le petit prince

entry492 galeri34 video1
    101.
  1. akla nedense bim i getiren nadide kitap .

    uktemi veririm dansımı yaparım .

    (bkz: le cola)
    0 ...
  2. 102.
  3. su an delice sevişmek istedigim adam o.
    0 ...
  4. 103.
  5. --spoiler--
    Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. Kaç yaşında, derler, Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor? Bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar.
    --spoiler--
    4 ...
  6. 104.
  7. unutma, dedi tilki, gülün için harcadiğin zamandir gülünü bu kadar önemli yapan. - gülüm için harcadiğim zaman... dedi küçük prens, hatirlamak için...
    0 ...
  8. 105.
  9. 106.
  10. çocukken okuduğum en güzel ikinci kitap. 1.si için:
    (bkz: şeker portakalı)
    1 ...
  11. 107.
  12. Exupery'nin aslında büyükler için yazdığı bir çocuk masalı; çünkü ona göre büyükler hiçbir zaman bir şeyi tek başlarına anlayamazlar; onlara her şeyi açık açık anlatmak gerekir, Küçük Prens işte bunu yapıyor...
    2 ...
  13. 108.
  14. Hep aynı saatte gelsen daha iyi olur, dedi tilki, sözgelimi öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan, ben saat üçte mutlu olmaya baslarım. Her geçen dakika mutluluğum artar. Saat dört dedi mi meraktan yerimde duramaz olurum. Mutluluğumun armağanını bulup çıkarırım. Ama gelişigüzel gelirsen içimi sana hangi saatte hazırlayacağımı bilemem.
    2 ...
  15. 109.
  16. her okuduğunda seni farklı yerlere götüren kitap..neden çocuk kitabı olarak geçtiğini henüz anlamadığım kitaptır aynı zamanda...her sözünde farklı bir anlam vardır ve sizi sizden alır...
    0 ...
  17. 110.
  18. --spoiler--
    "Aptalca davrandım" diye fısıldadı sonunda. "Lütfen beni affet. Mutlu olmaya çalış."
    Oysa küçük prens çiçeğin sitem edeceğini sanıyordu. Şaşırmıştı. Elinde çiçeğin korunağı, öylece kalakalmıştı orada. Bu davranışına bir anlam veremiyordu.
    Çiçek: "Seni elbette seviyorum" dedi. "Eğer bunu anlayamadıysan, suç bende. Ama sen de en az benim kadar aptalca davrandın. Neyse, mutlu ol. O korunağı da bırak elinden, artık onu istemiyorum."
    "Ama rüzgar..."
    "O kadar da hasta değilim. Gecenin derinliği bana iyi gelecektir. Bir çiçek olduğumu unutma."
    "Ama hayvanlar..."
    "Eğer kelebekleri görmek istersem, birkaç tırtılla iyi geçinmem gerekecek. Eğer bunu yapmazsam, hiç arkadaşım olmaz. Sen uzaklarda olacaksın. Hayvanlara gelince, onlardan korkmuyorum. Benim de pençelerim var" diyerek dört küçük dikenini gösterdi. Sonra da "Böyle oyalanma, sinirlerim bozuluyor. Gitmeye karar verdin, o halde git" dedi. Ağladığının görülmesini istememişti. Çok gururlu bir çiçekti.
    --spoiler--
    1 ...
  19. 111.
  20. 'önemli' işlerim olduğu için, bir koyunun, küçük prensin gülünü yemiş olup olmamasını bazen unuttuğum için utanarak okuduğum, mucizevi kitap.
    1 ...
  21. 112.
  22. --spoiler--
    -insanlar, dedi küçük prens, "trenlerin içinde gidip geliyorlar ama ne aradıklarının farkında bile değiller. Bu yüzden de koşturup duruyorlar, sürekli başladıkları yere geri dönüyorlar..."
    Ve ekledi :
    - Boşu Boşuna...
    --spoiler--
    6 ...
  23. 113.
  24. okumayı öğrendikten sonra her yaşta bir kez okunması gereken bir kitaptır.
    4 ...
  25. 114.
  26. çocuk kitabıymış izlenimi veren ama çocukların büyüklere oranla daha az ihtiyacını duyduklarını düşündüğüm 4 defa okuduğum ama her seferinde yeni anlamlar yükleyebildiğim çok güzel,naif,felsefi Antoine De Saint-Exupery tarafından yazılmış bir kitap.
