lady lazarus

entry4 galeri0
    1.
  1. büyük sylvia plath şiiri :

    i have done it again.
    one year in every ten
    ı manage it--

    a sort of walking miracle, my skin
    bright as a nazi lampshade,
    my right foot

    a paperweight,
    my face featureless, fine
    jew linen.

    peel off the napkin
    o my enemy.
    do ı terrify?--

    the nose, the eye pits, the full set of teeth?
    the sour breath
    will vanish in a day.

    soon, soon the flesh
    the grave cave ate will be
    at home on me

    and ı a smiling woman.
    ı am only thirty.
    and like the cat ı have nine times to die.

    this is number three.
    what a trash
    to annihilate each decade.

    what a million filaments.
    the peanut-crunching crowd
    shoves in to see

    them unwrap me hand and foot--
    the big strip tease.
    gentlemen, ladies

    these are my hands
    my knees.
    ı may be skin and bone,
    *

    nevertheless, ı am the same, identical woman.
    the first time it happened ı was ten.
    ıt was an accident.

    the second time ı meant
    to last it out and not come back at all.
    ı rocked shut

    as a seashell.
    they had to call and call
    and pick the worms off me like sticky pearls.

    dying
    ıs an art, like everything else.
    ı do it exceptionally well.

    ı do it so it feels like hell.
    ı do it so it feels real.
    ı guess you could say ı've a call.

    ıt's easy enough to do it in a cell.
    ıt's easy enough to do it and stay put.
    ıt's the theatrical

    comeback in broad day
    to the same place, the same face, the same brute
    amused shout:

    'a miracle!'
    that knocks me out.
    there is a charge

    for the eyeing of my scars, there is a charge
    for the hearing of my heart--
    ıt really goes.

    and there is a charge, a very large charge
    for a word or a touch
    or a bit of blood

    or a piece of my hair or my clothes.
    so, so, herr doktor.
    so, herr enemy.

    ı am your opus,
    ı am your valuable,
    the pure gold baby

    that melts to a shriek.
    ı turn and burn.
    do not think ı underestimate your great concern.

    ash, ash--
    you poke and stir.
    flesh, bone, there is nothing there--

    a cake of soap,
    a wedding ring,
    a gold filling.

    herr god, herr lucifer
    beware
    beware.

    out of the ash
    ı rise with my red hair
    and ı eat men like air.
    1 ...
  2. 2.
  3. plath'in, üçüncü ve amacına ulaşan, yani son intihar girişiminden bir yıl önce yazdığı, en okunabilir meali şöyle olan mucize dizeler..

    iste yine yaptim
    her on yilda bir
    böyle bir tane beceririm
    bir tür ayakli mucize, tenim
    bir nazi lamba siperligi kadar parlak,
    sag ayagim
    tüy kadar hafif
    yüzüm ifadesiz, incecik
    yahudi kumasindan.
    çözün kundagi
    ah, sevgili düsmanim.
    korkutuyor muyum? -
    burnu, göz bebekleri, 32 disi yerli yerinde mi?
    aci nefesi
    ertesi gün yok olacak.
    yakinda, cok yakinda
    vahim bir öldür gücü
    evimde, etimde olacak
    ve ben iste gülümseyen bir kadin.
    daha sadece otuzunda.
    ve kedi gibi dokuz canliyim.
    bu üçüncü sefer.
    ne lüzumsuzluk
    on yilda bir imha.

    bu ne çok iplik.
    çekirdek yiyen kalabalik
    itisir içeri görmek için
    ellerimi ayaklarimi çözmelerini -
    muhtesem soyunmalar.
    baylar, bayanlar
    bunlar ellerim benim,
    bunlar dizlerim.
    bir deri bir kemik olabilirim, farketmez,
    ben de onlardandim, tek tip kadin iste
    ilk seferinde on yasindaydim.
    kazaydi.
    ikinci seferinde istedim
    bitirip gitmeyi ve hiç daha dönmemeyi.
    üstüstüme kapaklandim.
    tipki bir midye gibi.
    tekrar tekrar bagirmalari gerekti çagirmalari
    ve üstümden ayiklamalari inci gibi parlak yapiskan
    solucanlari
    ölmek
    bir sanattir, hersey gibi.
    özellikle iyi yaparim.
    bir ölürüm ki, cehennemden gelir gibi olurum.
    bir ölürüm ki, adeta hakikaten olurum.
    sanki gider gibi bir davete.
    bunu yapmak çok kolay bir hücrede
    ölmek ve kimildamamak
    ölüyü oynadigim tiyatroda sir/nin gelmesi gibi
    günesli bir günde geri gel
    ayni yere, ayni yüze, zalim
    eglenen çigrislara:
    'mucize!'
    iste bu yere yikar beni.
    ama bir bedeli var.
    yara izlerime bakmanin, bir bedeli var.
    kalbimi dinlemenin ----
    hakikaten çalisiyor.
    bir bedeli var, çok büyük bir bedeli var.
    bir sözün, veya bir dokunusun.
    ya da biraz kannimi akitmanin.
    bir tutam saçimin veya elbisemden bir parçanin.
    eee, herr doktor.
    eee, herr düsman.
    sizin eserinizim ben,
    paha biçilmez,
    altin topu bebeginizim
    bir çigliga eriyen
    dönüyorum ve yaniyorum.
    gösterdiginiz alakaya aldirmadigimi sanmayin.
    kül, kül -
    külü esele bak.
    etten kemikten eser yok----
    bir kalip sabun
    bir nisan yüzügü
    altin bir dis.

    herr tanri, herr seytan
    savulun
    savulun.
    küllerin arasindan
    dogrulurum kizil saçlarimla
    ve çitir çitir adam yerim.
    2 ...
  4. 3.
  5. Lazar Hanım

    Yeniden yaptım.
    Her on yılda bir
    Başarıyorum -

    Bir çeşit gezgin tansıktır tenim
    Bir Nazi abajuru gibi parlak,
    Sağ ayağım

    Bir kağıt misali,
    Yüzüm sıradan bir parça
    ince Yahudi keteni.

    Çıkar kundak bezini
    Ey düşmanım.
    Korkutuyor muyum? -

    Evet, evet, Profesör Bey,
    Bu benim,
    inkar edebilir misin

    Burnu, göz deliklerini, büsbütün diş takımını?
    O ekşi soluk kaybolur
    Bir günde.

    Yakında, yakında,
    Bu mezar deliğinin yediği
    Et, bürünecek üstüme yeniden.

    Ve ben gülümseyen kadın.
    Yalnızca otuz yaşındayım.
    Ve bir kedi gibi dokuz canlıyım.

    Bu, Üçüncü Sefer.
    Yok edilecek ne de çok pislik
    Birikmiş on yılda.

    Milyonlarca lif.
    Yer fıstıklarını çıtırdatan o güruh
    itişip kakışıyor görmek için

    Nasıl çözdüklerini elimi ve ayağımı -
    Bu büyük striptiz numarasını.
    Beyefendiler, hanımlar

    Ellerimdir bunlar,
    Diz kapaklarımdır.
    Yalnızca deri ve kemik olabilirim, bir Japon olabilirim,

    Her ne isem, gene de aynı kadınım ben.
    ilk keresinde on yaşındaydım.
    Bir kazaydı.

    ikinci keresinde kararlıydım
    işi bitirmeye ve geri dönmemeye.
    Sallanıp duruyordum

    Kapalı midye kabuğumda.
    Çağırıp durmaları gerekliydi
    Ve yapışkan inciler misali sökmeleri üstümdeki kurtçukları.

    Ölmek
    Bir sanattır, diğer her şey gibi.
    Üstüme yoktur bu konuda.

    Öyle ölürüm ki, cehennem sanılır.
    Öyle iyi ölürüm ki, gerçek sanılır.
    Sanıyorum, sahneye çıkma sıran geldi diyeceksin.

    Bir hücrede ölebilmek yeterince kolaydır.
    Orada ölebilmek ve kalabilmek yeterince kolay.
    O teatral

    Geri dönüş gün ortasında
    Aynı yere, aynı yüze, aynı kaba
    Eğlenen haykırışa:

    ”Bir mucize! ”
    Beni bitiren budur işte.
    Bir fiyatı vardır oysa

    Yara izlerimi görmenin, bir fiyatı
    Tıkır tıkır çalışan
    Yüreğimi işitmenin-

    Ve bir fiyatı vardır, yüksek bir fiyatı
    Bir sözcüğün, bir dokunuşun,
    Ya da bir parça kanın,

    Ya da bir parça saçımın ya da giysimin.
    Ah, ah, Doktor Bey,
    işte böyle, benim Düşman Efendim.

    Ben sizin eserinizim,
    Değerli olan şeyinizim
    Saf altından bir bebeğim,

    Eriyip, bir feryada yapışıyorum.
    Dönüyorum ve yanıyorum.
    Sanmayın ki yüksek kaygılarınızı küçümsüyorum.

    Kül, kül
    Savurup karıştırdığınız
    Ettir, kemiktir, başka şey yok orada -

    Bir parça sabun,
    Bir alyans,
    Bir altın dolgu.

    Benim Tanrı Efendim, Şeytan Efendim,
    Sakının,
    Sakının.

    Kızıl saçlarımla
    Doğrulurum yeniden külden.
    Ve erkekleri solurcasına yerim.

    (23-29 Ekim 1962)

    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: ismail Haydar Aksoy
    1 ...
  6. 4.
  7. harikulade bir sylvia plath şiiri.

    şiirin sylvia plath tarafından seslendirilmiş bir kaydı da mevcuttur. plath'in sesindeki ciddiyet ve donukluk insanı fazlasıyla garip hissettiriyor. ölümü hissettiriyor sanki sesi.
    bu şiiri yazdıktan bir sene sonra da yaşamına son veriyor, ne acı ki.

    https://www.youtube.com/watch?v=G8GYOwxs3tc
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük