bugün

özellikle son yıllarda Tükiye'de gözlenen durumdur. Toplumun kendine ait toplumsal ve kültürel değerlerinin, normlarının yıpranması, önemini kaybetmesi sürecidir. Kültürel yozlaşma sürecinde en etkili araç kuşkusuz TV'dir.
ardından turk olmaktan utanc duymak durumunu getiren durum
kültür yozlaşması genel bir kavramdır. batı'yı takip edeceğim diye saçmalamak , onların kültür dediklerini yanlış anlamak (bkz: yaprak dökümü) bir taraftan da adet, gelenek , görenek diye bazı tabuları yıkamamak.
kültürün değişmesiyle yozlaşması arasındaki farkı ayırt etmeyi gerekli kılan tehlikeli bir ifadedir kültür yozlaşması. bir dinin ileri sürdüğü nasslar dışında- ki nasslar da o dinin mensuplarını bağlar- hiçbir zaman ve coğrafyada değişmeyecek, değişmemesi gereken ve değiştirilemeyecek inanç, adet, gelenek yoktur. burada yozlaşmadan kastın diğer kültürlerden fazlasıyla etkilenip sahip olunan kültürün unutulması olduğu açıktır ancak kültür insanlar onu güçlendirdikleri sürece ayakta kalır. üflemezseniz bu ateş söner.

batılı ya da doğulu herhangi bir kültürün yanlış , eksik ve kötü olduğunu iddia etmek, kendi kültürünü onlarla karşılaştırmak gereksizdir. herkes bildiği, istediği gibi yaşar. belli yaşam biçimlerinin dünya halklarına empoze edildiği doğrudur ama bu da zaten o yaşam biçimlerinin ait olduğu coğrafyanın kültürüdür.

yozlaşan kültür değil insanlardır. ve insanlar sahip oldukları kültür bozulmadan devam etse de yozlaşabilirler.
kültür yozlaşması olarak düşünülürse evet başka kültürlerin etkisine kapılıp onların yaşam biçimini ne yazık ki olması gerektiği gibi değil de dışarıdan görüldüğü gibi kapmak. bir sürü devlet birbirlerinden etkilenmiştir. yazının icadını sümerler'in bulduğu bilinmekte. peki onların bu icadını kullanmaya başlayanlara ''git len sana mı vercem * alırsın sen'' mi demeliydi. tabi ki kültürlerin birbirleriyle etkileşimi kesinlikle önemli ve olması gerekendir. ama bunu yanlış anlayan zihniyet ne yazık ki bocalar ve kendisi içinde şüpheye düşer.kültür yozlaşması ,kültürel bozulmadır ve en geniş tanımıyla ; * attillahan bildirdi:: KÜLTÜR BOZULMASI
(Konferans Notu)
Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından önceki dönemlerden beri süregelen bazı sosyal, siyasi ve ekonomik zayıflıklarımız çeşitli yanlış uygulamalar ve ihmaller neti-cesinde günden güne büyümüş ve bu gün içinde yaşamakta olduğumuz kültür bozulmasına sebep olmuştur.
Yayılmacı devletlerin de istismar ettiği bu durum milli birliğimiz ve ulus-devlet yapımıza yönelik bir iç tehdit parametresi olma boyutuna ulaşmıştır.
Takdimimi ;Küreselleşmenin, kültür bozulmasına sebep olan etkileri ve iç sebepler; ana başlıkları altında; iç sebepleri ise:
Ø Kültür değişikliğinin çağdaşlaşma yönünde gerçekleşmesinin sağlanamaması
Ø Ulusal kimliğin öğeleri
Ø Milli eğitim,din ve güzel sanatlar
Ø Toplumsal sorunlar
Ø Devletin temel organları ve kitle iletişim araçları
http://www.sinanoglu.net/...;file=article&sid=547 *
bir milletin yüzyıllardır ortak paylaşım sonucu elde ettiği kültürel mirasının yabancı kültürlerin etkisi altına girerek özgünlüğünü kaybetmesi hatta ileri aşamada yokolma durumuna girmesidir. yozlaşma ilk olarak dilin bozulmasıyla başlar ve zamanla ülkenin tarihini, dinini ve eğitimini tahrip eder.
Günlerdir, haftalardir, aylardir hatta yillardir konusuruz yozlasma ile ilgili konulari. Yozlasma nedir peki? Yozlasma, toplumun degerlerinin kaybolmasidir. Lakin bu kavramin icerigi kisiye göre degismektedir. Kisa bir süre önce, ayni benim gibi yurtdisinda ikamet eden biriyle tanistim ve tartistim. Konu yozlasmaya dair idi. Kanada'da ikamet eden bu sahis, Bati kültürünü öve öve biteremiyordu. Kendsine bati'nin yozlastigindan bahsettim. Eskisi kadar degerlerine sahip çikmadigindan bahsettim. Lakin hic ummadigim bir cevap aldim:

