geç kalmış,geri ülkeler için bir nevi hem kısa yoldan hemde eşitlikçi bir biçimde kalkınma yolu olarak ortaya atılmış,anti-emperyalizm tonu yüksek doktrin.
bunlar aslında teoride o zamanın atmosferi içinde fena olmayan fikirler gibi dursalar dahi uygulanabilirlikleri o zamanın şartlarında hiç yoktu.çünkü cemal gürsel'in dediği gibi "türkiye donuna kadar herşeyini amerika'dan alıyordu" ve amerika'ya rağmen bir darbe mümkün değildi.
(bkz: ava giden avlanır)
(bkz: mahir kaynak)
hizipleşmenin tip üzerinde yoğunlaşması ve mdd'ci, sd'ci ayrımının artmasından çok önce mihri belli, doğan avcığolu çizgisinde siyaset yapan deniz gezmiş ' in de savunduğu görüş. bilinmelidir ki şu an da enternasyonalist çizgide siyaset güden sosyalistlerin denizleri sahiplenmeye çalışması hakikaten komiktir. zira elimizde her haliyle ulusalcı-kemalist çizgideki bir ideolojik düşünceye sahip deniz gezmiş var. bugün elinde türk bayrağı ile ankara'dan samsuna mustafa kemal yürüyüşü düzenleyen birini "burjuvanın simgesi"ni taşıdığı iddiasıyla küçümseyecek, cuntacı-darbe yanlısı yaftası yapıştıracak enternasyonalistlerin buna hiç mi hiç hakkı yoktur. deniz gezmiş gibi bir vatansever yapılabilecek en büyük hakarettir bu.
turkiye'de bilincli bir isci sinifi olmagindan hareketle sosyalist bir devrim icin ilerici adledilen tsk' nin onculugunde bir darbe yapilarak yonetimin ele gecirilmesini akabinde sosyalist bir devlet modeline gecilmesini savunun zamanin yon dergisi cevresinde toplanan ilhan selcuk, dogan avcioglu, mumtaz soysal gibi isimlerin teorisyenligini yaptigi hareket. o donemde ozellike universite gencligi ve tsk alt kademelerinde bir cok taraftari bulanan hareket 9 mart 1971' de zamanin demirel hukumetine karsi askeri bir darbe yaptirmak icin basta donemin hava kuvvetleri komutani faruk gurler de olmak uzere bir cok askerle de gorus birligine varmistir. lakin zamannin genelkurmay baskani memduh tagmac bu girisimi onceden haber alarak ordu icinde cunta yanlilarini tasviye etmis, 12 mart'da hukumete muhtira vererek hukumetin gorevden ayrilmasini saglamistir. olan gene demokrasiye olmus, milli demokratik devrimci ekibin kullandigi denizlere, mahirlere olmustur. bilindigi uzere bu ekipten ilhan selcuk ve mumtaz soysal hala darbe cigirtkanligi yapmaya, atesle oynamaya devam etmektedir.
benimseyen bazı kişilerin sonradan sapıttığı görülmektedir. nedense -yaşlandıkça millliyetçi kısmı ağır bastığından mıdır nedir- abuk laflar ediyorlar.
(bkz: ilhan selçuk)
(bkz: doğu perinçek)
kemalizm ile muhasebesini yapamamış dangalak türk solunun (bazı safdiller onları yad ederken hala devrimci derler) çorbacı ideolojisi. bu ülkedeki işçiyi, köylüyü, yoksulu "emperyalist" dedikleri yabancıların ezmelerine karşı çıkarlar. derler ki; benim işbirlikçim, benim kapitalistim ne güne duruyor? ezecekse benim ordum, benim kapitalistim ezsin diye inim inim inlerler. zaten bir türk'ü ancak bir türk'ün ezmesine rıza gösterebilirlerdi, öyle de oldu. tasmalarını devletin eline vererek devletin yegane yedek gücü oldular. neyin ne olduğunu anlamaları için 12 mart yetti bazılarına da, berikilere 12 eylül bile az geldi. neylersin, geçelim bunları.
az gelişmiş kapitalist ülkelerde ve daha sonra ortaya atılan yarı-feodal ülkelerde yapılması gerektiği devrim biçimidir. buna göre burjuva demokratikleşmesini tamamlayamadığı düşünülen ülkelerde işçiler küçük burjuva ve köylülükle birleşerek anti-emperyalist bir devrim yaparak ülkedeki feodal bağları çözerler. yani buna göre ülkedeki en önemli sorun feodal bağlardır. bu yüzden işçi sınıfında belli bir sınıf bilinci yükselememiştir. bunun en büyük sorumluları ise toprak ağaları, işbirlikçi yerli burjuvazi ve emperyalistlerdir. yapı itibariyle küçük burjuva devrimidir fakat daha sonra yapılacak sosyalist devrime ortam hazırlar. kısaca aşamalı devrim teorisinde bulunan bir düşüncedir. en çok maoistler bu düşünceyi kullansa da, ilk olarak lenin döneminde ortaya atılmıştır.
ülkemize gelicek olacaksak bunun en büyük savunucuları dev genç ve yön dergisi etrafında toplananlardır. deniz gezmiş ve * bunlardandır. kısaca ülkedeki en büyük tehlike amerikan emperyalizminin işbirklikçileri olan büyük burjuvalar ve toprak ağalarıdır. bu yolla sosyalist devrimi amaçlarlar. daha sonra bu amaçla kurulan thkp-c, tdkp ve tkep bu yoldan gitmeye çalışmıştır.
1966 yılında ortaya çıkmıştır.mdd görüşünü ilk benimseyenler harun karadeniz, deniz gezmiş'in de dahil olduğu devrimci hukukçulardır.1968 yılında Deniz Gezmiş'in yükselişiyle beraber şahlanan bu görüş TiP'in yönetimini ele geçirmeye başlar, muhaliflerin bu atağı TiP yönetimini rahatsız eder ve olaylar gelişir.
edit: tip'in bugünkü lideri doğu perinçek de mdd görüşünü benimseyenlerden.