budapeşte'de tişörtünü yada formasını bulamadığım takımdır. girdiğim bir dükkanda satıcıyla aramızda geçen yaran diyalog aynen şöyledir:
phial: do you have an mtk budapest t-shirt? *
satıcı: no, we don't sell it. *
phial: why not? *
satıcı: it's not popular. *
phial: really? it won the match against fenerbahçe a few years ago. *
satıcı: yeah, i know. it won fenerbahçe. but it's not a popular team. only a thousand people watch its matches. *
phial: ahahahahah
alt yapısı oldukça güçlü olan takım. Mühim olan yendiğin takımdan da bir şeyler alabilmek. Bu takımın altyapı sistemi alınabilir. Bir kaç yıl içerisinde uygulamaya geçirilebilir. Fener in ihtiyacı kendi yıldızlarını yaratmak. Dışarıdan gelenleri gördük, hepsini toplasan bir semih yapmıyor.
ha crvena zvezda*'a kızılyıldız diyenlerin ülkesinde pek anormal karşılanmamalı.
düşünsenize fenerbahçe'nin lighthousegarden diye, beşiktaş'ın cradlestone diye çağrıldığını. *
ikincisi fenerbahçe'ye çıkabilecek en zor takım kendileri ama bu demek değildir ki fenerbahçe'yi eleyebilirler. bence fenerbahçe bu takımı zor da olsa aşıp bir üst tura yükselir. *
fenerbahçe takımı için katiyen değil ama taraftarı için zor geçecek maçlar oynayacağı bir rakiptir. daha şimdiden atışmalar, sürtüşmeler başlamıştır. fenerbahçe büyük ihtimalle iki maçıda alacak hatta istanbul'da çocuğu ellerine verecektir. ancak fenerbahçe ile sevinen türk milleti tanımı ne zaman gerçekleşecek diye beklemekteyim. zira bunun olmamasında kimin payı var bilmiyorum. taraftar? aziz yıldırım? türk insanına ters gelen paralı takım? netekim biz ezilenlere, fakirlere bayılırız. galatasaray kendinen kaç kat değerli takımı yenmiş peeeehhh tüm türkiye delirir, en ufak kötü söz gelmez. fenerbahçe o rakamlara ulaşmıştır ya artık yensede farketmez?! bu mudur mantık? yoksa fenerbahçe'nin daha en baştan 'fenerbahçe cumhuriyeti' ve ya 'birgün herkes fenerbahçeli olacak' edebiyatları ters etki mi yaratmıştır? açık konuşmak gerekirse gıcık gelme olayı ne zaman son bulacak?
daha şimdiden girilen 'kapak' entryleri sayesinde bunu uzun süre göremeyeceğimiz aşikar. hal böyleyken fenerin galip gelmesini istemeyen insanlara kızmak, içimizdeki bilmemneler demek ne derece doğru onuda bilmiyorum. türkiye'de 50 milyon taraftar olsa eminim bunların 20 milyonu fenerlidir. avrupa maçlarında bu rakam 30 milyona çıkabilir. ancak o 50 milyonun 40 milyonu beşiktaşı avrupa kupasında beşiktaşlı olmadığı halde destekleyebilir.
buna fenerbahçe camiasının alışması ve ya olgunluk gösterip lehine çevirebileceği hareketler yapması beklenebilir. diğer yandan koy götüne denip gelecek maç için şimdiden heyecanlanıp, rakibi analiz etmeye ve bilet bulmaya başlanabilir.
futbol bahis konusu oldugunda her turlu ihtimalin var oldugunu tekrar bize hatirlatan, fener'in bu seneki on eleme rakibidir.
99'daki mtk macini hatirliyorum da, hersey ne guzel baslamisti. sergen felan takimdaydi, ridvan umit vadediyordu. yeni bir baslangic pesindeydi fener ve o sene kayip, cok kotu bir sezondu.
yine yeni bir teknik direktor ve baslangic, yeni futbolcular felan olacak. insallah tarih tekkerrurden ibaret degildir, insallah ders almistir su siralar toptan bir degisiklige gitmekte olan fener yonetimi.
yensek de yenilsek de rıdvan'ın hakkında yapacağı yorumları çok merak ettiğim takım.
Ne dese olmayacak çünkü. yenersek; "ya böyle çerez takımı yenmek olay değil" dese olmaz, yenilsek; "yuh mtk gibi takıma yenilinir mi?" dese hiç olmaz.Zor yani.
istatistikler de fener'e ezici bir üstünlük sağlayan macar takımı. ancak hepimiz biliyoruz ki futbol istatistikleri her zaman yanıltır fener turun favorisi yani.