';) ben suan yabanci bir ulkede hristiynalarla yasayan biri olarak dunyaya bakislarini seviyorum bu insanlarin mutlular ciden mutlular ama alcak gonululuk bunlara gore bir dezavantaj degil avantaj hristiyanlari cok farkli bekliyordum ama cok farkli buldum. ewt aralarinda ateist de cok var ama insan sevgisi vicdan kavramlari gelismis bana gore bu paranin bol oldugundan da olabillir sex yasiyabilliyorlar ve kirli bizim sandigimiz gibi pis yasamiyorlar kimsenin bakire kiz sevdasi yok ben hem kizlar da cok guzel burda sanildigi gibi yozlamis degiller aile ici cogunun cok kati kuralari var. ama sonuc ta bizim gibi insanlar ne bizde fazlalar ne de eksikler sadece biraz daha zamanin da kendilerini elestirmisler.'

Aile içi kati kurallar... Düsündüm yozlasmadiklarina dair tek delili bu mu? Evet bu... Anladim ki bu arkadasin yozlasmadan anladigi cok farkli. Vicdan kavramlari gelismis, bunun sebebi para imis belkide. Bati ve vicdan... Neden bahsediyorsun kardesim sen? Ne vicdani? Seks yasayabiliyormarmis, sanki Türkiye'de yasanamiyor. Tabii bahsettigi evlenmeden önce seks yasayabilmek. Ama oturup düsündümü acaba bunun Türk kültürü, Anadolu kültürü icin yozlasma oldugunu? O meth ettigi Bati kültürünün kendisi icin yozlasma oldugunu? Peki mutlu olduklarindan dem vurmus iyide en mutlu insanlarin Afrika kitasinda yasadigini biliyor mu acaba? Iste yozlasmanin portresi size. Okuyun ve ibret alin... Çagdaslasmayi, Batililasma sanan zihniyetin bes para etmedigini anlayacaksiniz.

Peki bu yozlasma neden oluyor? Niye bu kadar hizlandi? Aslinda bir çok cevap verilebilir, ama ben bir aletten bahsedecegim. Saatlerce karsisina geçip izledigimiz bir kutudan. Televizyondan... Bu muazzam alet gerçekten yararlidir insan için. Insanin dünyadan haber almasini kolaylastiran yegane cihazdir. Hos, internet icat oldu olali eskisi kadar ragbet görmüyor ama ülkemizde etkisi hala çok üst seviyelerdedir.

Aslinda televizyonun kendisininde bir suçu yok. Kanallarimzda öyle malliklar yayinlaniyor ki. Öyle yozlasmaya sürükleyen salakliklar var ki. Bu ulusal kanallarimizin hepsi için geçerlidir. Ve buna Samanyolu tv ve Kanal 7'de dahildir. Kimisi toplumun din disi degerlerini yok ederken, kimisi dini yayin adi altinda, dini yozlastirmaktadir.

