bugün

(bkz: ben ağabeyim altınlar bende duracak)
--spoiler--
za:* gene gelmedi mi bu herif?
ks:* ne bok yiyo istanbulda?
ta:* Ne bağırıyon lan dükkanın orta yerinde?
za:* Sen karışma lan! Biz ali rıza denen pezevengi arıyoz.
ta:* ağzını topla gostük! Ali rıza benim.
--spoiler--
yönetmenliğini ertem eğilmezin yaptığı 1974 tarihli film.

oyuncu kadrosu:

Kemal Sunal: Saffet
Zeki Alasya: Himmet Ağa
Metin Akpınar: Hayret
Halit Akçatepe: Gayret
Mine Mutlu: Ali Rızanın baldızı
Perran Kutman: Gülsüm
Meral Zeren: Emine
Tekin Akmansoy: Ali Rıza
Leman Çıdamlı: Ali Rızanın karısı
Mete inselel: Otel katibi
Oya Alasya: Himmetin karısı
tabakların kırıldığı sahne ile yaran filmdir.

- ulan eşşoğlu eşek garıya gösterecen diye böyle pat...

http://www.youtube.com/watch?v=gzh2SHVH6OA
ulan bu kadar geç mi yazılır...

her gördüğümde kesinlikle kaçırmadığım türk komedi sanatının oyunculuk açısından "bayapıt" düzeyindeki eseri...

bu filmdeki oyunculuk seviyesi henüz aşılamadı.
aslı köyden indim şehre olmalıdır.
kimilerine göre boş, amaçsız filmlerden olabilir. fakat gerçek şudur ki, bir sanat eseridir. üzerinden yıllar geçmiş ve teknoloji bu kadar gelişmiş olsa bile bu kadar doğal ve içten güldürebilen yapıtlar çıkmamıştır.
duvarda mona lisa...
görsel
--spoiler--
üstüme bir ağırlıh çöhtü ; mezar da çöhtü.
--spoiler--
tekrar tekrar izledim bir film * . Hiçbir şey eski tadı vermiyor.
insanın seyrederken ağzının hiç kapanmadığı filmlerden biri. komedinin devleri olur da bir filmde çeneler ağrımaz mı? bir milyonuncu tekranını seyrediyor olsam da her defasında çok pis sırıtırım bu filmde.

hele halit akçatepe'nin o meşhur repliği yok mu, bitiriyor beni:

"himmet abeey bağa da şeherli karı alacan di mi..."
"...dohuz bin dohuz yüz dohsan altı, dohuz bin dohuz yüz dohsan yedi..."
salak milyonerin devamı niteliğinde olan bu mükemmel film ertem eğilmez tarafından 1974 yılında çekildi.
Baş rollerini Kemal Sunal, Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Halit Akçatepe'nin paylaştığı filmde, köylerinde gömülü olan defineyi bulduktan sonra, altınları bozdurmak için Ankara'ya gelen dört kardeşin hikayesi anlatılmaktadır...
altınları bozdurmak için bir türlü bulamadıkları akrabaları ali rıza beyin kuyumcusunda yaşanan replik çok komiktir.
- zeki alasya : selamün aleyküm
- eleman : aleyküm selam
- zeki alasya : gene gelmedi mi bu herif
- kemal sunal : ne bok yiyor istanbulda
- ali rıza : ne bağrıyosun lan dükkanın orta yerinde
- zeki alasya : sen karışma lan biz ali rıza denen pezevengi arıyoruz
- ali rıza : ağzını topla lan kostük ali rıza benim
- eleman : ya işte ali rıza bey
- zeki alasya : ali rıza emmi gelmiş
- kemal sunal : vah canım suratını seveyim
- metin akpınar : ne kadar belli kayserili olduğu
herkese renkli günler
görsel
"bu programda ürün yerleştirme bulunmaktadır." hedesi meğerse yıllar önceden (köyden indim şehire [1974]) uygulanıyormuş.
türk sinema tarihinde yapımcısına en fazla telif hakkı ödenmiş olan film. konusu, kadrosu, replikleri ve müziğiyle tam bir efsanedir. filmin tamamı ankara'da çekilmiştir. kayseri diye lanse edilen bölümler de ankara'nın polatlı ilçesinde çekilmiştir. 70'li yıllardaki ankara gençlik parkı, kavalıdere, ulus ve civarını sergilemesi açısından ayrı bir nostalji yaşatır. film'de önemli bir ayrıntı seslendirmede yer alan münir özkul'un film'de hiç rol almamasıdır. köydeki ihtiyarlardan birinin sarfettiği "napıyorsunuz himmet ağa, hadi giyinin de gidelim" ve "bana bakın bu behçetin oğullarında bir hal var" cümlelerini seslendirmiştir.