    0 ...
  27. 115.
  28. http://beyazdegil.blogspot.com/ adlı blogun en altında verilen linkte bulunup okunabilecek güzide eser. böylece güzel bloguda görmüş olursunuz canlar.
    0 ...
  29. 116.
  30. ataturk'u bir diktatör olarak gösterdigi ileri sürülerek türkçe'si uzun zaman sansürlenmiş olarak basılmış, 2005 yılında ise 100 temel eserden çıkarılmıştır.
    yine de herkes tarafindan okunmasi gereken, derdini en yalın haliyle anlatan; bir çocugun dunyayi nasil değerlendirdiğini gösteren ve hepimizin de nasil degerlendirmesi gerektiğini gösteren güzel eser.

    bir yıldızda yaşayan bir çiçeği seviyorsanız, geceleyin yıldızlara bakmak hoştur. ve geceleri gökyüzüne bakarsın. herşeyin çok küçük olduğu gezegenimi gösteremem sana.. belki böylesi daha iyi. yıldızım senin için herhangi bir yıldız olsun. böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara bakmayı seveceksin...
    0 ...
  31. 117.
  32. ask ve dostlugu bir tilki ve bir gulle anlatir;

    küçük prens tilkiyi evcilleştirdi. ve ayrılma vakti geldiğinde ah! sanırım ağlayacağım dedi tilki.
    +bu senin hatan dedi küçük prens. ben sana zarar vermek istemedim. seni evcilleştirmemi sen istedim.
    -doğru, haklısın dedi tilki.
    +ama ağlayacağını söyledin
    -evet, öyle.
    +o halde bunun sana hiçbir yararı olmadı.
    -hayır, oldu. buğday tarlalarının rengini gördükçe seni hatırlayacağım. şimdi git ve güllere bir kez daha bak. o zaman kendi gülünün evrende eşsiz ve tek olduğunu anlayacaksın. sonra bana veda etmek için buraya geri döndüğünde, sana hediye olarak bir sır vereceğim.
    küçük prens güllere bir kez daha bakmaya gitti.
    +hiçbiriniz benim gülüm gibi değilsiniz. çünkü henüz hiçbiriniz evcilleşmediniz. ve siz de hiç kimseyi evcilleştirmediniz dedi onlara. siz tıpkı tilkinin benimle karşılaşmadan önceki hali gibisiniz. dünyadaki binlerce tilkiden yalnızca biriydi o. ama ben onunla dost oldum ve şimdi artık o özel bir tilki.
    güller bu duyduklarına çok bozuldular.
    +evet, güzelsiniz. ama boşsunuz. sizin için kimse yaşamını feda etmez. yoldan geçen herhangi biri, benim gülümün de size benzediğini söyleyebilir. ama benim gülüm sizin her birinizden çok daha önemlidir. çünkü ben onu suladım. ve onu camdan bir korunakla korudum. önüne bir perde gererek rüzgarın onu üşütmesini engelledim. tırtılları onun için öldürdüm ( ama birkaç tanesini kelebek olmaları için bıraktım). onun şikayetlerini ve övünmelerini dinledim. ve bazen de suskunluklarına katlandım. çünkü o benim gülüm.
    bunları söyledikten sonra tilkinin yanına döndü.
    +elveda dedi.
    -elveda dedi tilki de. ve işte sırrım: bu çok basit. insan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. en temel şeyi gözler göremez.
    +temel olan şeyi gözler göremez diye tekrarladı küçük prens. öğrendiğinden emin olmak istiyordu.
    +senin gülünün diğerlerinden daha önemli olmasını sağlayan şey, ona ayırdığın vakittir dedi küçük prens.
    insanlar bu en önemli gerçeği unuttular. ama sen unutmamalısın. evcilleştirdiğin şeye karşı her zaman sorumlusun. gülüne karşı sorumlusun.
    gülüme karşı sorumluyum diye tekrarladı küçük prens, öğrendiğinden emin olmak için. sonra yoluna devam etti
    0 ...
  33. 118.
