bugün

deniz ülke arıboğanın eşidir. bir dönemin efsane basketbolcularındandır. galatasarayda forma giymiştir ve kaptanlık yapmıştır. basketbol federasyonu başkanı olmak istemiş ancak futbol federasyonunda ceoluk yapmıştır bir dönem.*
basketboldan da futboldan da anlayabilen superman türünde bir adamdır. bence bu alanlardaki başarısıyla her iki dalda da milli olmayı başarmış can bartu'yu geçmiştir. iki-üç sene evvel basketbol federasyon başkanlığına adayken şimdi tff başkan yardımıcısı olması yoksa nasıl açıklanır!
tff başkanlığı için aday olmayacağını açıklamış başkan yardımcısı.
tff Başkanvekili. tff başkanlığına aday olmayacağını şu şekilde açıklamıştır;

http://www.tff.org/defaul...ageID=250&ftxtID=4534
beşiktaş'ın hükmen yenilgisine yol açacak hatayı bilerek gizleyen tff yöneticisi.

geçen sezon oynanan trabzonspor-beşiktaş maçında beşiktaş'ın esame listesine talimatlar emrettiği halde 22 yaşından küçük bir oyuncu bulundurmadığı ve bu sebeble, hükmen yenilgiye yol açacak bu hatayı gizleyen kişi.

medyaspor'un aşağıdaki alay edercesine yazdığı haberine göre kendi kendisiyle açmaza düşen kişi ayrıca. kaynak :(bkz: http://www.medyaspor.com/v02/news.aspx?id=8819)

--spoiler--
tff suç duyurusunda bulunarak suç mu işledi?
04.09.2008 23:49:00
medyaspor’u arayan bir hukukçu, dün tff tarafından yayınlanan "suç duyurusu" açıklamasındaki oldukça garip bir çelişkiye dikkat çekti. işte herkesin gözünden kaçan o garip çelişki:

ne deniyordu tff yönetim kurulu imzasıyla yayınlanan açıklamada:

"(...)ulaşılan belge ve bilgiler ışığında, ilgili bölüm yetkilisi hakkında idari soruşturma başlatılmasına, bu soruşturma sonuçlanıncaya kadar yetkiliye görevinden el çektirilmesine karar verildi."

bir daha okuyalım, ne deniliyor:

"soruşturma başlatılmasına, bu soruşturma sonuçlanıncaya kadar"

medyaspor'u arayan hukukçu dostumuz şu soruyu yöneltmemizi istedi:

soruşturma başlatılmasına yeni karar alındıysa, soruşturma tamamlanana kadar bir işten el çektirme söz konusuysa, tamamlanmamiş bir soruşturmaya dayanarak, geçmiş dönemde görev alan federasyon başkani ve yönetim kurulu üyeleri hakkinda nasil suç duyurusunda bulunuluyor?

düşündük, mantık süzgecimizden geçirdik, hukukçu dostumuzun haklı olduğunu gördük....

bakalım mahmut özgener başkanlığındaki çiçeği burnunda tff yönetim kurulu, bahis konusu olan dönemin "direkt bilgisayar bağlantılı genel sekreterini" koruyacağım diye daha ne gibi garipliklere imza atacak?

medyaspor'un önemli notu:

fotoğrafı hâlâ net göremiyorum diyorsanız, medyaspor'u okumaya devam edin...

ama bu gece yatağınıza yattığınızda şu soruyu mantıklı bir cevap bulana kadar kendinize tekrarlayın durun:

söz konusu skandaldan tek karlı çıkan taraf hangisi?

beşiktaş kulübü ve başkanı yıldırım demirören değil mi?

beşiktaş, kalecisinin oyundan atıldığı, son dakikalarda bobo'nun kaleye geçmek zorunda kaldığı bir karşılaşmayı, tarihi bir zafer kazanarak galip bitiriyor.

düşünsenize, 1 hafta içinde tff, beşiktaş'ın hükmen mağlup sayıldığını açıklıyor...

bu maç sonrasında puan kaybedilen i.b.b. spor, kupaya veda edilen rizespor ve mağlup olunan fenerbahçe maçları peş peşe... tüm bu olaylar 14 gün içerisinde...

böyle bir hükmen mağlubiyet kararı açıklansa, birileri tarafından örtbas edilmese, demirören'in o başkanlık koltuğunda oturmaya devam etmesine imkân, olanak yok...

peki bu kısacık dönemde, yani topu topu 14 gün içerisinde, demirören ne yapıyor? haluk ulusoy'a ve onun yönetimine karşi olduğunu açikliyor!

affan keçeci'yi istifaya davet ediyor! mevcut federasyonla köprüleri yakiyor!

kısacası, herkesi ama herkesi çok şaşirtiyor!

