labrador retriever

entry37 galeri8
    37.
  1. bu evlatlardan bir tanesine 9.5 sene boyunca babalık yapmaya çalıştım.
    oğlumun nasıl aramızdan ayrıldığına, ne kadar güzel günler yaşadığımıza falan değinip de akşam akşam can sıkmak istemiyorum. diyeceğim şudur ki, bu hayvanlar inanılmaz kuvvetli.

    bu sabah yürüyüş yaparken kafeteryanın birinin önünde koca kafalı siyah bir labrador gördüm. ama tam bir labrador! somun ekmek gibi kuyruğu, makas çenesi, güçlü kafa yapısı, geniş göğüs kafesi falan derken, türünün güzel bir örneğiydi. haliyle dayanamadım ve eğilip ıslık çaldım. yavşak oğlu yavşak (ekseriyeti yavşaktır) hemen kalın kuyruğunu sallamaya başladı ve sırıta sırıta yanıma seyirtdi. kendini sevdirirken beni öyle bir ittiriyordu ki, "işte" dedim, "labrador dediğin budur!"

    golden kadar sevecen, golden kadar sempatikler fakat çok çok kuvvetliler.
    herifçioğlunun kendini sevdirme çabası bile dengemi bozdu. bacağımı ittirirken içten içe "hey yavrum, hey" dedirtti.
    açıkçası içim cızlamadı değil zira aramızdan ayrılan oğlum da aynı derecede kuvvetliydi ve aynen bu şekilde ittirerek sevgisini gösterirdi.
    velhasıl, ben bu piç kurularını çok seviyorum <3
    0 ...
  2. 36.
  3. arama kurtarma köpekleri olarak tercih edilen bir ırktır. Özellikle narkotik köpeği olarak.
    0 ...
  4. 35.
  5. Labrador köpeği Amerika’nın bir numaralı köpekleri arasında yer alır. Bu köpekler oldukça sevgi doludur, eğlencelidir ve kolaylıkla eğitilebilir.
    0 ...
  6. 34.
  7. golden retriewer'ler ile ırkdaş olmalarına rağmen ün hususunda onların gölgesinde kalmış; sevimlilik ve oyunculukta o bol tüylü sarılar kadar önde olmayan, anavatanı isminden anlaşılacağı üzre labrador yarımadası ve afrika olan köpek türü.
    1 ...
  8. 33.
  9. poposuyla dağları deviren, materyali ne olursa olsun kafasına taktığı tüm nesneleri parçalayabilen ve odunsu kuyruğuyla nice delikanlının hayalarını patlatan ayarsız hayvan. tabiatı sebebi ile oldukça usta yüzücüler olan labradorlar, nedendir bilinmez ama suya atladıkları zaman istisnasız olarak göbeklerinin üstüne çakılırlar.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1684898/+

    labradorların suyla olan ilişkisi, kuşkusuz ki bu dünyanın en güzel görüntülerinden biri. koca adamı çocuk yapar bu haytalar. çocukla çocuk olursunuz. hayırlı evlattır.
    7 ...
  10. 32.
  11. konuşuyorlar. şaka yapmıyorum, ciddi ciddi bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar.

    ben: oğluşum özlendin mi babayı?
    oğluş: oouuğğmm

    bahçeye indim yerde oturuyorum. bu deli hemen yanıma geldi ve poposunu bana yaslayarak oturdu. sanki ben orada hiç yokmuşum gibi uzaklara doğru bakıyor. "ne o lan, oralar eskiden dutluktu galiba?" diye sordum. paşam durur mu, yapıştırdı cevabı;

    oğluş: ummffhh

    akabinde "tamam hadi gezelim biraz" dedim. heyecanla "houv houvv" dedi. çıkmadan önce ön hazırlıkları yapıyordum. tasması, cartı curtu falan işte. bu da o sırada heyecandan kapılara tırmanıyor. "oturrr yerinee!" diye sesli komut verdim. yine yapıştırdı cevabı;

    oğluş: hııığğmmm aauuuffmmmfff

    yakında "lisan-ı osmanî’nin edebiyatı hakkında mülâhazatı şâmildir" derse şaşırmam. manyak..
    9 ...
  12. 31.
  13. köpek forumlarında çeşitli başlıklarla karşılaşıyorum.

