bugün

(bkz: dersim 38)
(bkz: kürtler in yaptıkları zulümler)
köy yollarının 7 ay boyunca kapalı olması. (karadenizde de bir çok köy bu sorun ile boğuşmaktadır.) çoğu kürt köyünde geceleri sokağa çıkma yasağı uygulanması.(olağan üstü hal mazereti ile) eğitim öğretim türlü imkansızlıklar ile boğuşmaları. yaşadıkları köy ve beldelerin isimleri türkçe olarak değiştirilmesi. (dersim) köy çobanlarının terörist zannederek öldürülmesi. ( sonra bir özür bile dilenmemesi hatta soruşturma bile açılmaması) sağlık hizmeti nedir çoğu köylerinde bilinmemesi. bunlar sadece devlet tarafından yapılan yanlışlar ve ayıplardır. türk vatandaşlarının çoğu bir imparatorlukdan geldikleri ve bu imparatorluk terbiyesine sahip olduğu için birlikde yaşamanın hoşgörüsüne ve sağ duyusuna sahiptirler. (710 yıldır) ortada bir yanlış muhakkak vardır. fakat bu yanlışlar, devletin ve uygulamalarının yanlışlarıdır. elbette sosyal olarak, azınlıkların ve tüm türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının özgürlüklerinin yeterli olmamasıda başka bir eksikliktir. (bkz: terörü yok etmede, askeri mücadeleyi yeterli görmek)
15 yaşındaki bir lise öğrencisinin, kürt kökenli ahmet kaya şarkısını söylemesinden dolayı burnu türk polisi tarafından kırılıyor. ne yapmaya çalışıyorlar anlam veremiyorum.
her ay düzenli olarak banka hesaplarına para yatırılmamaktadır,
otobüs yakmaları engellenmektedir,
kaçak elektrik kullanmalarına göz yumulmamaktadır,
birbirlerini öldürmelerine izin verilmemektir,

ohoo bu türkler varya bu türkler, kürtlere yapmadıkları yoktur, kürtler mi? onlar melek melek.
turkler'le birlikte yasamak zorunda birakilmak...
zulüm olarak adlandırılan şeylerin neden çerkezlere,abhazlara,lazlara,boşnaklara,arnavutlara,gürcülere,araplara yapılmadığını bana bir kez daha sorduran serzeniş.
(bkz: sevgilinin göbek deliğine oje döküp koklamak)
şahsen ben bir kürt olarak hep küfürlerle zulüm gördüm. (bkz: pis kürt) bu lafı çok işitti benim kulaklar. oysa 2günde bir banyo ederdim. o zamanlar bana pis kürt dediklerinde pisliğin benden değilde kürtlüğümden kaynaklandığını sonradan anladım malesef. oysa ben kürt ve türkiyede vatandaşı olmakla gurur duyardım. hala da gurur duyarım. istedikleri kadar zulüm etsinler. aslını ve vatanını sevmeyen insanlar benim gözümde pisliktir.
-neredeyse seksen yıl varlıklarını dahi kabul etmemek.
-bütün kürt leri pkk lı görmek.
-memleketteki bütün pis işleri kürt lerin üzerine yıkıp kendilerini yüceltmek.
-eğitilmiş sokak köpeklerinin ısırıklarıyla gerçekleşen 15 bin faili meçhul cinayet.
-yakılan , boşaltılan binlerce köy.
-uğur kaymaz
-ceylan önkol
zulüm kelimesini anlamını bilmeden daha ne olduğunu hiç görmeden karışıklık yaratmak için ortaya attıkları bir iddiadan ibarettir.

Doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde dağlara çıkıp kendi sülalelerini kendi ailelerini ve vatandaşlarımızı rahat bırakmayıp katledip daha sonrada ilgilenilmediklerini ve zulüm gördüklerini iddia ederler.

çalışılan en küçük iş yerlerinde bile aynı eşit şartlara sahip olup zulümden bahseden komik insanlardır. hangi otobüste "sen kürtsün kalk bana yer ver" ya da hangi iş yerinde "sen kürtsün maaşın türk'lerden daha az olacak" gibi zulümsel davranışlara maruz kalmışlardır kendileri de bilmezler ve görmemişlerdir.

tam anlamıyla rahat batması denebilecek bir kavramla eş değerdir.

örneğin dağa çıkıp köyüne gelen öğretmeni tehtitle nişanlı olmasına rağmen 2 kadınlı adamla zorla evlendirmeye çalışanlarda kendileridir. yine o öğretmeni öldürmeye çalışıp köyden kaçıranda kendileridir ve bunun üstüne öğretmen atanmıyorum cahil kalıyoruz diye anıran da kendileridir. savsatadan ibarettir.

