşini sık göremez, ancak bu durumun ilişkiyi sıcak tuttuğunu, kavuştuklarında hasretle sarıldıklarını da söyleyenler mevcuttur.

ne güzel demiş şair; "müfettişleri sevin arkadaşım. onları arayın, sorun, sevaptır."
bilinmedik zamanlarda uzaydan gelerek çam dikmiş memurların çamına konacağı rivayet olunan ve konduğunda çam sahibi memuru pantolonlara zıçırtan böyle uzayımsı alfimsi halk matrixleri...
(bkz: banka müfettişi)
bugün beni geren suratı sirke satmak zorunda imajlı beyler,ve dahi yarın için de kuruma verdiğim dilekçenin kaderi elinde olan şimdiden hayır duaya durduğum beyler... **
bu sene uludağ üniversitesi oyuncularının çıkaracağı, nikolay vasilyeviç gogol'un ünlü oyununun adıdır.
bir kurumda olabilecek en kıl adam.

müfettiş : okulunuzda neden atık pil kutusu yok?
müdür yetkili öğretmen fortheunion : köy okulu en nihayetinde efendim. çocuklar pili görmüyorlarki atığını atsınlar.
müfettiş : hayır, olacak.
müdür yetkili öğretmen fortheunion : peki efendim.

devamında atık pil kutusu yapılır. 1 ay sonrada atık pil kutusuyla soba tutuşturulur.
gereksiz eleman.
bakana bağlı olanlarının bakanlık bünyesinde bolca yetkiye sahip olduğu hatta duyduğuma göre çalışma bakanlığı müfettişlerinin işyeri kapatma yetkisine bile sahip olduğu meslektir. vay be yetkiye bak hakim savcı milletvekilinde yok bu yetki.
müfettiş, arapça bir kelime olup türkçede karşılığı denetmendir. bir kuruluştaki işlerin kanun ve tüzüklere uygun yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimselere denir.

iki çeşit müfettiş vardır;

birincisi, kurumun kendi iç denetçileri olanlardır. onlar, çalışanların açığını bulup kapatma işini yaparlar daha çok. maksat kurumun adının lekelenmesini önlemektir.

ikincisi, bağımsız veya sayıştay gibi tüm kurumları denetleyen müfettişlerdir. bunlar 3 hedef doğrultusunda denetleme yaparlar. açık bulma, açık kapatma ve standart denetleme şeklinde. bir denetçi isterse, sizi ve kurumunuzu gelin alma eylemindeki zurnacının zurnası gibi öttürür ama üstleri tarafından kendisine denetlenen kurumun raporu düzgün olsun denilirse o zaman denetlerken nelerle karşılaşırsa karşılaşsın rapor düzgün çıkar. normal denetlemelerde de ufak tefek uygulama hataları bulurlar, cezalarını keser giderler.