Bu kanallarimizin çogunun haber bültenlerinin magazin haberlerinden bir farki yok. Afedersiniz, Hülya Avsar'in yeni disleyeni kim olacak, kulagini yapistirici ile yapistiran hangi salak, Bülent Ersoy osurdu mu, siçti mi, yada hiç siçar mi?.. Veya haber diye, bir hayvanat bahçesinde dünyaya gelen panda, yada internetten asirilmis komik(!) görüntüler... Maalesef insanimiz haber diye bu salakliklari izliyor. Oysa her gun Afrika'da bir katliam, kirim oluyor... Savaslar sürüyor... Ve maalesef bizim bundan haberimiz olmuyor. O tv'lerin pohpohladigi, bati'nin niye iyi ve dogru yönlerinden biri olan haber bültenlerini örnek almiyor kanallarimiz? Bati'da haberler kisa ve öz'dür. Inanin bana 10-15 dakikada dünyanin bir çok yerinden doyurucu haber alabilirsiniz o bültenlerde. Ama bizim kanallarimizda 1 saatte, yapilsa 2 saatte bile dünyadan o kadar haber edinilmez... Çünkü bizim kanallar toplumu afyonlamakla mesgul. Metin Uca'ya Kurtlar Vadisi Irak filmini elestrimesinden ötürü çok kizmistim. Simdi aklim basima geldi... Onun itirazi hayali bir kahramanla, o malum olayin unutturulmasi, öcü alinmis gibi davranilmasinaydi... Evet, filmin kendisi hususunda degilse bile bu yönden Metin Uca'ya hak veriyorum. O zamanlar pek inanmiyordum o kadar etki yaratabilecegine bir filmin. Simdi görüyorum ki, insanimiz o olayi unuttu, daha dogrusu unutmus gibi davraniyor, öcü alinmis gibi davraniyor. Ve oturmus bir çok seyde oldugu gibi sineye çekiyor...

Sanirim haberlerde, programlarda bir arz-talep meselesi söz konusu. O zamanda sunu anliyoruz, insanimiz yozlasmaya çok ama çok hevesli. Belkide siradisi diye izlediler ilk basta ama simdi hala izlediklerine göre bu sonuç ortaya çikiyor. Öyle ya Caner-Tülin, Semra hanim ve oglu Ata, Ahu Tugba-Meriç Erkan, Banu Alkan-Murat Tasdemir izleyen topluma baska ne teshis konulabilir ki? Hos, benim teshisim konulabilecek en hafifi.

Bende bazen takip ettim bu medya maymunlarini. Izledim diyemem, ama sözlükler vasiytasiyla neler olup bittigini iyice takip ettim. Bazen güldüm, evet... Ve farkettim ki ben dahil toplumumuzun silkelenip kendine gelmesi lazim. Bu saklabanliklara prim vermemesi gerek.

Bundan kisa bir sur önce, açik sözlülügünden ötürü, Safiye'nin Faik'ini çok sevmistim. Ben nereden bilirdim o adaminda çikip medya maymunu olacagini. Sabah programi yapmaya basladiktan sonra tüm sempatim yok oldu ona karsi. Iste, bugün ekranda olmakla, olmamak bu kadar büyük bir görüs degisimine sebebiyet vermektedir. Ne aci degil mi?..

Kanallar yavas yavas, saf ve temiz Anadolu insanin kimligini yok etmektedirler. Hos, kim ne derse desin sehirlesmede buna büyük katki sagliyor. Bilmeyerek, istemeyerek tabi. Bu husuta dizilerin de cok önemli bir rolü var. Ha simdi bide youtube çikti basimiza. Haberler, haber siteleri hep bu sitenin görüntüleriyle dolu. Evet, bende izlerim youtube'i. Gülmek, eglenmek için, ama sorarim size bu görüntülerin haber bültenlerinde ne isi var? Haber sitelerinde ne isi var? Aylar önce gördügüm, hicbir haber degeri tasimayan görüntüleri haber diye yayinlamakta nedir? Haber mi yapiyorsunuz simdi siz? Bu hususta masallah Habertürk en önde ilerliyor. Hayir bir de yayin müdürü, reklam korkusu yüzünden, yari'da kestigi haberle, röpörtajla ilgili konusurken çok iyi yapiyormus gibi piskin piskin 'ben buranin yayin yönetmeniyim, benden habersiz hicbir is yapilamaz burada' demesi çildirtti beni. Sendin demek o salakça haberleri kanalinda yayinlanmasina izin veren... Beyefendi bir de saka maksadiyla sanirim, 'burasi Habertürk, Youtube degil' dedi. Çok güldüm buna da. Haberlerinin çogunda youtube'u kullaniyorsun ama degil mi? Youtube degilmis, sakaci seni...