(bkz: Türk kürt kardeştir! ayrım yapan kalleştir)
verdikleri eşyaların bozuk çıkmasıdır efendim.

beleş kömür veriyorsunuz, kömür çok boktan çıktı. felaket duman çıkarıyor. ortalık kapkara duman oldu. öksürüyoruz efendim!

beleş beyazeşya veriyorsunuz, tunceli'de bütün tamirciler bayram etti. buzdolabı buzlanma yapıyor. çamaşır makinesi çok gürültü yapıyor. bulaşık makinesininde resitansı kireçlendi. tamirci gelip fırça atıyor; ''resitansın kireçlenmiş calgon kullan diyor''

beleş verdiğiniz yeşil kartlarda bir boka yaramadı. geçende emmimin oğlu hastaneye gitti, iki gün sonraya rendavu vermişler! ulan adam kabız! iki gün boyunca tuta tuta patlar! neymiş efendim? hastanede rendavulu sistem varmış. sıra olmayı engelliyormuş.
yemişim sistemi lan! doktora çarptım tokadı, gittim.
(bkz: trt 6)

bi denk geldi de yarım saat dayanamadım lan. insan bi'kaç tane düzgün program koyar, film falan verir.
örneği sırrık sakık'ı meclis başkanını karşılama protokolüne dahil etmemek.

şimdi sırrı sakık bey milletvekili olduğu için ve kürt kökenli olduğundan protokol veya kural-kanun işlemez ona. valiymiş, emniyet müdürüymüş ve kanunmuş nizammış hikaye.

bir milletin devlet geleneği diye bir şey olmaması gerçekten üzücü. o kadar sırıtıyor ki.

ama bir de muş valisi'ne bakın. o hakaretlere ve bağırış çağırışa rağmen, soğukkanlılıkla sakık'a kanundan nizamdan bahsediyor.

sadece bu olay bile kürtlerin esasında zulme uğramadığını, zulme uğramış gibi olmanın edebiyatını kullanmak için didindiklerini göstermesi bakımından eşsizdir.
pkk denen köpek sürüsünün 30 yıla yakın süredir bitirilememesini devletimizin bitirmek istememesine bağlamakdan başka birşey düşünemiyorum. durum bu değil ise sayet bu memleket kendisine asilik yapıcak örgütleri bitiremiyecek kadar aciz, kücük, zayıf ve basiretsiz anlamı çıkar. pkk nın köpekliğinden dolayı öğretmen ve doktorların atanamaması bile devletin acizliğidir. ama 30 yıla yakındır askerı mücadele vererek pkk yı yok edemiyorsa yüce olarak gördüğümüz devletimiz, ortada bir sorun olduğu aşikardır. öncelikle dağa çıkışın önü kesilmelidir, pkk nın propaganda olarak kullandığı gerekçeleri ortadan kaldırılmalıdır. ardından pkk yı finanse eden muslukların kesilmesi gelmelidir. bu millet yedi yüzyıldır birlikde yaşarken son 30 yılda ne olduda bu memleket bu hale geldi sorusu cevabını bulmalıdır. halk arasında hala bir türk, kürt, laz, çerkez, alevi, sünni gerginliği yok. demek ki sorun devlet politikalarında. zulmün kaynağı pkk'dır demek devleti ikinci plana atmak demektir. elbette pkk büyük bir etmendir doğunun geri kalmışlığında fakat bunu çözmesi gereken devlettir. devlet bu olayı çözemiyorum, beni aşar diyorsa aydın'dan yola cıkarak ben mi çözücem bu sorunu?
1. köy yollarının aylarca kapalı olmasının sebebi, ilkokulda coğrafya görmüş olan herkesin bileceği üzre, malum bölgede kışın çok sert geçmesidir. devlet yolu açar, bir-iki gün sonra yine kapanır. bi daha açar bi daha kapanır. harcanan kaynak meselesi. ha, tabi oradaki vatandaşlarımızı kaderine terkedelim demiyorum, ama harcanan kaynaktan burun kıvıran devlet aynı olayı başka yerlerde de yapıyor. sadece doğu tarafına özgü bir durum değil bu. karadeniz bu sorunlarla boğuşsa bile, bu kadar sert geçmez orada kış. ha şöyle bir şey de olabilir; rte'nin mikail'le arası iyidir, oraya yağdırır, batıya yağdırmaz. (bkz: mikail le konuştum durumlar iyi) *
2. köylerde gece sokağa çıkma yasağının uygulanması, kürt vatandaşlara sistemli bir sinir harbi geçirtmek değil, terör tehlikesine karşı onların ve askerlerimizin güvenliğini sağlamak amacıyla alınan bir tedbirdir. bunun sebebini, bir elinde klavye, bir elinde bira, kıçında ossura ossura sünmüş bir don ile oturan, işi gücü "oturduğu yerden aydınlanmak" olan arkadaşlar kolay kolay anlayamaz.

3. eğitim öğretimdeki imkansızlıklarla boğuşanlar, sadece kürt çocuklar değil. gidin çankırı'ya, sivas'a oradaki köylerde yaşayanların halini de görün.

4. türkiye cumhuriyeti'nde var olan yerleşim birimlerinin adı türkçe olmalı değil mi? konstantinople ismini istanbul diye değiştirdiğimiz için ülkemizdeki yunanlılar bize dava açıyorlar mı?

5. teröre yardım ve yataklık eden, çoban görünümündeki "gözetleyicilerin" öldürülmesi olaylarının dışında kalan çoban hadiseleri de ayrı bir gariptir. gecenin ikisinde, üçünde bir çobanın yabanda ne işi olur?

valla, zulüm falan hikaye. ortada bir zulüm olsaydı, bu arkadaşlar özellikle büyükşehirlerde bu denli sağlam örgütlenemezlerdi. otoparklar bu arkadaşlarda, dolmuş hatları bu arkadaşlarda, gece kulüplerinin büyük kısmı yine bu arkadaşlarda. işin garip tarafı, kendilerinden olmayanı da * bu çarkın içine sokmaz bu arkadaşlar *. girmeye çalışanı da "ikna ederler" girmemesi için. tatil yerlerinin halini hepimiz biliyoruz sanırım, bundan bahsetmeye bile gerek yok.

eğer ciddi bir zulüm olsaydı ortada, bunu bilirdik değil mi?
pkk yandasi, serefsiz bir okadar halsiyetsiz kişiler tarafından ugradıgı haksızlıklardır.*
bu ülkede ne kadar pislik varsa tinercisi,kapkaç yapanı otobus yakanı,çocukları eylemlere alet edenleri genellikle hepsi kürttür.doğuya giden karayolları arabasını bile yakan zihniyet bugün hala pkk ya destek verip ''yaa devlet bize bakmıyo'' diye söylenen tarzı adamların uydurduğu zulümlerdir.
nobel adayı söylemdir. maşayı tutanlar çok sevecek. (bkz: 30 bin kürt öldürüldü 1 milyon da ermeni)
Bu ülkede türk olup tiner çekenlerin, kapkaç yapanların, cinayet işleyenlerin olmadığını düşünen idiotların hakkında yorum yapmaması gereken konudur. Bir insan türk, kürt, laz olduğu için adli suç işlemez. Zonguldak'tan, istanbul'a yağma yapmak için gelenler gibi. Onun dışında dersim, diyarbakır cezaevi, jitem, faili mechuller ve devlet baskısı her şeyi anlatmaktadır.
ülkemin doğu ucunda, türk kökenli kardeşlerime, vatan evlatlarıma yapılanları düşününce, zulüm kelimesini cümlemin sonuna yakıştıramamama sebep olan varsayım.
olmayan zulümlerdir.
(bkz: boş küme)

ulan o kadar şehit verdik çıkıp da birinin ardından fatiha okudunuz mu, yemişim zulmünü.
bir atasözümüz aklıma geldi. (bkz: ne ekersen onu biçersin)
sadece fiziksel zulümler değildir sözlük fedailerinin ahlak dışı söylemleridir aynı zamanda. her türlü sözlü tacizdir. ülkenin bütün çarpıklıklarından sorumlu tutulmaktır, nedenlerinin hiç sorgulanmamasıdır.
bu iddialara müthiş şekilde karşı çıkar ve 'ucuz propagandalar' derken bizzat ülkücü bir arkadaştan (ben de ülkücüydüm önceleri. tanıdığım çok insan oldu) dinlediklerim beni şok etmişti. şöyle ki; sorgulanan kürtlere insan pisliği yedirilmiş ve bununla beraber insan onurunu yerlere düşüren davranışlar sergilenmiş. şu anda kiracımız olan arkadaşım ise şu olayı anlatmıştı: köy meydanında tüm köylü toplanmış, erkekler çırılçıplak soyulduktan sonra eşek gibi anırmaları istenmiş. eşek sesi çıkarta çıkarta, köy meydanında koşturulmuşlar ve bu arada bu koşturma işi sopa darbeleriyle desteklenmiş.

şimdi kendisi veya akrabaları bunları yaşayan insanlara bazı şeyleri anlatmakta güçlük çekmemiz normaldir.

ben bu tarz durumlarda şunu söylüyorum: bu ülkede çok hatalar yapıldı. her devlette olan şeyler burada da yaşandı. bu memlekette size eziyet eden aynı adamlar ülkücülere de türlü işkenceler yaptı, normal vatandaşına da. ihtilal zamanında evinde arama yapılan ailelerin türk fertleri kafalarına dipçik darbeleri yediler kendilerinden geçene kadar.

ülkücülerden adama masum olmasına rağmen bir suçu kabullenmesi için her türlü işkenceler yapılmış, adama şişe sokulmuş vs vs... adam yine de kabul etmemiş, en sonunda karısını getirmişler karşısına 'itiraf et yoksa karını gözlerinin önünde......' demişler ve adam artık 'tamam ne derseniz kabul edeceğim, bırakın karımı' demek zorunda kalmış.

şu an bu işi zorlaştıran şeyler, güneydoğuanadoludaki ve doğuanadoludaki problemi güçlendiren şeyler bazı hoş olmayan olayların yaşanmasıdır. zaten genelkurmay başkanımız dahil devlet büyükleri demeçlerinde hatalar yapıldığını söylemişti hatırlarsanız.

evet, hatalar yapıldı ancak bunun çözümü intikam almak değildir. yoksa sonsuza kadar insanlar acılar çeker. şimdi işler iyiye gidiyor. akıllı olmak, düşmanlığa değil, dostluğa yatırım yapmak gerekiyor.