engin Berker ile ilgili yazdığı anma yazısında buram buram hasan arat kompleksi kusan psikiyatrist.Bildiğim kadarıyla bu adamı meslektaşları dahil kimse sevmez.
Psikanaliz'i bilinçsizce eleştiren bir adamdır kendisi, bunun tipindekiler 100 yıl önce bulunmuş bir olguyu yeni tanımlayınca zafer kazanmışçasına seviniyor.
Psikanaliz'le ilgili ( kendince ) makale yazmış, bütün psikanalistlere giydirmiş, Psikanaliz'i bir din gibi görmüştür. insan içinde yaptığı davranışlar, tam nesne ilişkileri teorsinin savunma mekanizmalarına ait davranışlardır oysa. Üstündeki psikotik narsizmi bir yıksa gerçekliğin o "yer dışında başka bir şeye sahip olmayan yer"ine kavuşacak fakat bunun yerine, ünvanına, mesleğine bakıp içine kabartıyor.
2007de yazdığı ve unutamadığım Refleks Kırılması adlı makalesini kısaca özetlemek istiyorum:
Rus fizyolog Pavlov, köpeklerine et verirken zil çalınca ve bunu çok kez tekrarlayınca, zil sesini işittiğinde et görmeden de hayvanın salyası akmaya başlar.
Bu, şartlı reflekstir.
Bir gün Pavlovun enstitüsünü su basar; köpeklerin bazıları boğulur; kurtarılabilenler enstitüye toplanır. Pavlov zil çalar, köpekler hiç tepki vermez!
Pavlov şu müthiş sonuca varır:
Ağır travmalar, şartlı refleksleri ortadan kaldırmaktadır.
Ağır travmalarda bizim de şartlı reflekslerimiz (milli duygularımız ve tepkilerimiz) kırılıyor.
Emperyalistler sinsi savaşlarında psikoloji bilimini kullanırlar; etnik psikiyatrinin görevi; tehdit olarak gördüğü ulusların, ulusal bilinçlerinin, tarihlerinin ve benliklerinin sorgulanması, aşındırılması; kısacası milli duygunun yok edilmesidir.
Bir ulusun, ulusal bilincini, ulusal duygusunu ve reflekslerini nasıl yok edersiniz? Bunun denenmiş, sınanmış bir yöntemi vardır: O ulusun tarihsel varlığını sorgulamaya açarsınız! Yani o ulusun tarihini yeniden tartışırsınız. Mesela, Türkler kendilerini kahraman bir ulus olarak mı görüyorlar? Onlara ne kadar korkak bir ulus olduklarını göstermek gerekir! Ya da Türkler Atatürkü çok mu yüceltiyorlar? Onlara Atatürkün ne kadar sıradan birisi olduğunu göstermeye çalışırlar.
kahvedeki adamın doktor versiyonudur. elin oğlu akleder bizimkiler ise muhalefet eder. al işte. bu da bunlardan biri. tamam psikanaliz eleştirilebilir ama bir bilimsel paradigmayı da hepten "bunun tamamı saçmalık" diye yerin dibine sokmak da bilimsellikten tamamen uzaktır. http://www.keremdoksat.co...ntry/psikanaliz-yanilgisi
--spoiler--
BiLiRSiNiZ, ÜNLÜ RUS FiZYOLOG PAVLOV, KÖPEKLERiNE ET VERiRKEN ZiL ÇALINCA VE BUNU ÇOK KEZ TEKRARLAYINCA, ZiL SESiNi iŞiTTiĞiNDE ET GÖRMEDEN DE HAYVANIN SALYASI AKMAYA BAŞLAR.
BU, "ŞARTLI REFLEKS"TiR.
HAYVANIN "TABiATINDA OLMAYAN" BIR UYARAN (ZiL SESi), ONU "TABiATINDA OLAN" ETi GÖRMÜŞ GiBi HEYECANLANDIRMAKTAD IR.
EĞER SÜREKLi OLARAK ZiL ÇALAR AMA HiÇ ET GÖSTERMEZSENiZ, BiR SÜRE SONRA ŞARTLI REFLEKS SÖNER.
DEVAMIN SAĞLANMASI iÇiN ARADA BiR ET GÖSTERiLEREK REFLEKS PEKiŞTiRiLMELiDiR.
HiÇBiRiMiZ DÜNYAYA TÜRK, MEKSiKALI, SÜNNi VEYA KATOLiK OLARAK GELMEYiZ.
BUNLAR BiZE ÖĞRETiLEN DEĞERLER, BiR BAŞKA DEYiŞLE, ŞARTLI REFLEKSLERDiR.
EĞER PEKiŞTiRiLMEZLERSE, ZAMANLA SÖNERLER.
BIR GÜN PAVLOV'UN ENSTiTÜSÜNÜ SU BASAR. KÖPEKLERiN BIR KISMI BOĞULUR, BIR KISMI DA GÜNLERCE KORKUYLA TiTREŞiR ÇÜNKÜ ÖLÜMDEN ZOR KURTULMUŞLARDIR.
KURTARILABiLENLER TEKRAR ENSTiTÜYE TOPLANIR.
PAVLOV ZiL ÇALAR, KÖPEKLERDE TIK YOKTUR.
ŞU MÜTHiŞ SONUCA VARIR PAVLOV:
AĞIR TRAVMALAR, ŞARTLI REFLEKSLERi ORTADAN KALDIRMAKTADIR.
HAYVAN EN DOĞAL, EN iLKEL DURUMUNA GERI DÖNMEKTEDiR.
BIR YANDAN HER GÜN GÜNEYDOĞU ŞEHiTLERi iÇiN "KANLARI YERDE KALMAYACAK" DENMESiNE RAĞMEN KANLARIN SÜREKLi "YERDE KALMASI",
BiR YANDAN "ERGENEKON" DENiLEREK BÜYÜK BiR ÇOĞUNLUĞUNUN TEK SUÇU "ATATÜRK'Ü SEVMEK" OLAN iNSANLARIN SABAHA KARŞI EVLERiNDEN ALINARAK HAPSE ATILMALARI,
BiR YANDAN ARABA YAKIP POLiSE TAŞ ATARAK GELiŞEN ETNiK KALKIŞMALAR…
HEPSiNi TOPLARSANIZ, TEMEL GÜVENLiK DUYGUSUNUN ARTIK ZATEN ORTADAN KALKTIĞINI GÖRÜRSÜNÜZ.
PAVLOV'UN KÖPEKLERiNDEKi GiBi, AĞIR TRAVMALARLA BiZiM DE ŞARTLI REFLEKSLERiMiZ (MiLLi DUYGULARIMIZ VE TEPKiLERiMiZ) KIRILIYOR.
MESELA ERMENILERLE TÜRKLER ARASINDA ULUSAL BIR DÜŞMANLIK MI VAR, ORADA PSIKIYATRIST VAMIK VOLKAN GIRER DEVREYE VE BU DÜŞMANLIĞIN KÖKENLERINI "iNCELER" (!)
BURADA IZLENEN YOL, ABD'NiN TEHDiT OLARAK GÖRDÜĞÜ ULUSLARIN ULUSAL BiLiNÇLERiNiN, TARiHLERiNiN VE BENLiKLERiNiN SORGULANMASI, "AŞINDIRILMASI"DIR.
KISACASI, MILLI DUYGUNUN YOK EDILMESIDIR ETNIK PSiKiYATRiNiN GÖREVI.
BIR ULUSUN ULUSAL BiLiNCiNi, ULUSAL DUYGUSUNU VE REFLEKSLERiNi NASIL YOK EDERSiNiZ?
BUNUN DENENMiŞ, SINANMIŞ BiR YÖNTEMi VARDIR:
"O ULUSUN TARiHSEL VARLIĞINI SORGULAMAYA AÇARSINIZ".
YANi O ULUSUN TARiHiNi YENiDEN TARTIŞIRSINIZ.
MESELA TÜRKLER KENDiLERiNi KAHRAMAN BIR ULUS OLARAK MI GÖRÜYORLAR?
ONLARA NE KADAR KORKAK BIR ULUS OLDUKLARINI GÖSTERMEK GEREKiR.
YA DA TÜRKLER ATATÜRK'Ü ÇOK MU YÜCELTiYORLAR?
ONLARA ATATÜRK'ÜN NE KADAR SIRADAN BiRiSi OLDUĞUNU GÖSTERMELiSiNiZ.
FARKINDAYSANIZ SON ON YILDIR TAM DA BÖYLESi BiR DÖNEMDEN GEÇiYORUZ.
"DEMOKRATLIK", "TARTIŞMA KÜLTÜRÜ" ADINA NEYi TARTIŞIYORUZ VE BiZDEN NEYi KABUL ETMEMiZ iSTENiYOR?
DiYORLAR Ki, "SiZ SOYKIRIMCI BIR MiLLETSiNiZ!
ERMENiLERE SOYKIRIM UYGULADINIZ ..."
BiZ DiYORUZ Ki, "HAYIR, UYGULAMADIK !"
O ZAMAN DENiYOR Ki: "TAMAM, MADEM UYGULAMADINIZ, BUNU TARTIŞALIM, ÖYLE SONUCA VARALIM".
tam anlamıyla bir ekoldür. çok dürüsttür, çok kültürlü ve çok komiktir, onunla yarım saatlik muhabbet bile hayatınızda terapi sonucu iyileşmiş bi psikoloji sahibi olmanızı sağlar. gerçi bunu kerem beye söylediğinizde "iyi ozaman terapi bedelini hesabıma yolla bari" diyerek cevap verecetir ama buna değerdir.
hoca tam bir beyefendi ve kültür abidesidir. her konuda konuşulabilinecek ve küfrederken bile nazik olmayı başarabilen müstesna bir şahsiyettir.
bu arada bu tür sözlükleri yakından takip eder ve hakkında bi iftira yazıldığı taktirde dava açması için hemen avukatını arar; (ki bu olaya şahsım bizzat tanık olmuştur.)
recep doksat ın oğlu. babası gibi oğluda psikiyatristir. istanbul üniversitesi cerrahpaşa tıp fakültesinde psikiyatri anabilim dalında çalışmaktadır.
sıkça tv programlarında boy göstermektedir; bir nevi sosyete doktorudur ve nişantaşında muaynanesi vardır.
ders anlatırken küfür etmesiyle * bir ekol olusturmustur, anfi onun dersinde dolup; taşar.