bugün
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı11
- jose mourinho9
- anın görüntüsü20
- günahların takımı galatasaray12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu21
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190511
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması9
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması15
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
eski saz şairlerinin çaldıkları bir çeşit saz..
en eski türk sazı..
en eski türk sazı..
islamiyet öncesi türk insanlarının düğünlerini süsleyen ses aleti.
erkan oğur'un ustalıkla kullandığı eski bir saz.
akord düzeni
-do ( hicaz ailesi için do#, nihavend ve hüseyni ailesi için si)
-la
-re dir.
akord düzeni
-do ( hicaz ailesi için do#, nihavend ve hüseyni ailesi için si)
-la
-re dir.
bağlamanın atası. bağlama anadolu ya geldikten sonra tabiat ve diğer kültürlerden etkilenerek incelmiş, belli kalıplara girmiştir.
orta asya kökenli bir saz türüdür; anadolu' da yerini saza bırakmıştır.
en eski türk halk çalgısı unutulmak üzereyken erkan oğur, cengiz özkan ve erol parlak tarafından tekrar keşfedilerek müzik notalarında yerini bulmuştur.
erkan oğur'un 'ağlattığı' saz.
tipik bir rize'li soy ismidir.
her biri 50 tane at kuyruğunun kılından yapılan 2 adet tele sahip çalgı.
şu anda hâlâ anadolu, kafkasya ve orta asya'da kullanılmaktadır.
rize'de büyük bir ailenin soyismi.
(bkz: dombıra)
not: bir de bu var.
not: bir de bu var.
istanbul da zincir market ismi.
(bkz: kopuzlar)
(bkz: kopuzlar)
sesi taa derinlerden gelendir. evet.
Sesi ile insani sakinlestiren, huzur veren telli calgi.
Bilinen en eski Türk müzik aletidir. Sesi bir bozkırı titretebilecek kadar kuvvetlidir efendim. Hele onu çalan ozan usta ise bırakın bozkırı dünyayı bile titretebilecek bir ezgi çıkartır ortaya. Günümüzde Türkiye'de yapan birkaç şehirde birkaç yer var çalan ise çok az, fakat ata vatan Türkistan'da çokca çalan bulabilirsiniz. Güzel de çalarlar efendim.
ismi güzel olduğu kadar çalmasının da zevkli olduğunu istediğim belki birgün çalmaya çalışacağım müzik aleti.
Ortalama 1000 yıllık tarihi olan, türk çalgılarının atasıdır. ilk kopuz, türkbilimcilerin ve müzkologların genel görüşüne göre muhtemelen tek telli, yaylı bir çalgıdır. Diğer tellerin ve elle çalma tekniğinin daha sonra ortaya çıktığı tahmin edilir. Kopuzun Tikui Türklerindeki karşılığı, çin kaynaklarının yazdığına göre "hyupu"dur. Antik kopuza en çok benzerlik gösteren günümüz çalgısı, bahaeddin ögel'e göre hakasya komıs'larıdır.
Kopuz, tarihsel süreç içerisinde dünyanın pek çok yerine yayılmıştır. Bugün Türk dünyasında komuz isimli ortak çalgı olarak ağız kopuzu vardır. Bu kopuzun ismi tüm türk illerinde yanıdır, kazak "şangobız" der, kırgız "ooz komuzu" der. Bunun dışında elle çalınan kopuz ismi kırgızlarda "komuz" şeklinde yaşamaktadır. Yaylı çalgı olarak da "kılkopuz" ismiyle kazaklarda vardır.
Orta asyada dede korkut, kılkopuz yani yaylı kopuz çalar. Dede korkut "kopuzcuların, ozanların, baksıların piri"dir. Kopuzun icadı efsanaleri de korkut ata'ya dayandırılır.