  34. "alışmak mı?" diye sordu küçük prens. tilki devam etti: “evet. örneğin, sen benim için sadece küçük bir çocuksun. diğer küçük çocuklardan hiçbir farkın yok benim için. sana ihtiyacım da yok. aynı şekilde, ben de senin için dünyadaki yüz binlerce tilkiden biriyim sadece. bana ihtiyaç duymuyorsun. ama beni evcilleştirirsen eğer, birbirimize ihtiyacımız olacak sen benim için tek ve işsiz olacaksın, ben de senin için.” "beni evcilleştirirsen eğer, yaşamıma bir güneş doğmuş olacak. senin ayak seslerin benim için diğerlerinden farklı olacak. ayak sesi duyduğum zaman hemen saklanırım. ama seninkiler, bir müzik sesi gibi beni gizlendiğim yerden çıkaracaklar. şu ekin tarlalarını görüyor musun? ben ekmek yemem. buğday benim hiçbir işime yaramaz. bu yüzden de bu tarlalar bana hiçbir şey hatırlatmazlar. buna üzülüyorum. ama sen beni evcilleştirseydin, bu harika olurdu. altın renkli saçların var senin. ben de altın renkli başakları görünce seni hatırlardım. ve rüzgarda çıkardıkları sesi severdim." sustu tilki ve uzun bir süre küçük prensi izledi. “senden rica ediyorum. lütfen beni evcilleştir!” dedi. “elbette” dedi küçük prens. “ama pek fazla vaktim yok. yeni arkadaşlar edinmem ve birçok şeyi anlayabilmem gerekiyor.” “sadece evcilleştirdiğin kişiyi anlayabilirsin” dedi tilki. “insanlarınsa hiçbir şeyi anlayacak vakitleri yoktur. her şeyi dükkandan hazır alırlar. ve arkadaşlar dükkanlarda satılmadığı için de, hiç arkadaşları olmaz. eğer bir arkadaşın olsun istiyorsan, evcilleştir beni!” “ne yapmam gerekiyor peki?” diye sordu küçük prens. “çok sabırlı olman gerekiyor. önce çimenlerin üstüne, biraz uzağıma oturmalısın. ben gözümün ucuyla seni izleyeceğim, sen hiçbir şey söylemeyeceksin. sözcükler yanlış anlamalara neden olurlar. ama her gün, biraz daha yakına gelebilirsin.” ertesi gün küçük prens yine geldi. “her gün aynı saatte gelmelisin” dedi tilki. “örneğin öğleden sonra saat dörtte gelirsen, ben saat üçte kendimi mutlu hissetmeye başlarım. zaman ilerledikçe de daha mutlu olurum. saat dörtte endişelenmeye ve üzülmeye başlarım. mutluluğun bedelini öğrenirim."
    3 ...
  35. 119.
  36. 120.
  37. kimilerinin algılamadığı.
    benim başlangıç noktam reset attığımda hayatıma. bir kitaptan pek çok daha fazlası.
    0 ...
  38. 121.
  39. evcileşmek istemeyen kişilere hak vermeyi öğreten kitap.
    21
    işte tam o sırada tilki ortaya çıktı.
    "iyi sabahlar"dedi tilki.
    Küçük prens dönüp baktığında hiçbir şey göremedi ama gene de nazikçe "iyi sabahlar" dedi.
    Ses "buracıktayım"dedi."Elma ağacının altında"
    Küçük prens "Kimsin sen?"diye sordu.Sonra "Güzelmişsin" diye ekledi.
    "Ben bir tilkiyim"dedi tilki.
    Küçük prens "Gelip benimle oynasana"diye öneride bulundu."Öyle mutsuzum ki"
    Tilki,"Ben seninle oynayamam"diye yantladı."Evcilleşmiş değilim."
    "Yaa!Kusura bakma öyleyse"dedi küçük prens.
    Ama bir süre düşünüdükten sonra sordu:
    "Ne demek oluyor o "evcil"?"
    Tilki,"Burada otur muyorsun,anlaşılan"dedi."Nedir aradğın şey?"
    Küçük prens,"insan arıyorum,"diye yanıtladı."Ne anlama geliyor...evcil?"
    "insanlar,"dedi tilki."Silahları vardır,ava çkarlar.Çok rahatsız edici bir şey.Bir de tavuk beslerler.
    ilgilendikleri konular bunlardan ibarettir.Sen tavuk mu arıyorsun yoksa?"
    Küçük prens,"Arkadaş arıyorum,"dedi."Ama ne anlama geliyor o...hani,evcilleşmek?"
    Tilki,"Yazık ki gereğinden fazla ihmal edilen bir eylemdir,"diye yanıtladı."Bağ kurmak anlamna gelir."
    "Bağ kurmak mı?"
    "Aynen öyle,"dedi tilki."Benim için sen, dünyadaki yüzbinlerce oğlan çocuğuna benzeyen bir oğlan çocuğundan başka bir şey değilsin.
    Benim sana gereksinmem yok.Nasıl ki senin de bana bir gereksinmen yok.Senin için de ben dünyadaki yüzbinlerce
    tilkiden farklı bir şey değilim.Ama sen beni evcilleştirirsen birbirimizi gereksinmeye başlarız.Benim için sen dünyada
    eşi bulunmayan biri olursun.Senin için de ben dünyada eşi bulunmayan biri olurum..."
    Küçük prens "Anlamaya başlıyorum,"dedi."Bir çiçek var da...O beni evcilleştirmiş, sanırım..."
    "Olasıdır,"dedi tilki."Dünya'da kişi bin çeşit şey görüyor."
    Küçük prens,"Ama benim dediğim Dünya değil ki!"dedi.
    Tilkinin kafası karışmş,merakı uyanmş gibiydi.
    "Başka bir gezegende mi?"
    "Evet."
    "Avcı var mı o gezegende?"
    "Yok."
    "Yaa,işte bu ilginç!Tavuk var mı?"
    "Hayır."
    Tilki"Hiçbir şey kusursuz olmuyor,"diye içini çekti.
    Sonra gene deminki konuya döndü.
    "Yaşantım çok tekdüzedir."dedi."Ben tavuk avlarım,insanlar beni avlar.Bütün tavuklar birbirine benzer.
    Bunun sonucu olarak azbuçuk can sıkıntısı çekiyorum.Oysa beni evcilleştirirsen hayatıma güneş doğmuş gibi olur.
    Bütün ötekilerden bambaşka bir ayak sesini ayrımlamaya başlarım.Başka ayak seslerini duyunca hemen yeraltına koşarım ben.
    Oysa seninki inimden dşarı çeker beni,müzik gibi.Sonra bak:Şu ilerdeki tahıl tarlalarını görüyor musun?
    Ben ekmek yemem.Buğday tarlalarının bana söyliyebileceği hiçbir şey yoktur.Bu da üzücü bir şey.Beri yandan senin altın renkli saçların var.Düşün, bu ne harika bir şey olur,sen beni evcilleştirdiğin zaman!
    Başaklar da altın renginde olduğu için aklıma hep seni getirir.
    Rüzgarın başaklar arasında esmesini dinlemek de öyle hoşuma gider ki..."
    Tilkinin bakışları uzun süre küçük prense takılıp kaldı.
    Sonra hayvancağız,"Ne olur.... evcilleştir beni"dedi.
    1 ...
  40. 122.
  41. küçük prens,

    çocuk kitabı klasmanında bir başyapıttır. ancak, bununla birlikte okunduğu her yaş diliminde ayrı tatlar vermesi bakımından da benzerine ender rastlanan bir özelliğe sahiptir.
    0 ...
  42. 123.
  43. Ankara Üniversitesi iletişim Fakültesi'nde, her dilden çevirileriyle bir kütüphanesi oluşturulmuş kitap.
    3 ...
  44. 124.
  45. 1) antoine de saint exupery'nin yitirilmemiş çocukluğa güzelleme ve çocuk hayal gücüne övgü olan ünlü romanı.
    2) bir aralar ülkemizde de yayınlanan bir çizgi roman. yiğit bir genç olan küçük prens, bücür ama cesur, fırlama ve bıçkın olan arkadaşı afacan ile birlikte ortaçağ avrupasında maceralar yaşar, iyilik peşinde koşar. nasıl oluyorsa bunların yolları bazen bildiğimiz şirinler ile de kesişir. çizgi romanda gördüğümüz bu vaka, şirinler çizgi filminin ilerleyen bölümlerinde de görülmüştü galiba.
    1 ...
  46. 125.
  47. bu yaşıma kadar nasıl olmuş da okumamışım, nasıl bu felsefi şaheserden nasiplenmemiş, insanlara hediye olarak götürmemişim diye hayıflandığım, olağanüstü, duru, net, çocuk kitabı görünümünde hayat kitabı. görüntü-içerik uyumsuzluğuna takılmamak lazım, zira:
    --spoiler--
    gözler göremez, insanın kalbiyle bakması gerekir.
    --spoiler--
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük