Hayatım boyunca tek bir insan müsveddesi için hissedeceğim his. başıma musallat olan koca bela, hayatımı mahveden bu iğrenç varlığın ömrünün sonuna dek konacağı tek mekansa koca bir çöplük. Sözlük bu bela öyle bir bela ki benim tüm hayatımı mahvetti. Hayatımda güzellik adına ne varsa yıktı beni, benim çocukluğumu da gençliğimi de ezen bu koca ayağı Allah bir daha karşıma çıkarmasın. affet beni Allah'ım.
goz hizamizin altindan, kiyilardan koselerden sivisip zararlilardan uzak tuttuklarimza dadanan varliklara (bkz: hasare) karsi besledigimiz duygular bir tane degil. bunlar (bkz: igrenme), (bkz: bulanti) ve hasareyi yok ettigimizdeki (bkz: doyum).
Bende bolca bulunduğunu farkettiğim ve bunun bana zarar vermeye başladığını hissettiğim duygu.
Tabii ki hep insan kaynaklı. Hep benzer şeyler, insanların ne kadar pislik olması, ne kadar gafil, görgüsüz, çomar, saygısız olması. Bunlara öfkelenip tiksinmek artık bana zarar verir hale gelmeye başladı, böyle çomarlara filan sövdüğüm entryler girmeyeceğim artık, sövdükçe daha da öfkeleniyorum. Umursamamaya çalışacağım, bakış açımı değiştirmem gerekiyor.
Ben Bir şeyi sevmezsem hiç sevmiyor, seversem çok fazla seviyorum. Benim yapım biraz böyle, her şeyin ya tam ya hiç olmasını istiyorum. Bunu ayrı bir başlıkta yazacağım.
Spinoza, nefret ile sevinç arasında bir bağ kurmuş ve bunu özgün önerme-kanıtlamalarla açıklamıştır.
“nefret ettiğimiz varlığı mutsuzmuş gibi hayal ettiğimizde kalbimizde tuhaf bir sevinç uyanır” insanın da daha çok nefretlerden sevinç üretmeyi seven bir canlı olduğundan bahseder.
Ona göre nefret, bizim acımızdır ve nefret duygumuzun nedenini anlarsak nefret de ortadan kaybolur. Bir şey sevdiğimiz birini sevindiriyorsa ona sevgi duyarız ama o şey şayet kederlendiriyorsa ondan nefret ederiz.
(bkz: ethica)
arkadaşlar şimdi toplanın. ben daha önce kimseden nefret etmemiştim lakin iki psikolojik danışman ve bi ton eş dost ile artık beni bu darlayan hissin nefret olduğuna karar verdiiik.
Nedir nefret?
Pavese: her zaman kendi ruhumuzla bir başkasının bedeni arasındaki çatışmadır.
Camus: insanı akıllı yapan tek şey nefrettir.
Russell: sevgi bilgecedir, nefret ise aptalcadır.
Kierkegaard: nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir.