bugün

kimi zaman , akıl almaz ve biraz da ürkünç olaylar..
hani bir şey kaybederim düşüncesiyle kalakaldığın belki de topukladığın anlar..

kimi zaman da endişe dolu somurtgan durgunluklar..
hani yaşadıklarına daim ve geleceğe dair belki de dahil..

hani nasıl anlatsam,
hapsolduğun bir kayıp umut..
bir teoriye göre kimi travmatik korkular ya da fobiler genler aracılığıyla nesilden nesile aktarılıyor. 1200'lü yıllarda veba yaşayan bir avrupa köyünden akrabanız mı var? tebrikler fare fobisine sahipsiniz. ya da ormanlarda yaşayan dedeleriniz zehirli böceklerden çok mu çekmiş? nurtopu gibi böcek fobiniz var. klostrofobi falan da kölelikten geliyor. tanıyın atalarınızı.

yüzde yüz doğru değildir muhtemelen bu bu arada, dediğim gibi bir teori sadece.
"...Kötü resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım, kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım..."

(Tutunamayanlar - Oğuz Atay, s.594)
iyidir.
Vücudu harekete geçirir.
"...insan bilmediği şeyden hep korkar..."

(Fahrenheit 451 - Ray Bradbury)
insana her şeyi yaptıracak olan iki histen biridir.
Diğerini biliyoruz zaten.
Ecele faydası olmayan hede.

Yüzleşmek zor olsa da, o lanet olası duygudan kurtulmanın tek çaresidir.
Bir Stefan zweig kitabı.
Midemde kelebeklerin uçmasına sebep olan neden.

Bir de fazlasıyla titretiyor, bakın bu çok kötü işte. Tam bir panik atak.

Neyse neyse, bazen kendi hâlime gülüyorum. Bu da güzel.
Bir şeylerin ardına sığınmak ne kadar da kolay. Ne de kolay saplanmak bazı şeylere. Evet evet, tam da herkesin yapabileceği kolaylıkta. O zaman kimse insanları aptallıkla suÇlamasın. Kimse herkesin yaptığı şeyleri yapamayacak kadar aptal değildir. Daha fazlasını yapamayacak kadar bulanmıştır sadece zihinleri. Kapkara bir korku, aynen zift kıvamında ve esir alan yüzlerce kıvrımı. Kıvrımlar mevcuttur esasında. Yalnızca tıkanmıştır geÇişleri. Aptallık korkaklıktır, cesaretsizlik değil.
En buyuk ogretmen.
En iyi silah.
En buyuk dusman.
En en ve en.
william shakespeare'in bir siirinde cok guzel ozetledigi ruh hali.

insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin değerini bilmediği için.
unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
"...Ruhunu sıkan şey, hapis kalmış kahkahaların özgürlük isyanıydı..."

(Korku - Stefan Zweig)
Kafamızın içinde sebebi olsa da olmasa da yarattığımız ,gereksiz yere büyütülmüş düşüncelerdir..
Sanırım biraz bilinmeyen olmasından bu bilinmeyeni öğrenmekten belki de kendimizi geliştirmekten çok geri çekilmeyi tercih ettiğimiz duygular yada durumlar bütünü..
Korku kimi zaman ayaklarımıza kanat takar, kimi zaman da ayaklarımızı yere çiviler. Montaigne