bugün

Yine sıradan bir güne başladığımı sanmıştım, fakat beklenmedik olayların gelişeceğini, onun ile tanışıcağımı ve ondan ilk günden nefret ediceğim hiç aklıma gelmezdi gelemezdi kimse başına gelicek felaketi önceden bilemezdi o felaketi sevemezdi.
içerik bulunamadı.
Uyumak ve ölmek arasında ki farkı düşündü, uyumak sonunda uyanmama ihtimalini düşünmeden yapılan bir ölmekti belkide ; kararsız kaldı.günlerdir uyuyamaması ölmek isteğine bir savaş açmışçasına zorunlu mağlubiyetini bekliyordu.
Ruhlar gerçekten yalnız mı gezerler?
Belki de bazıları el ele tutuşuyordur...
Ve ilahi hakim kalemi kırdı.
Muhtemelen betimleme olur.
Sıcak bir ağustos ayının öğle saatlerinde nöbet yerinde bekleyen asker sağa sola baktıktan sonra bir sigara yaktı.
Selamun aleyküm dünyalı diye girerdim.Baya bi gideri var he ?
"Bir aşkın kafakağıdı'dır" Birazdan okuyacaklarınız. Ne zaman nerede doğmuştur. Ana ve baba adı, bildiğiniz kafakağıdı'dır. Tek fark ölüm sebebi ve tarihide mevcut olup aşkın şiirleşmiş halidir...
değerli okurlarım, aşkta unutmak diye birşey mümkün değildir, ya yoksaymak vardır ya da alışmak.
örnek bugün istanbula çıktım.
Herkese merhaba arkadaşlar.
Zihninde olmayan migreninin sancısını tetikleyecek kadar yoğunlaşan düşüncelerden bunaldığında kahvesinden bir yudum daha alarak perdesi sonuna kadar açık camdan, şehrin ışıklarına meydan okuyabildiği kadar görünen yıldızlara baktı ve mırıldandı:
vakit işlemeye başladı, son'a 28 var.

not: şu anki yaşım 28 mk.
“Bugün hayatımın geri kalanının ilk günüydü, sanki yeniden doğmuş gibiydim.”
'' affet. onun haberi olmasa da olur.''
Gidiyorum.iyi olmanın yetmediği o yerlerden...
Ve başlardı hikayem.
"Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla oku" gibi etkili bir söz olabilirdi muhtemelen.
Bu kitaptaki tüm kişiler hayal ürünüdür.
Biri hariç...
her şey onun göz bebeklerine yerleşen minik bir pırıltıyla başladı.
G*tunuz para etse genel evleri kadınlara bırakmayacak erkeklersiniz gelmiş burda salya sümük falan tobe.
Erken vakit sokaklara düşen çingene beygirlerinin nal sesleri ile uyanmış, sızlayan gözlerini ovalayarak, geceden beri kaskatı olmuş elleriyle sakalını kaşıyordu.
koca bir güneşin doğmaktan yılmak bilmediği serin bir gün tatlılığında yere düşen her bir damlanın çıkartmış olduğu sesin verdiği huzuru duyarak uyandı 29 yıldır hapsolmuş zindanında.
"hızlı adımlarını sonlandırdı ve olduğu yerde kaldı. sırtında bir sıcaklık hisseti, arkasına döndü ve karşısındaki deniz gibi mavi gözlere bakıp tebessüm edip, biliyordum dedi biliyordum. bir anda kendini soğuk kaldırım taşına düşerken buldu."
Yeterince Hazır mısın ?
"Hakikati gizleyen şey simülakr değildir. Çünkü hakikat, hakikat olmadığını söylemektedir. Simülakr hakikatin kendisidir."

Jean baudrillard.

Hali hazırda yazdığım romanın giriş cümlesidir.