şimdi bu gece yatağınıza yattığınızda, bu soruyu tekrar tekrar kendinize sorun:

"nasıl oldu da "kupayı saffet amcasına götüren" beşiktaş başkanı, birdenbire haluk ulusoy'un karşısına geçti?"

sorun, sorun...

cevabını bulana kadar sorun...

bulamazsanız, medyaspor'u okuyun...

iyi uykular!

--spoiler--

ayrca tff'nin galatasaray kökenli olan bu yöneticisinin bjk'yi bu denli koruması da başka bir araştırma konusudur.

türk futbolunda kirli dolaplar dönüyor bunu hapimiz biliyoruz. ama bunun bu kadar aleni olması ve mevcut yöneticilerin bu olaya karıştıkları halde bırakın istifa etmeyi en ufak açıklama bile yapmıyor olmaları bulundukları koltukları hükemet ile olan ilişkilere borçlu olmalarından kaynaklı olsa gerek. sanırım bu da daha da üzücü olan yanı.

bu arada bu konuyla ilgili nilay yılmaz'ın milliyet gazetesi'nde, herkes sus pus! başlığıyla kaleme aldığı yazısı:

geçtiğimiz salı günü gazetelerin spor sayfalarında;gizlenen skandal, tarihi skandal; başlıklarıyla yer aldı haber...

--spoiler--
geçen sezon oynanan trabzonspor-beşiktaş maçında siyah-beyazlı ekibin esame listesine talimatlar emrettiği halde 22 yaşından küçük bir oyuncu yazmadığı, hükmen yenilgiye yol açacak bu hatanın dönemin futbol federasyonu tarafından gizlendiği iddiası basının temel gündemiydi.

trabzonspor eski başkanı nuri albayrak dönemin federasyon başkanı haluk ulusoy!u suçladı, sivasspor başkanı mecnun odyakmaz iade-i itibar istedi, gerekirse uefa'ya gideceklerini söyledi...
federasyon, talimata göre itiraz 5 gün içinde yapılmadığı için sivasspor'a olumsuz yanıt verdi, ancak konuyla ilgili soruşturmanın derinleştirilmesini ve ortaya çıkacak bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını kararlaştırdı.

sonra...

medyaspor internet sitesi ertesi gün bir haber yaptı: ;hasıraltı dosyasının sorumlusu lütfi arıboğandır!;

tamamlanan her müsabakanın isim listesi, tff'nin istanbul'daki merkezine gönderilir ve burada bilgi işlemde çalışan profesyoneller tarafından sisteme işlenir. müsabaka isim listesinde bir kural dışılık varsa, sistem otomatik olarak uyari verir!..

bilgi işlem bölümü doğrudan genel sekretere bağlıdır ve sorumlusu lütfi arıboğan'dır...
bilgi işlem bu maçtaki kural dışılık konusunda genel sekreteri uyardıysa, genel sekreter bu konuyu dönemin başkanı haluk ulusoy'a taşımış mıdır? lütfi arıboğan bu konuda haluk ulusoy'u bilgilendirdiyse ve iddia edildiği gibi ulusoy'dan aldığı talimat gereği olay hasıraltı edildiyse, derhal bildiklerini kamuoyuyla paylaşmalıdır...
bildiği halde sakladıysa, başkanvekili olarak görev ihmali söz konusudur. istifa etmelidir. olay konusunda bilgisi yoksa, dönemin maaşlı genel sekreteri olması nedeniyle bir profesyonel olarak o hatalıdır, yine o sorumludur...

basın neden susuyor?

o maçı hatırlarsak 2-0 dan maçı çeviren beşiktaş, kaleci rüştü'nün haksız bir kararla atılmasıyla 10 kişi kalmış ve oyuncu değişikliği hakkını tamamladığı için de kaleye bobo geçmişti. böyle bir maçın ardından menacer sinan engin, kazandıkları için konuşmadığını ama kaybetselerdi çok ağır konuşacağını belirtmişti. tüm bu bürokratik skandalın arkasında ne dönüyor bilmiyorum ama sanıyorum travmatik bir maçın ardından beşiktaş'ı hükmen yenik ilan etmek anlaşılan futbol federasyonu için fazla cesur bir hamle olacaktı.

tekrarlıyorum ki durum nedir bilmiyorum, zaten sanırım kimse bilmiyor. bilenler de konuşmuyor ama türkiye'de futbolun temiz oynanmasını isteyen herkes için bu durum yeterince açık bir örnektir.
türk futbolunda herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor.