    - 5 aylık labradorum kapıyı kemirdi
    - 4 aylık labradorum dana kemiği yuttu
    - 8 aylık labradorum bulaşık makinasını yemeye çalıştı
    - 6 aylık labradorum patlattığı mama torbasının yarısını yedi
    - 7 aylık labradorum kağıt para yedi
    - 4 yaşındaki labradorum arabamızı yedi

    gibi başlıklar. haliyle sahipleri panik olmuş, başlık açmış ve altına panik içerikli açıklama kısmı girmişler. gönlünüz rahat olsun sevgili labrador besleyicileri. domuzlardan, keçilerden farkları yok bu sıpaların. çelik konstrüksiyon, mdf, pimaş, beton gibi materyalleri ekmek niyetine yiyebilirler. şaka bir yana; tabii ki ciddiye alınması gereken oburluk vakaları var elbet ama, dana kemiği yedi diye panik yapılmasına hiç gerek yok. bu oburlar her an gözlem altında tutulmalı. ciddi ciddi asvalt gibi şeyleri kütür kütür yiyebiliyorlar.

    7.5 yaşında erkek labradorum var. oynasın diye önüne kalınca bir sopa atmıştım birkaç gün önce. ertesi gün sopa yoktu. bahçeye şöyle bir göz gezdirdiğim vakit anladım mideye indirdiğini. her yer sopanın kırıntılarıyla doluydu. görende aç bırakıyorum sanacak.. bunların yapısı böyle. sopayı yemesine şaşırdım mı? hayır tabii ki. zira daha beterlerini yediğine şahit olmuşluğum var efendim. köpek besleyenler beni iyi anlayacaktır. canımız gibi baktığımız bu canlıların kakasını temizlerken inceleriz bir problem var mı diye. incelediğim kakaların biri beni çok şaşırtmıştı. içinde;

    - tenis topunun sarı sarı tüyleri
    - kiraz çekirdekleri
    - incir çekirdekleri
    - ataç
    - mavi plastik parçaları ve küçük bir taş görmüştüm.

    hepsini anladım ama ataçı nereden buldun sen? topu ben attım. kiraz ve incir ağaçları bahçede var zaten. düşen meyveyi hüpletiyor sıpa. mavi plastik parçaları kemirdiği bahçe kovasına ait. taş ise arada kaynamış herhalde. peki ataç? hiçbir fikrim yok.. bunlar böyle. her şeyin tadına bakmak istiyorlar. yemek istemeseler bile, kemirirken merak edip "nomm nomm" bir parça indiriyorlar mideye. bunların huyunu bilmeyen duyarlı insanlar da aç bıraktığımı zannediyor. "baksana bi' lokma ekmek attım nasıl da iştahla yedi. az mı mama veriyorsunuz?" diye soruyorlar. yahu ne azı.. adam benden daha iyi besleniyor ama ne yapayım? doymuyor eşşolusu.. 100 labrador'un 80'i neden obez şimdi daha iyi anlaşılmıştır umarım.
    18 ...
  14. 27.
  15. kendi kendilerine oyun oynayabiliyorlar. ve dahi kendi kendilerini oyalamayı da iyi biliyorlar. saatlerce tek bir sopa parçası ile vakit geçirebilirler. bugün bir kez daha buna inanmış oldum.

    gün içinde oğlumla beraber ormana gittik. yağmur şiddetlenince ben arabaya geçtim, oğlum da ormanın derinliklerinde koşmaya devam etti. taşa toprağa hallendi. öyle kar-kış koymaz labradorlara. aksine soğuk havayı, yağmuru, karı daha çok severler. bugün keratayı izlerken mest oldum. zira kendi kendine yaptığı şebeklikleri izlerken mest olmamak namümkün. mesela yaptıklarından birkaç örnek vereyim;