Evet, Youtube çilginligi var ülkemizde. Gerçi bir çok ülkede durum ayni ama bizde haberlere kadar girmis vaziyette oldugundan daha vahimdir. Youtube'a da simdi fazla laf söylemek dogru olmaz. Çünkü bu site neticede eglenmek icin yapilmis bir site. En azindan bir çok insan bu niyetle giriyor bu siteye. Benim itirazim bunlarin haber bültenlerine bile girmesine...

Ayrica biz, ne çok görüntü çekmeyi seven toplummusuz. Bacisini,kuzenini, sevgilisini çiplakken çekip yayinlayanlar, habersiz, sevismenin ötesini, kayda alip yayinlayanlar. Yada yayinlamayip, 'yayinlarim ha' diye tehdit edenler... Ne azgin, namussuz, haysiyetsiz toplummusuzda haberimiz yokmus... 'Child porn' hastasi, 12 aylik bebege tecavüz eden, orospu çocuklari yetistiren, toplumdan baska ne beklenir ki?

Bundan sonra Youtube ajdar'larina hazir olsun ülkemiz. Zaten Ajdar demiyor mu, youtube'da en çok izlenen benim diye? Hemde gögsünü gere gere? Ne yazik ki biz, büyüklü, küçüklü ajdarlar yaratan toplum olduk. Peki sorarim bu büyük Ajdar'a nedir bu tepki? Ilahiyat profesorünü isiran ajdar, kulagini yapistiran ajdar, her gece biriyle çikan ajdar, dini sömüren ajdar, bikiniyle yakalanan ajdar, ask adi altinda fuhus yapan ajdar... Iste bu küçük ajdarlardan bir farki yok Büyük Ajdar'in benim için...

Peki kim bu Büyük Ajdar? Salak mi? Yoksa akilli biri mi? Gözlemledigim, bu adamin tepki toplamasinin sebebi sivri dilli olmasi ve uzaktan yakindan ilgisi olmadigi halde kendine hiperstar zannetmesi. Simdi düsünelim bakalim kim kimi salak yerine koyuyor? Tolpum mu Ajdari yoksa Ajdar mi toplumu? Bence Ajdar çok ama çok akilli biri. Eee, para kazanmanin ne kadar kolay oldugunu anlamis beyefendi. Ha eger bu sahis kendini gerçekten hiperstar zannediyorsa durum daha da vahim.

Çünkü o zaman anlariz ki, hiperstar olmak bu yollardan geçmekte. Zaten ünlü olmak o kadar kolaylasti ki. Isteyen herkes ünlü olabilir, salakça bir dansla, bir skandalla, salak gibi davranmakla, salakça laflarla, yotube'da bir videoyla... Peki ya sanatçi olmak... Ne yazik ki, sanatçi diye vasif kazanmak çok kolaylasti bu televole kültürü sayesinde. Kapitalizmin anasini aglatanlar, tüketim toplumu yaratmaya çalisanlar, medya maymunlarini tabiri caizse, kullanip atanlar sayesinde...

