bugün

fritz lang'ın yönetmenliğini üstlendiği, 1927 çekimi, alman bilim kurgu filmi.. metropolis, sadece döneminin değil, tüm zamanların en üstün bilim kurgu yapıtlarından biridir. endüstrileşme çağının etkisini hissettirdiği bir dönemde, lang'ın gelecek tasarımı da bundan payını alır. insanlar ikiye ayrılmıştır. yeraltında makinelerle birlikte yaşayan sınıf ve yukarıda daha konforlu bir yaşam süren yönetici sınıf. lang, bölünmüş toplumsal yapıyı, insanı bir aşktan yola çıkarak, uzlaştırmaya çalışır.
dönemine göre mükemmel sayılabilecek bir şehir tasarımı vardır filmde ve kendisinden sonra gelen bütün bilim kurgu filmlerini etkilemiştir.
özellikle, filmin genel atmosferinden uzak, naif sonuyla eleştiriler almış olsa da, bu durum kesinlikle filme gölge düşürmez. bilim kurgu sinemasının, bilimsel yönünün en büyük keşiflerinden biridir.
fritz lang'ın 1927 yapımı bilim kurgu türünde ,haksızlığa karşı ayaklanmanın üzerinde duran kült bir filmdir.kapitalist düzende işçiler ile işverenler arasında yaşanan sosyal krizi anlatmaktadır. istanbul'da 1927 yılında daha gösterime girmeden komünizm ve ateizm propagandası yaptığı gerekçesiyle hükümet tarafından yasaklanmış efsane bir filmdir.
1926 yapimi fritz lang filmi. filmde ilk defa bir androit gozler onune serilmistir. daha once izlememis olan gec donem queen hayranlarinin filmi gordukten sonra "serrefsizim radio ga ga dan araklamislar olum bak evde izleteyim sana klibi de gor" deyip yanindaki arkadaslarina dirsek attiklari gozlemlenebilir, sayet var ise biyik altindan gulumseyiniz.
yönetmenliğini fritz langın yaptığı (1927) bilim-kurgu filmi. film, alanında ilk sayılmakla birlikte, verdiği mesajlar bakımından oldukça ilgi çekicidir.
öncelikle gelecek dünyanın metropolis'i; yer altı işçi siteleri ve yer üstünde (üst yapı) bilim,sanat,sporla uğraşan elitler olarak bölünmüş bir şehir olarak tasvir edilir. işçiler günde 10 saat çalışmakta, vardiyalı olarak ve 6 sıra halinde topluca (robotlar gibi) yer değiştirmektedirler.
( bu yer değiştirme sahnesindeki robotik-disiplin pink floydun another brick in the wall klibine benzer )

yer üstünde ise işler biraz farklı yürümektedir. "club of the sons" yaşam tarzı geçer burada. atletizm ile uğraşan, kızlarla koşturmacılık oynayan john fredersenın oğlu freder i görürüz. bu velet daha sonra bir aşk hikayesiyle karışık, yer altına merak sarar ve olaylar gelişir...

tiyatral bir seyirde akıp gider film, yer yer sıkıcı hatta (freder karakterinin abartılı oynaması yüzünden) sinir bozucu olmakla birlikte, marksizm-kapitalizm karşıtlığında bir arabulucu durumla son bulur (mutlu ve umutlu son).
filmin sonunda ilk kez görmeyeceğimiz "the mediator between head and hands must be the hearth" ifadesi, filmin özetidir de aynı zamanda.

kısa anektodlarla noktalayalım girimizi.

- film günümüze eksik negatifler ve değiştirilmiş versiyonların kısaltılmış kopyaları ile gelmiştir. filmin 1/4 ünün kaybolduğu kabul edilmiştir.( kim kabul etmiş ben de merak ediyorum doğrusu)

- işçileri ayartan! devrime ve yıkıma sürükleyen filmin casus robotu, esas kızın suretinde bir hatundur, kötü karakterdir... bu robot sinema tarihinin ilk insanımsı robotudur aynı zamanda.

-işçileri ayartan sözkonusu robot kadın, filmin bi yerinde sahnededir, elindeki kasede 7 büyük günah vardır. ve kadın salaklık ötesi figürlerle kıvırtır, yan yatar düz, gider vs. ancak bu sırada onu izleyen erkeklerin gözü dönmüştür. birbirini öldüreni mi istersin intihar edeni mi sonrada...

-zamanında hitler filmi sevmiştir.(siz de sevin!) fritz lang'dan propaganda filmlerini çekmesini istemiştir. fritz lang, reddetmiştir ve hitleri sevmemiştir. (siz de sevmeyin!)

-patronlar, işçilerini makinaların köleleri durumuna soktuğunda, işçiler bir süre sonra isyan ederler. onlar da insandırlar ve sistemi omuzlarında taşıyan onlardır. buna rağmen moloch a kurban gidenler de onlardır.

(bkz: moloch)

-işçiler ayaklanarak makinaları yokettiğinde aynı zamanda çocuklarının hayatlarınıda tehlikeye atarlar. imar ve iskan edilmiş şehri, yılların emeği, yer altında ve üstünde yok olur. her şey boşa gider.

-halbüsü vicdan olsa ne güzel geçinirler! (ana tema)
"the mediator between head and hands must be the hearth"

-filmde işçiler akılsız, master (fredersen) vicdansız, arabulucu (freder) ibiştir.

-john fredersen (master) atatürk gibi adamdır.
yıllar önce ödev konusu olarak seçip story board'unu hazırladığım fritz lang filmi.1926 yılında yapılmasına rağmen 2020 yılının dünyası başarıyla canlandırılmıştır.bilimkurgu filmlerinin atasıdır.günümüzde geleceği anlatan tüm bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz gökdelenlerle kaplı,makineleşmiş ve androidlerle dolu dünyanın ilk tasarlandığı filmdir.
almanya'da bu film için kurulmuş funclub'ler vardır.hatta sonradan renklendirip fon olarak techno müzik kullanılmış versiyonuda bulunmaktadır.
nicky romero - david guetta işbirliğinden doğan güzel bir şarkı. Evet.
film bu. siyah beyaz, fritz lang filmi valla.
insanın inanası gelmiyor bu filme. 1920'lerde bugünü çizmiş adam bu kadar olur. filme de söyleyecek söz bulamıyorum. bunu izledikten sonra dark city, matrix ve blade runner'ı izleyin.
Şimdi bile izlendiğinde, göndermeleri ve gelecek tasvirinin ne kadar mantıklı ve gerçekçi olduğunu anladığımız film, hele ki devrine göre mükemmele yakın bir bilim-kurgu. Kapitalizm, işçi sınıfı ve patronlar ekseninde geçen bir filmde gayet güzel sosyal mesajlar da var. "Eller ile beynin anlaşması ve birleşmesi için, kalp elzemdir."
alman yönetmen fritz lang'in 1927 yılında çektiği, fütüristik bir distopyada geçen, sessiz bilim kurgu filmidir. aynı yıl istanbul'da da gösterime girecek olmuş fakat ateizm propagandası yaptığı ve de komünizmi övdüğü gerekçesiyle hükümet tarafından yasaklanmıştır.
bu nasıl bir filmdir dedirtir. 1927 yapımı mükemmel kurgu, çekimler, maketler her şey süper. ama filmin 4de birinden fazlası kaybolduğu için bazı sahneler eksik onları bir kaç cümlede tasvir ederek sahneleri birbirine bağlamışlar. buna rağmen mükemmel. bu filmse bizim izlediklerimiz ne oluyor acaba...
BIr Kraftwerk parcasi.
ilk ve son albümleri "MAKiNE" **
-makine
-sükut-u hayal
-d.k.a*
-tek gece
-fırtınalı şarkı
-bekle
-gel gör beni
-kanka bunası?*
-tüm kanallar dolu
-güzel şarkı
-her cennet
motörhead'in overkill albümünde yer alan bir şarkı. sözleri;

metropolis, when worlds collide,
ain't nobody on the other side,
i don't care, i don't care
metropolis is something new,
ain't nobody got their eye on you,
i don't care, it's nowhere

metropolis, the worlds collide,
ain't nobody on the other side,
i don't care, i'm not there.
3,5 saatlik eksiksiz bir versiyonu arjantin buenos aires müzesi'nde bulunan fritz lang başyapıtı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar