bugün

Dünya öyle siradan bir gezegen degildir. Orada yüz bir tane kral, yedi bin tane cografyaci, dokuz yüz bin iş adami, yedi buçuk milyon ayyaş, üç yüz on bir milyon kendini begenmiş vardir.

Böyle bir zamanı böyle uygun bir anlatış.
Akıllara petit beurre püsküütünü getirmiştir.
hikayesini hiç okumamış olmama rağmen bildiğim tek kitap. aynı zamanda sonsuza dek gidip de almayacağım yek kitap.
Yediden yetmişe okuyun okutturun dediğim kitaptır. Çocuk kitabi görüntüsüne aldanmayın. Hatta yetişkin biri olarak çok daha iyi algilayacaginiz, yorumlayacaginiz yerler olacaktır.

"Bazılarının yüreğe iyi gelen bir yanı vardı.Armağan gibiydiler "

"Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden "

"Birinin sizi evcilleştirmesini kabul etmişseniz; biraz olsun gözyaşı dökmeyi de göze alacaktınız..."

"Artık insanların anlamaya zamanları yok. Dükkânlardan her istediklerini satın alıyorlar. Ama dostluk dükkânlarda satılmadığı için dostları da yok artık. Eğer dost istiyorsan beni evcilleştir."
Çocukken okumadığım kitabı şimdi okudum. Ve anladım ki çocuklar için değil bir zamanlar çocuk olduğunu hep bilenler, çocuk ruhlu olanlar için yazılmış bir kitap.
Exupery bu kitabı çok etkilendiği yazar Leon Werth'e ithaf etmiş. Görülüyor ki leon werth yazdıklarıyla saint exupery'nin kalbine dokunmuş.
Bu dünyaya gelişimizin bi amacı olmalı. Öyle büyük illüzyonları da demiyorum hani; ben kavramına sıkı sıkıya bağlı olup kendi çizgisini uzatmak yerine başkalarının çizgisini kısaltmamalı insan.
Oysaki sadeleşmeye ne çok ihtiyacımız var. Kötülük yok doğamızda; onu bizler yarattık. Kamburumuzdan bi kurtulabilsek...
Fransız ve dünya edebiyatının değerli kitaplarından olan Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılan çocuk kitabıdır. Gözümde bir çocuk kitabı olmayacak kadar -çocukların pek anladığını sanmıyorum- felsefik bol göndermeli bir yetişkin kitabıdır. Her okuduğumda farklı anlamlar çıkartıp hayatı sorgulamama neden oluyor. Yanlış hatırlamıyorsam yazar kitap içindeki bütün resimleride kendisi çizmiştir. Yetişkinler için çocuk gözü kitabı.

"..güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. kimse sizin için canını vermez. buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. çünkü benim gülümdür o.."

görsel
küçük prens. güzel bir kitap ama hayat kitaplardaki gibi değil, ne küçük prens geliyor ne de ben çöle çakıldım. sadece, hayatın ortasına çakılıp kaldım.
Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılan ve 1943'te yayımlanan masal.

Çocuk kitabı olarak anılmasına rağmen yetişkinler için de gayet güzel bir kitap.

Hatta kimi çocuklar için sıkıcı bile olabilir.

10 yaşındaki kuzenim: yea ben ona başladım, sonra sıkıldım, demişti.

Küçük bir alıntı:

Bir keresinde, günde tam kırk dört kez gün batımını izlemiştim, demiştin bana.
Hemen ardından da eklemiştin:
insan çok üzgün olduğunda gün batımını izlemeyi daha çok seviyor, biliyor musun?
Bunun üzerine sordum:
Çok mu üzgündün, gün batımını kırk dört kez izlediğin gün?
Ama Küçük Prens yanıt vermedi.
küçük prens diye çevirilen kitap. okumadım ancak bayağı bilindiğinden merak ediyorum.
okumadım, çok güzel bir kitap olduğuna da eminim ancak şu popülarite kendisini itici yapıyor.
sahi kürk mantolu madonna da öldü galiba.. bu ne zaman ölecek acaba?
türkçe çevirisi küçük prens olan kitap. genelde bu kitaptan pasajlar alıntılayıp, instagram’a atan kızlar üniversite hazırlıktır. hep öyle oluyor çünkü.
Abartılmış tırt bir kitap. Yok gezegenmiş yok baobaoymuş dandirik velet kitabi.
antonie de saint exupery'nin çocuklar için yazdığı ünlü kitabı. birçok yetişkinin de gözde kitapları arasındadır
Dünyâ'da kutsal kitapler ve das kapital'den sonra en çok çevirisi yapılmış, en çok satılan kitaptır. ilk yazıldığında 1000 sayfalık bir esermiş.
böylesi bir kitap bir otel odasında yazılmış işte aklın sınırsız gölgeliği.
beğenmediğim kitaptır. bu kitabı küçükken okuyup beğenmediğimi söylediğimde lise edebiyat öğretmenim tekrar okumam gerektiğini söyleyince baştan okuyup yine beğenmemiştim. hele kitapta mustafa kemal’e yaptıkları gönderme beni sinir etmişti.
Mesela, öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan ben saat üçte mutlu olmaya başlarım.
Birinin sizi evcilleştirmesini kabul etmişseniz; biraz olsun gözyaşı dökmeyi de göze alacaktınız...

Antoine de Saint-Exupery.