Dede korkut 20 yaşındayken rüyasında birini görür ve" 40 yıl daha yaşayıp öleceği" söylenir. Bunun üzerine korkut, uyanır ve dışarı çıkar, etrafta kazmalı kürekli insanlar görür, onlara ne yaptıklarını sorumca "korkut'un mezarını kazıyoruz" cevabını alırlar. ecel gelmesin diye korkusundan kaçan korkut, her yerde bu insanlardan görür. En sonunda pes eden korkut ata, devesine biner, memleketi sirderya'ya gider ve orada ilk kopuzunu yapar. Devesinin derisini de kopuzuna gerer. Sirderya ırmağının üzerine bir kilim sererek kopuzunu çalmaya başlar. Kopuzun sesi sayesinde ecel korkut ata'ya yaklaşamaz. Seneler sonra bir gün, korkut ata kopuz çalmaktan yorulur ve ecel nihayet onun canını alır.
Bir başka efsanede de korkut ata kopuzun icadı hakkındaki bilgiyi şeytanlardan çalar. Bu, antik yunan'da tanrılardan ateş çalan prometeus'un durumuna benzemektedir.
Kırgızlarda ise komuzun icadı genellikle kambarkan isimli ruha yada efsanevi kağana bağlanır. Bu efsanelerin temel özelliği, kopuzun icadına ilham veren olayın, ağaca gerili hayvan bağırsağının rüzgar tarafından titreştirilip ses çıkarması olmasıdır. Bu hayvanın ne olduğu zaman zaman farklıdır; bir efsanede geyiktir, diğerinde tilki, bir diğerinde ise maymundur.
Kopuz, tarihsel süreç içerisinde dünyanın pek çok yerine yayılmıştır. Bugün Türk dünyasında komuz isimli ortak çalgı olarak ağız kopuzu vardır. Bu kopuzun ismi tüm türk illerinde yanıdır, kazak "şangobız" der, kırgız "ooz komuzu" der. Bunun dışında elle çalınan kopuz ismi kırgızlarda "komuz" şeklinde yaşamaktadır. Yaylı çalgı olarak da "kılkopuz" ismiyle kazaklarda vardır.
Orta asyada dede korkut, kılkopuz yani yaylı kopuz çalar. Dede korkut "kopuzcuların, ozanların, baksıların piri"dir. Kopuzun icadı efsanaleri de korkut ata'ya dayandırılır.
Dede korkut 20 yaşındayken rüyasında birini görür ve" 40 yıl daha yaşayıp öleceği" söylenir. Bunun üzerine korkut, uyanır ve dışarı çıkar, etrafta kazmalı kürekli insanlar görür, onlara ne yaptıklarını sorumca "korkut'un mezarını kazıyoruz" cevabını alırlar. ecel gelmesin diye korkusundan kaçan korkut, her yerde bu insanlardan görür. En sonunda pes eden korkut ata, devesine biner, memleketi sirderya'ya gider ve orada ilk kopuzunu yapar. Devesinin derisini de kopuzuna gerer. Sirderya ırmağının üzerine bir kilim sererek kopuzunu çalmaya başlar. Kopuzun sesi sayesinde ecel korkut ata'ya yaklaşamaz. Seneler sonra bir gün, korkut ata kopuz çalmaktan yorulur ve ecel nihayet onun canını alır.
Bir başka efsanede de korkut ata kopuzun icadı hakkındaki bilgiyi şeytanlardan çalar. Bu, antik yunan'da tanrılardan ateş çalan prometeus'un durumuna benzemektedir.
Kırgızlarda ise komuzun icadı genellikle kambarkan isimli ruha yada efsanevi kağana bağlanır. Bu efsanelerin temel özelliği, kopuzun icadına ilham veren olayın, ağaca gerili hayvan bağırsağının rüzgar tarafından titreştirilip ses çıkarması olmasıdır. Bu hayvanın ne olduğu zaman zaman farklıdır; bir efsanede geyiktir, diğerinde tilki, bir diğerinde ise maymundur.
güncel Önemli Başlıklar