ve suskunların başında gelen sinan engin...
merak ediyorum tamamen kendi sorumluluk alanındaki hata için nasıl bir açıklama yapar.
en azından kendine...

bir de beşiktaş başkanı yıldırım demirören var...
başka takımlar lehine yapılan hatalarda esip gürleyen demirören, hata lehine yapıldığında hayatından endişe edilecek kadar sessizliğe gömülmüş durumda...

peki... bizim anlı şanlı spor basınımız ne yapıyor bu konu üzerine?

bir sessizlik hakim spor camiası semalarında...
onun yerine güiza'nın eşiyle, skibbe'nin eşinin türk olduğunun aylar sonra ortaya çıkarılmasıyla ilgilenmek daha mı geçer akçe? ya da aragones'i veya skibbe'yi tartışmak daha mı önemli?

ses verin lütfen!
--spoiler--
(bkz: lütfücüm)
(bkz: cemal aydın)
2010 süper lig yayın ihalesi'nin moderatörüdür.
28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçının hakemini atayacak futbol federasyonu yetkilisidir. mhk ve federasyon başkanı bu konuda büyük bir otorite boşluğu bıraktığından, önemli hakem atamalarını, yıllarca galatasaray forması giymiş, futbol ile bir alakası olmayan bu sinsi adam doldurmaktadır. çok gaza gelip cüneyt çakır piyonunu ileri sürerse hiç şaşırmam.
(bkz: deniz ülke arıboğan)ın eşidir. biri erkek biri kız iki çocuğu vardır. baya da yakışıklı bir arkadaşımızdır kendisi. boy pos maşallahı var. tff başkan vekilidir. galatasarayın eski efsanevi basketbol oyuncularındandır. bir gün inşallah yeniden galatasaraya döner.
aykut kocaman'ın belgeleri galatasaray'a vermekle suçladığı kişi.galatasaray'ın da o belgeleri nereye verdiği malum.
tff içindeki galatasaray militanıdır. ko(z)mik odadan belgeleri araklayan tff faresi de denebilir. galatasaray bu belgeleri fransızcaya çevirip (tabi bire bin katarak) uefaya göndermiştir. sonrada tff faresi lütfü harekete geçip uefa ile yazışma trafiğini yönetmiş ve uefanın kışkırtılması sürecinde etkin bir rol oynamıştır.
kocaman boyundan basketçi olduğu anlaşılan adam.
mehmet ali aydınlar'ın altını oyduğu iddia edilen, mahir kaynak'ın damadı.
kimden güvence aldıysa artık bilemiyorum ama hukuka aykırı iş yaptığı için alacağı tazminat cezasını, ömrü boyunca ödeyemeyeceğinden emin olduğum şahıs.
2 ay önce kolkola pozlar verdiği, el altından yalan yanlış bilgiler sızdırdığı pierre cornu ile ters düşmüştür. cas'a gönderilen savunmalarda uefa ve tff'nin birbirleriyle çelişen ifadeleri var ve cas büyük ihtimalle bu ihaleyi tff'nin başına yıkacak...
mahir kaynak'ın damadı.
işi bitmiş, kör fanatik gs li.yaptıgı igrençliklerin başına dönecegini düşünecekti artık çok geç çok büyük tazminatlar altında kalacaktır.
(bkz: artık onu kimse kurtaramaz)
eski gs'li basketbolcu ve nedenini bilmediğim bir şekilde tff de başkanvekili olan kişi. kendi başkanımız için masumiyet karinesi diye yırtındığımızdan bu kişi için bedduama şu şekilde başlamak istiyorum: eğer ki söylenenler doğruysa iki cihanda azaplar çekesin ve ödeyeceğin tazminatı bulabilmek için sürüm sürüm sürünesin.
en sonunda yakalandı. herşey açığa çıktı, yazıklar olsun. tüm fenerbahçeliler seni anacak; ama nasıl?
sadece galatasaraylı olması nedeniyle günah keçisi ilan edilen başarılı idareci.
başında bir basketbolcunun olmasından ötürü futbolumuzun ilerleyememesinin baş mimarı.
ar damarı çatlamış kaşarlanmış federasyon üyesidir. yalanları bir bir ortaya çıkmaya başladı ama ar damarı çatlayan adama nafile etmez ondan yerinde kalır.
galatasaray sevgisi ve aziz yıldırım nefreti yüzünden uefa'ya gizli belgeler sunacak kadar basitleşmiş kişi.
pierre cornuya dava açacakmış(!)
nerede lan dava, nerede bu sözlerin sahibi lütfi? jurnalci fransız seni!
http://tvarsivi.com/playe...p;z=2011-12-04%2023:17:00