    - koca bir taşı patileriyle kavrayıp, çüküne doğru çekmeye çalışmak. çekince de, biraz daha geri gidip taşı yine çüküne doğru çekmek. bunu defalarca kez yapmak.
    - uzunca bir sopayı ağzı ile tutarak ağaca bile bile defalarca kez vurmak.
    - arabanın önüne beş dakikada bir kozalak bırakmak.
    - dümdüz yürürken bir anda kafasına esip şimşek hızıyla göle doğru koşmak ve atlamak.
    - çok nadir olsa da, ara ara kapının dibine gelip "viykk viykk haaumffff uuooğğmm" falan demek. isyan etmek. "şeker misin lan? insene bee!!" demek. şaka bir yana, güya beni de yanında istiyor sıpa.
    - ara ara kafayı taktığı değişik gövdeli ağacın dibine gidip öğürmeli bir şekilde havlamak. ağaca kızmak. sinirlenmek. yetmezmiş gibi bir de dibine işemek.
    - başkaların attığı pet şişeyi, kozalağı ve bir başka kozalağı aynı anda ağzına sokmaya çalışmak.
    - suda yüzerken silkelenmek. gerçi bunu hep yapıyor.. (canım oğlum çok akıllıdır ama bazen böyle mallıkları olabiliyor.)
    - bunların hepsinden sıkılınca yine yanıma gelmek. benim inmeyeceğimi anlayınca arabanın önüne geçip çukur kazmak. götünü bile bile bana dönüp arabaya taş toprak atmak. ona kızmak için aşağı inince de, hızlıca kaçmak. uzaktan bana "havv" demek. meali; "gelsene lan ibne!"
    - artık yapacak bir şey bulamayınca isyan etmek. kapının dibine gelip bir süre bana bakmak. yaklaşık bir on saniye bakıştıktan sonra havlamak. bağırmak. "geliyorsan gel uyuz etme beni" demek. tepki vermeyince de "hovv haavv" deyip, yine göle atlamak. suda silkelenmek....

    böyle şeyler işte. labrador candır, canandır.
    0 ...
  16. 26.
  17. koruma güdülerinin olmadığına inanılan köpek cinsi.

    yaklaşık dört sene önceydi. cumartesi sabahtan toparlanıp, incir boğazı'na kamp yapmaya gittik. tabii kampa giderken vazgeçilmez partnerim ares'i de yanıma alarak gittim. masalar kuruldu, çadırlar yerleştirildi, ateş yakıldı vs.

    acil bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyordu *. incir boğazı'nın coğrafi formu vadi gibi olduğu için telefonlar çekmiyordu. ben de sahil tarafına yürüdüm ve tepeye doğru çıkan patikadan yaklaşık 300-400 metre boyunca yol aldım. haliyle ares'de benimle beraber geldi. ares'le orman yürüyüşleri yaptığımız zaman her daim benden belli bir yard uzaklaşır. kokusunu bırakır, etrafı koklar, yeni şeyler keşfetmeye çalışır. ben telefonla konuşmaya başladığım esnada ares gözden kayboldu. neyse, nasıl olsa bulur beni diyerekten görüşmeme devam ettim.

    o sıra yakın çevreden gelen çakal seslerini işitmeye başladım. kız arkadaşım "onlar ne ya?" falan diyor ben de önemli değil, gelinciktir falan diyorum. panik olmasını istemedim ama sesler iyice yaklaşmaya başlayınca ben panik oldum. "beni aşağıdan acil çağırıyorlar, seni sonra ararım." dedim ve telefonu kapattım. işin enteresan tarafı çakallar ödlek hayvanlardır. insandan kaçar ve asla yaklaşmazlar. ben muhtemelen yavrularına yakın bir yerde telefon görüşmesi yaptığım için dibime kadar geldiler. bana bir şey yapamayacaklarını biliyorum ama ay ışığında karşımda dikilmiş 20 tane göz görünce ister istemez tırsıyorum. elimde savunma yapabileceğim tek şey, hokkalı bir taş.

