bugün

"bu toplumda " biliyor " olmak mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir. çünkü bilgi borçlandırır, "anlamak" zorunda bırakır. cahil, acıma duygusu uyandırır. yıkıcılığı bağışlanır. bu, onların lüksüdür. oysa aydın, bilgilenmek gibi bir suçtan müeebeden mahkum edilmiştir" diyen Türkiye'de aydın sıfatını hak eden nadir insanlardan...
Gerçek,kurgudan daha acayiptir,çünkü Kurgu,olabilirlikleri gözetmek durumundadır,gerçeğin öyle bir zorunluluğu yoktur.(Mark Twain)

'Aydınlanmanın kibri!'dediğim olguyu tek kelimeyle ifade etmek durumunda kalsam,seçeceğim sözcük hükümsüzleştirmek olurdu.insanları,yaşananları,ülküleri,bilgi birikimini,inançları hükümsüzleştirmek;hiç olmamışlar gbi yapmak;teknolojik üstünlüğün revaç verdiği çokbilmişlik,kabalık,yüzeysellik,hafifmeşreplik.

şeklinde bir önsözle yetinen,Aydınlanma değil,merhamet!adlı eseri bize kazandıran insandır.kanımca kitapları aynızamanda ansiklopediktir.
türkiyenin ulu piri.
türkiye'de entelektüel sıfatını hak eden birkaç kişiden biri hatta birincisi.
http://www.alevalatli.com
alev alatlı ile türkiye ve dünya adlı alev alatlı ile yapılan söyleşilerden oluşan kitapta sizi size anlatmayı başarmış toplum bilimci ve yazardır.cemil meriçten etkilendiğini söylemek mümkündür.gogolun izinde serisinin 3. kitabını hazırlamakta olduğuda muhtemeldir.
schrödingerin kedisi
kabus
rüya
or'da kimse var mı
işkenceci
yaseminler tüter mi hala
gogolun izinde
hayır diyebilmeli insan
aydın despotizmi

kitaplarından bazıları
orhan pamuk için *nobel i reddetmeli* diyen ve bu yüzden de kendisine lololo yapan sözüm ona entelektüel güruha karşılık her zaman ayakta duracağına emin olduğun sarı anne. orhan pamuk iyidir hoştur ama hiçbir zaman alav alatlı ya değecek bir iş yapmayacağı bir matematik denklemi gibi bir alın çizgisi gibi gerçektir.
hayir diyebilmeli insan isimli kitabiyla gonlumde taht kuran yazar.
entellektüel birikimi ile türkiye'de yaşayan birçok insandan gömlek gömlek üstün olan bir bayan! odtü'yü bitirdikten sonra abd'de karl marks üzerine master ve doktora yapmış. ancak, türikye'de bulUNduğu konum son derece yanlıştır, bir gün o bulunduğu cephe ile batıp gideceği hiç aklına gelmeyen baynadır ve bizleri de üzecek olan bayandır.
allahın özel şeyler bahşettiği bir insan olduğuna inaniyorum ben alatlı'ya. ama bu bahş yanında tüm hayatı boyunca yanında taşıyacagı laneti de getirmiştir. düşünür, farkeder, hisseder olma bahşi ve laneti sonunda onu acı ceken biri yapmıştır. mutluluk ve hüznünü medeniyetin kalp ritmine endekslemiş bir münevverdir alev hanım. hikmet denen cakıl taşlı yolda yalın ayak gitmeyi tercih etmiştir ki taşları teni ile hissedebilsin..allah uzun zinde bir ömür versin ona.. bizden alıp ona versin hatta..
bilge insan.
niye dublaj işine girmediğini anlamadığım acaip karizma sese sahip yazar.
"parmağıma değil gösterdiğine bakın" diyen yazar. *
bugün * zaman gazetesinde yayımlanan yazısını aynen naklediyorum okuyalım efendim.. *
...
HATIRLA..
Mısır'ı yetmiş yıl(1) süreyle işgal altında tutan ingilizlerin, işgal Kuvvetleri Başkumandanları, palabıyıklı ve de fesli "Earl,"(2) Mareşal ve Serdarı, Henry Kitchener'ı(3) hatırla. Kitchener'ın Güney Afrika'yı(4) ingiliz imparatorluğu'na katabilmek için yerlilerin evlerini, köylerini, ekeneklerini bir daha ürün vermemek üzere bir baştan bir başa yakan(5) adam olduğunu hatırla.



"Toplama kampı"(6) uygulamasını dünya zulüm tarihine (Hitler'den çok önce) armağan ettiğini hatırla. Kitchener'ın Lübnan ve Filistin'i karış karış gezip, israil'in "gelecek"teki sınırlarını belirleyen menfur kadastrocu olduğunu hatırla.
..
diye devam eden yazımızı isteyen burdan okuyabilir http://www.zaman.com.tr/w...r/haber.do?haberno=482790 *
kalbi, aklı, şefkati, ruhu, gülümsemesi güzel insan..tüm bu güzellikleri 60 küsür yıldır içinde barındıran ve karşısındaki ile de bunu paylaşmayı bilen insan. bir takım şuursuzların bok atmasına aldırmadan "çocuklar, benim zamanım dar, daha yapcak çok iş var" diyen insan.. fikir sahibi olmadan kanaat sahibi olunmaması gerektigini bilmeyen dallamalarla artık ugraşmayan insan.

hiç bir şeyi gizli degildir. aydınlığı da, hakikatperestliği de ayan-beyandır. anlamayan mallara cok da acıklama gerekmemektedir.
Özellikle televizyonlarda ve medyada adam yerine konulan entellektüel kıyafeti giymiş fikri cücelerin varlığını gördükçe gözlerden neden bu kadar uzak durduğunu bir türlü anlayamadığım, birçok konu hakkında engin bilgisi ve doğru tespitleriyle Türkiye'nin en önemli aydınlarından biri olduğuna inandığım, gerek fikri yazıları gerekse romanlarıyla sağlam bir yazım ustalığına sahip olan ve Schrödinger'in Kedisi adlı eseriyle Türkiye'deki ilk anti-ütopya romanına imza atmış olan güzide yazar...
aşağıdaki linkteki yazısı gerçekten alkışlanmaya değerdir.

http://www.zaman.com.tr/w...r/haber.do?haberno=501520
işkenceci isimli küçük ama içerik olarak büyük bir kitabı vardır. türkiye'de insanların işkence yapan ve gören olarak nasıl rol değiştirdiklerini iyi irdelemiştir.
keşke bi tane olmasa dedirten, zekası ve kalemiyle kendine hayran bırakan "kadın".
kor'general. önyargısız ve bir cahil olarak okuduğum kitaplarında çalışkanlığına, aydın sorumluluğu taşıyan havasına hasta ederdi. korktuğum başıma geldi. her kanalda, her gazetede yazıyor, konuşuyor olmasını taraf olmama prensibine bağlamıştık. şimdi anlıyoruz saçaklı mantığı diline dolamasının nedenini. bir aydından beklenmeyecek kadar pelesenk ettiği 'vicdan' rahatlatması içinmiş. oysa biz muğlak'ı mutlak'a galip getirme çabasını savunuyor sanmıştık. düşüncesi kafatasına bol gelenlere verdiği nizami ayarları gülümseyerek okumuş, ontolojiyi milletler seviyesine taşımasına disiplinler arası slalom denemesi diye bakmıştık. hep hür irade görmek isteyen aptal gözlerimizin suçu.

gücün kitle yönetmekteki acımasız yöntemlerini yok sayıyor değiliz. biz de komple komplo teorisyeni sayabiliriz kendimizi. ancak düşünme yetisinden yoksun biz zavallıların duygularıyla da böyle oynanmaz. üniversitede gay kulübü kurulmuş, onu da oryantalizme bağlamış. sonuçtan sebebe giden, eşitliğin sağ tarafına her zaman "oryantalizm" yazan acaip bir matematik yöntemi geliştirmiş. fiziği bir kedinin kuyruğuna*, sonra iki çift turnanın kanadına* bağladığında esprili ve akıllı inanılmaz kadındı. şimdi ezber bozmayı kafa bozmaya indirgeyen, yaygın cehalet denizinde mezenfermasyondan sorumlu derince devletin sütun bacaklı neferi.

her parlayanı münevver bilmek aptallığımızdan değil, iyi bakarsak iyi olur'a inanmaktandı. mürid istememiştim, şimdi mürşid de istemiyorum. boş geldim, dolmadan gideceğim, kendimi aşka vereceğim.

sarı saçlarından sen suçlusun! artık sevmeyeceğim.
her türk gencinin mutlaka okuması gereken muhteşem yazar. zaten kendisinin görüşlerini kavrayabilirseniz müptelası olursunuz, ne yazsa okumaya başlarsınız. fikirleri sizinkilere uyar veya uymaz sorun değil. önemli olan okunabilirliği yüksek eserlere imza atabiliyor oluşu. tüm kitaplarının; hem felsefi hem de edebi gücü çok kuvvetlidir. başlangıç için schrödinger'in kedisi serisi uygundur.
mutlaka okumalı ama hastası olmamalı. yoksa çoğalamaz insan, kalır orada. şüphe yok ki çok bilgili, derin ama edebiyatı zayıf, fikri güçlü. bunun için okunur zaten.
erkek gibi kadın. ayrıca tartışmasız entellektüel .
sözlüğe sürekli link vermekten hoşlanmasamda zaman gazetesini almayı bünyelerine yediremeyen taifenin bu yazıdan mahrum olmasına göz yumamadım.

üstad döktürmüş yine:

http://www.zaman.com.tr/w...r/haber.do?haberno=591564
(bkz: terk ettigimiz o guzel hasletler)