zayıf otoriteli ve torunlarına karşı zaaf sahibi olduğu için karısının ölümünden sonra yine kendisine benzeyen kızı, avrupa hayranı damadı ve asri hayat arzulayan, sefahat düşkünü torunlarıyla birlikte yaşadığı konağın idaresini sağlayamamış naim efendi'nin kaybedişini anlatan roman.
"bu dünyada güzellik bir hayal, asalet ve zerafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı. güzel bir yüze iskelet ifadesi vermek için iki gecelik bir uykusuzluk, bir sevgiyi bir alışverişe çevirmek için birkaç paket iskambil kağıdı, zarif bir adamı bir dilenciye döndürmek için üç yüz elli liralık bir borç yeterliydi."
kendisine şefkatle bakan dedesine karşılık kucağındaki renkli kitabına bakışlar atan torununu görünce aklıma gelmiş kitap. çocuğun babası da eminim köşklerinde zevk u sefadayken valide hanım da büyük salonda pineklemektedir.
pek alakası yok ama aklıma geldi işte, tramvay demişken fatih harbiye geldi şimdi de. zaten seniha'yı da nerimanı da hep birbirine benzetir ve karıştırırım.
he unutmadan kızlar size bir çift lafım var: şinasimi ve hakkıcığımı üzdüğünüze değdi mi? hı?