bugün

çok acı bi tadı olmasına karşın, içtikten sonra ağızda fevkalade hoş bi tat bırakan bir tür kahve. güneydoğuda bolca tüketilir,içmenin ritüelleri vardır, öyle kafana göre içemezsin.arapça mır (acı) kelimesinden türemiştir *
tophanedeki en sabahlanacak mekanlardan birisidir.
delikanli calisanlariyla soguk gecelerde sabaha kadar icinizi isitabilen guzel mekanlardandir.
http://www.siyahkahve.com...ex.php?cmd=23&catID=8
tophane'deki mekan da adına yakışır biçimde sunar bu kahveyi.
kaburga sofralarında yemek sonrası ikram edilir genelde.eger bunu içtikten sonra bardağınızı ters çevirmezseniz garson her geldiğin de yeniden dolduracaktir.
kulpsuz, küçük fincanlarda servis edilen süzme kahvedir.
yazarın notu:urfadaki bütün evlerde mırra takımı bulunur.
urfaya gidildiğinde kesinlikle içilmesi gereken acı bir kahve türüdür. bir grup halinde gidilirse mırra fincanı herkesi teker teker dolaşır ve de masaya bırakılmaz. bitiren fincanı verir fincan dolar ve sıra diğerine geçer. eğer masaya konulursa beğenilmediği anlamına gelir. *
(bkz: kuvvetmira) *
(bkz: shot mirra)
mırra fincanını mırra servisi yapan kişiye vermek yerine masaya bırakırsanız bunun karşılığında servisi yapan kişiyi ya evermek ya da o kişiye fincan dolusu altın vermek durumunda kalırsınız urfa geleneklerine göre. bu sebepten ötürüdür ki mırra servisi servisin yapıldığı yerdeki bekar ve fakirler arasından birine seçilip yaptırılır. yemek sonrası mırra servisinin olduğu bir yere yemeğe gittiğinizde de (bkz: neden urfa sark sofrasi) size mırrayı getirecek olan oranın en genç elemanlarından biri olacaktır. neyse ki bu geleneği bilmeksizin masaya fincanı bırakan kişilere sadece bu geleneği yapıp bir espri konusu yapmaktalar; hani ola ki ciddiye alsalar benim yanımda yemeğe gelen arkadaşların hali haraptı şu an.*
Latincesi Commiphora Myrrha olup, aromaterapik yağ, ağacın gövdesi ve filizlerinden elde edilir. Tütsü olarak ve tıpta ağız ve boğaz hastalıklarında gargara olarak kullanılmaktadır. Alkolde tamamen erir ve suda sarımtırak bir renk alır. ilaç sanayinde balsamodendron adı verilen madde elde edilir.

Yüzyıllardır Hıristiyanlarca dini ayinlerde tütsü olarak kullanılan mirra aynı zamanda mumya yapmakta, parfümeride, tıpta yaraların tedavisinde, göğüs kafesine ait rahatsızlıklarda kullanılmaktadır.

Aromatik yağ, baharat kokusundadır. Vücuda ısı vermekte ve kaslarda gevşeme sağlamaktadır. Antiseptik özellikte, iltihap giderici ve balgam söktürücüdür. Zayıf olan kan dolaşımını kuvvetlendirici, eklem ağrılarında, balgam söktürmek için ve burundaki bahar nezlesinde etkilidir.

Cildin sağlıklı olmasında ve gençleştirilmesinde, olgun ciltlerde, bütün kuru ciltlerde ve ekzamaların tedavisinde etkilidir. Masaj tarzında kullanılması önerilir.

Masaj, banyo ve buğu tarzında uygulanmaktadır. Kışın vücuttaki üşümeyi kaldırmak için koklanır veya birkaç damla sıcak banyo suyuna konulur. Yüz ve eklemler ile ayaklardaki üşümeyi kaldırmak için ve kuru ciltlerin tedavisinde masaj tarzında uygulanır. Çok iyi bir balgam söktürücü olduğu için buğu tarzında kullanılır.
kahvenin kralı. *
güneydoğu anadolu espressosu.
kahvenin ağası.

bundan kedi ismi de olur ayrıca.
acı kahve olarak belirtmek yetersizdir. oldukça yoğun bir tadı vardır. iki kişiyle servis edilir. biri mirraya özgü cezveyi taşır, diğeri iç içe geçmiş fincanları. mirra servis edildiği anda bitirilir ve geri verilir. fincanları taşıyan kişi, elindeki bezle fincanı iyice temizler ve en alta koyar. bildiğimiz kahve fincanlarından ufak ve kulpsuz fincanları vardır. sadece özel günlerde, 4 ya da 5 fincanla servis edilir.
ayrica hızlı icildigi taktirde bas dönmesi yaratabilir.
urfa'nın özel tadıdır, sindirimi kolaylaştırır ancak öyle bildiğimiz kahvelerden değildir 5 fincan içilemez yani bir yudum alınabilirse ne ala, pek bir acıdır.
arapça acı anlamına gelen sözcük. aynı zamanda yemektn sonra sindirimi kolaylaştırması için ikram edilen acı kahve.
araplara özgüdür... bir kaç kez demlenerek hazırlanan acı kahvedir. arapça acı anlamına gelen "mur" dan türemiştir... acı olduğu için küçük bir bardakta içilir. kaynama süresi çok uzun olmalıdır. belli aşamalarda kahvenin telvesi ayrılıp karışıma su eklendikten sonra devam edilir. Çekilmiş kahve üzerine su eklenerek kaynatılır, belli bir kıvama geldikten sonra tortusundan ayırmak amacıyla mutbak adlı özel kaba süzülür.Elde edilen karışıma tekrar kahve ve su eklenir. Bir iki defa daha süzme, kahve ve su ekleme işlemi gören kahve, tortusundan ayrıldıktan sonra kahve katılmadan sadece su eklenerek bir iki kere daha mutbaktan geçirilir.Mırraya tat vermesi amacıyla karışıma kakule katılabilir.Şekersiz içildiği için hazırlanırken tatlandırılmamaktadır.