Ve bu kokusmus, yozlasmis ortamda heryerde oldugu gibi, at binenin kiliç kusanandir. Bu kokusmus ortama en iyi ayak uydurabilen star'da olur, topstar da olur, hiperstar da olur... Ve o yüzden, bir Türk olarak utandigim halde, haykiriyorum: ALEM BUYSA, KRAL AJDAR...

bu entryden, (#948604), anlatmak istedigim, dusundurmek istedigim tum bu ustte yazilanlardi.
"18 mart'ta ne oldu?" diye soran nesil bunun bir örneğidir.
(bkz: cin ali nin üzerine kitap tanımamak)
(bkz: hepimiz ermeniyiz)
(bkz: ilk ve son okuduğu kitabın cin ali olması)
her gecen gun daha da globallesen bir dunyada yasayip, farkli ulkelerin kulturlerinin etkisini kendi kulturumuzde hissetmemiz yozlastigimiz anlamina gelmez.. turk insanin ana sorunu budur.!degisimden korkmak! bugun bile hala demokrasiyi, laikligi tartisan bir toplum olmamizin da ana nedeni budur.. demokrasi kelimesi gectigi zaman ornek gosterilen 3 ulke vardir.. amerika,fransa ve ingiltere.. basit tarih bilgileri isiginda amerika o zamana gore sıfırdan, var olmayan,cok ileri bir sistem yaratmis ve daha sonra bunu gelistirerek sistemini, demokrasiyi oturtmustur.. ingiltere ise demokrasinin besigidir ve dunyada en cok siyasal sistemi taklit edilen ulkedir.. fransa ise en cok siyasal sistem degistirmis, denemis ulkedir ve en sonunda halk tarafindan gerceklestirilen bir devrim sonucu bugunku sistemine gecmistir.. gelelim turkiye ye..84 sene boyunca sistem niye oturmamistir bugun hala demokrasi niye tartisilmaktadir? cevabi cok basit turkiye de gerceklesen devrim mustafa kemal onderliginde ve bazi konularda o nun dayatmasi sonucu gerceklesmistir.. yani tam olarak halk tabanli bir devrim, degisim istegi yoktur.. bugun hala turk insani bu isteksizligi gostermekte, degisimden korkmaktadir.. televole kulturu yozlasma degildir! ajdar yozlasma degildir! kulturel yozlasma bu kadar basit bir sey hic degildir.!amerikan tvleri anna nicole smith adli hatunun olumunu 2 hafta boyunca surekli tartismis ve amerikan vatandaslari bunu aman yozlasiyoruz gibi bir bicimde algilamamistir.. ayni sey ingiltere icinde gecerlidir.. ingiliz basını ise prens charles x bar cikisi y hatunun memesini ellerken kamarelara yakalandi gibi bir olayi 3 gun boyunca manset olarak yayinlanmistir.. turkiye gibi tarihi, kulturu guclu bir ulkenin kulturel yozlasma yasamasi sanildigi kadar kolay bir sey degildir.!bugune kadar degisimi, etkilesimi yozlasma olarak algılayan turk insani aslinda kendisine ve ulkesine en buyuk yanlisi yapmistir.. degisim sarttir, gereklidir yozlasma degildir..
Bir ulusun yıllardan beri süren kültürel ögelerinin saf dışı edilerek yerine ithal değerler konulmasıdır. Elbette kültür bir kaynaktır. Aynen kalmaz, zaman içinde dönüşüme uğrar. Ama bu dönüşüm kültürel altyapıyı bozmadan, yeniden inşa ederek gerçekleştirilir. Bir geleneği sadece tekrar eden ulus, sanatta da diğer alanlarda da üretken olamaz. Onu geliştirir, gerekirse modern batılı anlayışla birleştirir ve sentez oluşturur. Burada tartışılması gereken dayatılan kültürün yerini alan değerlerdir. Çünkü aşılanan değerler apayrı bir platformda değildir. Toplumu bir yerden bir yere götürecek olan unsurların yerine geçmektedir. Kitap okumak yerine televizyonda magazin programı izlemek bunun bir örneğidir. Üniversite öğrencilerinin okuduğu alanla ilgili kitaplardan bile habersiz oluşu gibi. Genç insanların her şeye küçümseyici bir tavırla yaklaşması, bilginin gücünün farkında olmaması gibi. Bütün bunlar bir ulus için tehlikedir. Türkiye de bu tehdit altındadır. Tüm bunlar varken yozlaşma yoktur demek büyük bir hata olacaktır.
Belki amerika'yı katamayız ama Batılı ülkelerde kültürel öğeler yerleşmiştir. Klasik eserlerin insanlar tarafından bilindiği, okunduğu bir gerçektir. Bir ingiliz "Alice Harikalar Diyarında"yı bilir. Toplumsal mesajını az çok idrak etmiştir. Ama bugün bir Türk'e malesef kendi klasiğini kabul ettiremezsin. Saçma bulur, önemsemez. Yozlaşmanın boyutları buralara ulaşmıştır. Amerikan toplumunun geçmişi koloniye dayandığından büyük bir kültür mirasları yoktur zaten. Herkes kendi kültürünü yaşamış ve karma bir kültür oluşturmuştur. Yozlaşmaya zaten açıktır. Dolayısıyla kendileri büyük oranda kendilerini yozlaştırıyorlar. Biz ise aynı değiliz.
(bkz: kolbastı/#4884766)
cnbc-e dizileriyle damarımıza enjekte edilmek istenen emperyalizm. elbette daha bir çok örnek verilebilir mesela bugün oynanan kolbastı...
halkına iyi fen, matematik, sosyal bilimler öğretemeyen memleketlerde görülür. ailede yaşama biçimi de yozlaşmış, yani değer verilen şeyler güdük, kıymetsiz, üzerinde az düşünülmüş şeylerdir. ayrıca, boş zaman kötü değerlendirilir. halk spor yapmaz, kötü beslenir, yolculuk yapmaz. hobileri arasında kitap okumak olduğunu söyler. yere tüküren uyarıldığında, sana mı soracağım ne yapacağımı der.
türk gençliğinin iyice içine düştüğü vahim durumdur.
türkiye'de fazlasıyla yaşanan olaydır.
en başta ülke dilinde kendini gösteren yozlaşmadır. şuan insanların konuştuğu türkçe'ye baktığınızda kültürel yozlaşmayı net olarak görebilirsiniz.
kültürlerin git gide yok olması, ilerlemek yerine gerilemek.
Komünist gençlere bakınca tepeden tırnağa somut bir biçimde görebileceğiniz olgu.

