kızarken, hislerle dolar taşar bedenin. kızabiliyorsan vardır çünkü karşındaki insan senin için. yoksa zaten sinirlenmezsin. öfke, sevgiden gelir. yakıştıramamaktır öfke. düzelebileceğine dair umut duymaktır. bunların sebebiyle, kendine hakim olamamak öfke.
kırılmak, çok sessiz. duygusuz, soğuk ve izbe. duygularla dolup taşmazsın kırılırken. bomboştur her şey. ne bir umut vardır ne de sevgi. boştur, yoktur o insan artık. kabullenmektir kırılmak. demiştim ya öfke, yakıştıramamaktır diye. kırılmak, yakıştırmak zorunda kalmaktır. konuşamaz, dili tutulur kırgınlığın. öfkeni unutursun belki ama kırgınlık, iz bırakır, unutulmaz.
Kızmak anlıktır fazla bir etkisi olmaz bağırır çağırırsınız geçer, kırılmanın etkisi daha uzun sürelidir beni beni bihterini moduna girip çok çabuk tatlıya bağlayamazsınız.
aslında ikisi de sevdiğine karşı , geçmişte bir hukukun olduğu kişiye karşı yapılan eylemdir. sevmediğine , bir anlam ifade etmeyen kişiye karşı ne kızarsın ne de kırılırsın zaten. farkına gelince ise , kızgınlık kızan kişiye pişmanlık getirir , kırılmak ise seni kıran kişiye pişmanlık getirir. ama senin kırılman kolay kolay geçmez.
Kızmak bir seyleri düzeltme isteğidir. Çabalamasını sağlar insanın. Kırılmak ise karşı taraftan telafi beklemesidir. Eğer telafi gelmezse sessizce çekip gitmesine neden olacaktır.