insan bazen, içki içip sarhoş olmadığı zaman, buna rağmen sarhoşmuş gibi davranır; bir yeri zarar gördüğünde, canı acımamış olsa bile acımış gibi davranır; kulaklıkla müzik dinlerken çevresindeki sesleri duyabiliyor olmasına rağmen duymuyormuş gibi davranarak kulaklığını çıkartır; peki neden yapar bunu?
Gulben ergen' in " birdaha bu ateşi yakmam, giderken ardıma bakmam. Kapısına kilit vururum umudumun, ben mış gibi yapmam" sözlerine sahip şarkısını getirir akıla.
bazen yapmak zorunda kaldığımız durumdur.mesela,anlamamış gibi yapmak, önemsemiyormuş gibi yapmak, bilmiyormuş gibi yapmak vb. karşıdaki sizi muhtemelen aptal zanneder.ama aslında aptal kendisidir.
alev alatlının bi kitabında aklımda kaldığı kadarıyla(sanırım viva la muerte) okullarımız var eğittiğimiz yalan, camilerimiz var müslüman olduğumuz yalan, güçlü bi ordumuz var kendimizi savunabildiğimiz yalan şeklinde tarif ettiği büyük yalandır.
özgürlük, "modern" olmanın ilk koşuludur ancak bizler her nekadar özgürüz desekte aslında özgür değilizdir. sadece özgürmüş gibi davranırız. özgürlüğün, karar verme ve seçme yetisi olduğunu düşünürsek, aslında salt karar verme ve seçme bir insanın özgür olmasına yetmez. herzaman "ötekilere" bağımlıyızdır. öteki, bizden başka herkestir. örneğin; kendi özgür irademle bir işe girmeye karar verip, hangi kurumda çalışacağımı seçsem bile, eğer işe alınmazsam karar vermemin ve seçmemin, o işe girmem için yetmediğini görürüm.