Ben islam'ın reforma ihtiyacı var diyorum bunlar islam'ı yıkmalıyız islam bize ne kazandırdı, muho'nun 13 karısı var diyorlar.

Ulan tamam islam yıkılsın! Hadi yıksana. Yıkamazsın çünkü devrim yapmayı sokaklarda polis taşlamak sanırsın devrim yapmayı beyni hurafelerle dolu Anadolulu teyzemin kafasından başörtüsünü çekip almak sanırsın. Nicel değişikliklerden haberin yoktur. Bir milleti oluşturan şeyin birikim olduğunu, uygarlığın birikim olduğunu bilmezsin böyle bik bik ötersin.
milli kültürün değişmeye başlamasıdır. milli kimliği kaybetmek.
içinde bulunduğumuz durum.
Sebebi yabancı dilde eğitimdir.

Aksi iddia edenler Oktay sinanoğlu'nun kitaplarını okusunlar.

(bkz: küreselleşme amerikanlaşmadır)
toplum kültürden uzaklasmasi ve ayni zamanda kültürü kötü yönde etkileme durumudur.

örnegin;
saygiya bircok örnek verebiliriz.
- birisi konusurken, konusan kisiyi dinlemek saygi göstergesi iken; konusan kisinin cümlesini yarida kesmenin artik saygisizlik olarak kabul görmemesi.
- yolda tanimadigimiz bir kisi ile göz göze gelindiginde gülümseyerek selamlasirken; iki tarafinda birbirine ters ters bakismasi.
- birisine birsey sormadan önce "özür dilerim, bir sorum olacakti..." diye cümleye baslarken; "kardesim, ..." veya "hşşşt baksana!" diyerek cümlelere baslamak.

tabi ki kültür sadece saygidan ibaret degildir. kültür denince sanat, tarih ve bilim de bunlarin icindedir.
örnegin;
- restorasyon yapacam derken; iyice sicip batirmak.
görsel

kültürel yozlasmaya bunlar gibi binlerce örnek sayilabilinir.