    içimden; "ulan ares tam uzaklaşacak vakti buldun. eşşoolusuuu" dediğim esnada aşağıdan gelen daha iri bir hayvanın sesini işitmeye başladım. ama sesler öyle böyle değil. resmen ayı geliyor. gürlemeler, nefes nefese kalmalar.. ben tabii iyice tırstım o an. ulan dedim, telefonla görüşeceğim diye kurda, kuşa yem olacağım. sırtımı denize doğru verdim. aşağısı uçurum. en kötü kaya kaya denize kadar inmenin planlarını yapıyorum.

    o ara aşağıdan gelen sesler ve kırılan dalların çatırtıları iyice yaklaşmaya başladı. ben tam "aressss" diye bağıracağım esnada onu gördüm. biricik oğlum babasını korumaya gelmiş. ağzının kenarları sinirinden köpükler içinde kalmış, gözlerinin parıltısı ay ışığında bile xenon gibi parlama efekti veriyor. sırtının üstü kirpi misali, kuyruk desen kamçılaşmış. yanımdan bir hışım geçti ve sürünün olduğu yere, çalılara doğru hiç düşünmeden atladı. ben peşine gitmeye çalıştım ama inanılmaz dikenlik bir alan. yol katedemiyorum yani. sesler uzaklaştı.. ben arkadan bağırıyorum oğluma; "oğlum gelll, buraya gell" iki dakika sonra yanıma koşan ayıyı yine gördüm.

    "durr oğlum yavaş.. yavaş ulann" demeye kalmadan yere yığdı beni. her yerim salya sümük içinde kaldı. yalıyor, ince ince sesler çıkartıyor, bana bir şey olduğunu sanıyor. gecenin zifiri karanlığında 10 dakika boyunca yerde oyun oynadık onunla. hayvan beni iyi görünce mest oluyor tabii. o hengamenin içinde telefon ekranım bile çatlamış düşünün. öyle bir kaba kuvvet içerikli bir sevgi bu.

    ayım benim, tosunum, tosbalağım. şimdi sana koruma güdüsü yok diyenler bir daha düşünsün.

    ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, tüm köpeklerin sahiplerine karşı koruma güdüsü top seviyededir. kimi ırk daha ön plandadır fakat bu ırk hiç korumuyor demek en büyük yalandır. adam canı pahasına koştu 20 tane çakalın arkasından. işin enteresan tarafı; kampa gittiğimiz zaman ares hep etrafta dolanır, bize pek salça olmaz. ama o gece ateşin başında sabaha kadar oturdum ve o da sabaha kadar benim yanımda yerde yattı.

    canım oğlum benim.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1351489/+

    what do you see in those yellow eyes?

    http://i.hizliresim.com/O0kd6Q.jpg

    bu klibi ve parçayı oğluşuma armağan ediyorum *

    https://www.youtube.com/watch?v=PVzljDmoPVs
    5 ...
  18. 25.
  19. çikolatam gün geçtikçe daha hisli bakmaya başladı. 6. yaşının son günlerinde kendisi. eski dinamikliği, istekliliği hala daha ilk gün ki gibi. artık oğluşumun suratı yaşlanmaya başladı bunu fark edebiliyorum. daha olgun bakıyor, daha erkeksi duruyor. eski çocuksu bakışları gitti sanki.

    geçen bahçede oyun oynadığımız esnada yüzündeki değişiklik dikkatimi çekti. elimde top kitlendim suratına. o da benim suratıma kitlenmiş komut bekliyor. bir an da ağlamaklı oldum. oğluşum yaşlanıyor çünkü. sarıla sarıla doyamadım oğluma. o gün geldiğinde ben nasıl dayanacağım bilemiyorum.

    labradorlar cidden enteresan hayvanlar. bunların içine insan kaçmış resmen. o yüzden insan bir başka bağlanıyor keratalara.

    taze bir fotosu;

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1341133/+
    6 ...
  20. 24.
  21. (img:#753173)

    (img:#753174)

    (img:#753175)

    böyle de güzel bir yaratıktır.

    ayrıca, çok ilginç ama sırt üstü uyumaya bayılırlar.

