türk sinemasının en büyük değeri. kendisinin oğuz atay ile benzer bir kaderi olmuş. dönemindeki sağcılar onu komünistlikle, solcular da tutuculukla suçlamışlardı, sonuçta kimseler onu anlamamıştı. o da zaten sinemasını birilerinin duymak istediklerini söylemek için değil, kendisi için yapardı. bence hala değeri bilinmeyen, sevmek zamanı, susuz yaz gibi filmleri olan türk yönetmen.
yüksek lisans dersinde bir hocamız hayatını konu alan (bkz: kuyuda bir yönetmen) kitabını ödev vermişti. güzel bir ödev yapmıştım çünkü çok sevdiğim bir yönetmen. sevmek zamanı filmi çok çok hoştu.
Kendisinin en sevdiği filmini Hicran yarası olarak ifade eden büyük yönetmen.
Ne yazık ki filmin tek negatifi devlet film arşivinde yanmıştır.
Baş rolünde sadri alışık'ın oynadığı 1950'li yılların istanbul sokaklarında geçen ve küçük kağıtlara yazılmış şarkı sözleri satan bir gencin üzerinden hayat bulan böyle bir filmin yapılmış olduğunu bilip izleyememek acı vericidir.
zamanın ötesinde çalışmalar yapmış, türk sinemasının en büyük yönetmenlerinden birisidir. piyasanın klişelerine saplanmamış farklılıklar sunmuştur.
4 filmini izledim yakın zamanda.
kuyu'nun kuran'dan alıntı yaparak başlaması, zorla güzellik olmaz öngörüsü ve tutku-sevgi üzerine çıkarımlar yapması gene vurucu finali ve nil göncü 'nün kısa bir süre sonra hayatını kaybetmesi ; acı hayat'ta ev bulma arayışı içinde istanbul 'un bakir hallerine evsahipliği yaptığımız realist sahne ve burjuva yaşantının yansıtıldığı karelerdeki inandırıcılık ( bir çek karalanıp durması gibi); susuz yaz'da erol taş 'ın öldükten sonra suyun içinde sürüklendiği sahne ve erol taş'ı ziyadesiyle kötü adam rolüne hazırlaması, sevmek zamanı 'ndaki surete aşık olma olgusu ben sana değil senin resmine aşığım yaklaşımıyla kayığın içinde gelinlikle son bulan marjinal sahne akla ilk gelenler...
ilklerin yönetmenidir anlayacağınız. ömer lütfi akad 'la beraber en mühim iki yönetmenimizden birisi olduğunu düşünüyorum.
zamanında aziz nesin bile metin erksan'ın yaratıcı yazarlığının elinden alınması gerektiğine dair bir manifesto yayınlamış. üzücü.
kaynak: (bkz: bir yudum insan)
en son filmini 1982 yılında çekmiş, uzun süre sinemaya küsmüş, kafasında en çok proje olan yönetmendi. sinemaya ilk başladığı dönemden beri kendi üslubunu bulmuş, bunu dert edinmiş, sinemayı dert edinmiş bir yönetmendi. sadece sinemayı değil sinema tarihini de önemserdi. yakın dönemdeki en büyük kayıplarımızdan.
'ulusal sinema' akiminin öncülerinden, ayni zamanda uluslararasi başarilara da sahip türk sinema yönetmeni, senarist ve sinema teorisyenidir. 'susuz yaz' filmiyle berlin film festivali altin ayi ödülünü kazandi. Çeşitli ulusal sinema ödüllerinin yani sira, 2003 yilinda kültür ve sanat büyük ödülü'nü cumhurbaşkaninin elinden almiştir.
sevmek zamanı filmiyle; ''Aşk belki de bir insanın yalnızca gönlündedir. içselleştirdiği, sadece kendisiyle paylaştığı, hayalini kurduğu ama gerçeğine dokunamadığı bir resimdir.'' fikrini insanın zihnine hücum ettiren dahi yönetmen.