geçen hafta haydi gel bizimle ol a konuk olan, program sonunda çiğdem akatlı şiir okumasını istediğinde ise okumayıp ağzının payını veren, bu davranışı ile helal olsun dedirten yazar, şair, senarist.
operasyon sürecinde tsk'ya değil dtpye destek vermesi gerçekten komik bir hadise, bir de ezilen millet laflarını hangi haleti ruhuye içinde söylüyor anlaşılır gidi değil.
(...)
Sormuştun bir keresinde
Sen çok aşık olmuşsun bense ilk
Yalnızca buymuş gibi aramızdaki eşitsizlik
Oysa aşk siyasetnamedir
Sınıf duvarlarına asılan ferman kesinliğinde
Evet, çok aşık oldum senden önce
Ama seninle öğreniyorum sevmeyi
Kırk yılda öğrendim şu kadarcık gerçeği
Şimdi hem aşığım sana hem seviyorum seni
Sırf bu sözün hatırına yirmi yıl sonra yeniden oku bu şiiri
Senindir
Ferman senindir *
üç aynalı kırk oda kitabıyla sevdiğim yazar. insan eşcinsel liği de anlıyor, onların aşk larını da seviyor onu okurken. ayşe arman a şöyle demişti röportajında; ''işim kelimeler benim. sahte alçakgönüllülüğe gerek yok: türkçe nin saçlarını tarayan, tarayabilen yaşayan üç-beş yazardan biriyim. içimizle dilimiz arasındaki mesafeyi kelimelerle kapatmaya çalışan adamdır yazar dediğin''
ayrıca, bıçak sırtı dizisinin oğlum şarkısını yazmış en son gördüm. sözlerini bilmiyorum ama çok etkileyici sözleri var.
yüksek topuklar kitabında dünya üzerinde kaç çeşit kadın vardır ve bunlar ne yapar, ne düşünür hepsini bir bir afişe etmiş ve kadınları bu kadar iyi tanıyan biri elbette kadınlardan hoşlanamaz, doğaldır dedirten kalemi güçlü saygı duyulası yazar.
mezepotamya üçlemesini oluşturan "mahmud ile yezida" ," taziye" , "geyikler ve lanetler" gibi dehşedengiz oyunların yaratıcısıdır. "insan ait olduğu coğrafyanın hikayesini anlatmalı" dedirten oyunlardır bunlar.
mardinli yazar.
çok güzel yazar yaa... hem bu kadar süslü, hem bu kadar akıcı yazmak her yazara nasip olmaz. eğer hak ettiği değeri görmemesine neden olacağını bile bile bir erkeğe aşık olduğunu söylüyor, ona şiirler yazıyorsa bu, her yazarda bulunması gereken cesaretin bir varyantıdır.
şiir sevmeyen beni bile dize getiren dizelerinden kimse mahrum etmemelidir kendini... nesirdeki ustalığıyla tartışılmaz, homoseksüellik sakızıyla asla sıvanamaz...
Fırsatları sayısız sanıp, hep ileride bir gün karşılaşacağımızı sandığımız birisini, bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu?
Karşımıza erken çıkmış insanları yolun dışına sürerken; bir gün geri dönüp, onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?
Hayat her zaman cömert davranmaz bize. Tersine, çoğu kez zalimdir. Her zaman aynı fırsatları sunmaz. Toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün...
Bir akşam üstü yanımızda kimsecikler olmaz;
Ya da olması gerekenler yanımızdakiler değildir...
Murathan MUNGAN'ın en beğendiğim yazılarından biri...
..yağmur herkese yağar
güneş ısıtır herkesi
mevsimler herkes içindir
yalnız çığ altında kalan
sele kapılan herzaman birkaç kişi
herkes içindir aşk da ayrılık da
yalnızca birkaç kişi ölür acıdan
eskiden ölümle tartılırdı ayrılık
kiminin hayatı yalnızca unutkanlıktan
her şey, herkes için değildir oysa
kimi hiçbir şey öğrenmez karanlıktan
yalnızlığı kullanmayı bilmez kimi
kimi ayrılamaz karanlıktan
yağmur herkese yağar
ama çok az insan tutar yağmurun ellerini
onca şarkı onca film onca roman
ama sevmeye yetmez herkesin kalbi
çığ altında kalan sele kapılan
aşktan ve acıdan ölen
birkaç kişi dünyayı başka bir yer yapmaya yeter
aslında onların hikayesidir anlatılan
diğerleri dinler, seyreder, geçer gider
geçer gider herkes
hikayelerdir geriye kalan.
haziran 2007 de 'kullanılmış biletler' adlı son kitabı çıkmıştır. kitabın adından da anlaşılabileceği gibi yazar, sinema üzerine, deneme türünde mükemmel bir kitap yazmış.
mardin' in elmalılı köyünde doğmuş olan ve köyden dedesinin zamanında kan davası yüzünden göçettiği bilinir. hatta bir romanında bu olaylardan isim vermeden bahseder. olmasa mektubun adlı şarkının sözleri kendisine aittir. bir rivayete göre sözlerini bir arkadaşına atfen yazar ve bu arkadaşıda bu şiiri alıp besteler. murathan mungan 90' lı yıllara damgasını vurmuş ünlü bir şairimizdir. kitaplarını ve şiirlerini okumuş tüm edebiyat üstaları ve öğretmenleri kendisini çok beğenir ve över.
1980 yılında başladığı profesyonel yazım yaşamında şimdiye değin imza attığı eserler şu şekilde olan modern türk edebiyat'nın önde gelen kalemlerinden.