    (img:#753176)
    2 ...
  22. 23.
  23. bugün sokakta titrerken bulduğum yavrunun cinsi. hipotermiydi yaşadığı sanırsam.

    önce veterinere götürdüm sonra da evime.

    sahiplendim sayılır. ayakta duramıyordu şimdi gerine gerine yatıyor sırtüstü. *
    1 ...
  24. 22.
  25. Görme engellilere rehberlik eden akıllı köpeklerdir.
    1 ...
  26. 21.
  27. avustralya, yeni zelanda, kanada, israil, ingiltere ve abd'de en fazla sayıda beslenen köpek türüdür. benim de tercihimdir. ilk labradorum maalesef öldüğünde hiç tereddüt etmeden yine bir labrador aldım.
    0 ...
  28. 23.
  29. 17 eylül 2013 tarihinde 65 günlük siyah renginde benimde sahip olucağım asil hayvan. siyah rengi öyle tatlıdır ki hayvanlar aleminin en asil hayvanı aslan ise köpek cinslerinde en asil bu herhalde dedirtir https://galeri.uludagsozluk.com/r/496831/+
    2 ...
  30. 22.
  31. hakkaten güzeldir. bana göre görünüşünde bir kusursuzluk vardır diğer köpeklere nazaran. sahip olmak istesem de öğrenci evinde hayatını karartmak istemediğim için biraz ertelediğim canlıdır.
    5 ...
  32. 21.
  33. çok güçlü boyun kaslarına sahip olan, aynı zamanda perdeli patileri ile çok iyi bir yüzücü olan köpek cinsidir.

    Bunların yanı sıra çok enerjik bir hayvandır. evde beslenebilir fakat oldukça zahmetli bir iştir. düzenli olarak çıkıp koşturması enerjisini harcaması gerekir aksi takdirde evdeki terlik, ayakkabı, çorap, şarj aleti gibi eşyalara zarar verebilir.

    mama için yapmayacağı şey yoktur. her türlü komutu mama ile öğretmeniz mümkündür.

    benim 1,5 yaşında erkek labradorum var. bildiği komutlardan bazıları ;

    otur, kalk, yat, öl, havla, pati ver vb.
    0 ...
  34. 20.
  35. oldukça akıllı, başkalarını kullanmayı seven köpek ırkı.
    ayrıca; iş yorgunluğu ile yol yorgunluğunun birleşiminden sinir stresi evin kapısını açtığınız anda boynunuza atlayarak alabilmektedir.
    tam bir köpekdir. kendi mamasından çok sizin yedikleriniz ile ilgilenir. sabah evden çıkarken kapının önünde sizi uğurlar.

    işeyip sıçtıktan sonra tüm gücüyle yanınıza koşarak adeta "ben sıçtıııııım gel temizle" der.

    dosttur.
    5 ...
  36. 19.
  37. çok zeki, hassas, sevimli, korumacı, asil bir köpek cinsidir, aynı zamanda çok iyi yüzerler ve iyi avcıdırlar. kısacası muhteşemdirler.
    2 ...
  38. 18.
  39. sevimlilik desen inanılmaz, sokulganlık desen kucak bebeği, zeka desen sözlük ortalamasının üzerinde. çok özel bir hayvandır. yürütmeyi ihmal etmem, sevmekten bıkmam diyen alsın dünyanın en muhteşem can dostlarıdır.
    9 ...
  40. 17.
  41. ünlü bir fransız profesör ismi gibi durmasına karşın köpek cinsidir. bildiğin köpek havlıyor falan. isim götürüyor işi.
    0 ...
  42. 16.
  43. en sevdiğim, en beğendiğim köpek cinsi diyebilirim. akıllı, uslu, oyuncu ve çok sevimlidir bu labradorlar. koruma özelliği olmasa da bekçilik yapabilir, gelen geçeni havlama yoluyla korkutarak size haber verebilir. en sevdikleri aktivite yüzmektir. ördek misali perdeli ayaklarıyla çok iyi yüzücülerdir. özel tüy yapısı sayesinde çok kolay kurur ve her mevsim rahat eder. çok kolay eğitilirler. yani almayı düşünüyorsanız hiçbir şekilde pişman olmayacağınız bir ırktır.

    işte buna benzer sevgili labradorlar: http://www.google.com.tr/...1,s:0&tx=65&ty=66
    1 ...
  44. 15.
  45. yaklaşık 2-2.5 sene önce evime misafir olan, geldiğinde yavruluktan dolayı yürürken ayakları birbirine dolanan ve beni tatlılığıyla öldüren köpek cinsi. zekaları, şımarık olmadan oyuncu tripleri anlatılamaz derecede ileridir. resmen sevgili olur sahibine.

    ayrıca boyunları cidden çok kuvvetlidir. 5 aylık bir köpeğin tasmaya asılması sonucu ki sıkı tutarım kol incitmesi buna örnek olabilir. iletişim kurduktan sonra eğitim cidden çok kolaydır.
    3 ...
  46. 14.
  47. eğitebilirlik konusunda en akıllı ilk 10 kopek ırkı arasında bulunur. Tüy yapısının su geçirmezligi ve parmak aralarındaki perdeler sayesinde en soguk suların diplerine yüzerek dalabilme özelligine sahip soguk iklim köpegidir.At-geri getir oyunununda retriever olması nedeniyle son derece basarılıdır. Sahiplerine obsesif derecede baglıdır ve kıskanırlar. Apartmanda beslemek için ideal büyük köpek türlerindendir. Havlamadıkları gibi, enerjilerini dısarı cıkarıp kosturarak alırsanız, 10-15 saat evde yanlız kalabilirler.

    Maalesef sokakta herkesin "aa golden'a bak ne tatlı" tepkilerine maruz kalsanızda, golden ile tek ortak noktası retriever turlerinin içindeki kuzenlik ilişkisidir. Goldenlara göre avantajı kısa tüylü olmasıdır. Ortalama 28-35 kg arasında seyrederler.

    Diger köpeklerle ve özellikle cocuklarla cok iyi geçinirler. Erkekleri, çiftleşme dönemlerinde diger erkek köpeklere karşı saldırganlasabilir.

    Çenesi, tum masumlugunun aksine oldukca kuvvetlidir. Kangallar gibi, gögüs atarak karşı tarafa saldırırlar.
    Boyunları cok kuvvetli ve kalın oldugu için erken dönemde egitim tasmasıyla yönetilmeye alıştırılmalıdır aksi halde 90kg bir adamı surukleyerek kosturdugu görülmüştür.

    Köpek alacaksanız ve bu konuda deneyimsizseniz, en kolay egitilebilir, az tüy döken, insanların duygularını anlayıp ona göre davranabilen nadide köpeklerdendir.

    Yavruluk dönemlerinde hiperaktif olabilirler ve kemirme egilimi gösterebilirler.Ancak 1 yasını doldurduktan sonra yavas yavas evde varlıgı yoklugu bir hale gelirler.

    Genetik olarak kalça çıkıklığı ve obezite riski olan bir köpek türü oldugu için erken yastan itibaren röntgen takibine alınarak, fazla yedirilmeden beslenmelidirler.
    2 ...
  48. 13.
  49. tüm köpekler ve hayvanlar gibi acaip sevimli ve iyi huylu bir köpek cinsidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük