ne hayata erken hazırlanabilecek ne yokluğun anlamını az da olsa kavrayabilecek ne de 4 yıllık son öğrenim, öğrencilik hayatının tadını doyasıya yaşayabilecektir.
yurt ortamında oda arkadaşları ile eğlenmenin zevkini alamayacaktır. hatta aile tutucu ise gece dışarıya çıkamayacak, içemeyecektir. hayatı resmen ya**** gibi geçecektir.
Eğer kişi ankarada veya istanbulda yaşiyorsa hiç de kötü bi durum değildir. Yemek hazir kira yok çamaşır derdi yok her gün harçlık cebinde daha ne olsun. Bu arada kendi ayakları üstünde durmak kepaze bi hayat sürmekse ben almıyım.
bu benim arkadaş.
istediğim bölüme gitmekle beraber yazdığım şehirler arasında sıralamama göre gelmesi çok düşük ihtimal olan şehrimi kazandığımı görmemle gözyaşlarına boğulmam bir olmuştur.
niye? beklemiyordum çünkü hiç beklemiyordum hem de. hem daha iyi bir üniversite olsun hem de az biraz öğrenci hayatını ben de tadayım ayaklarımın üzerinde durayım istiyordum her genç gibi.
halbuki ailem çok sıkan bir aile değildir. uygun koşullarda isteklerime olumlu yaklaşırlar ama ne olursa olsun yine de bir öğrenci hayatı yaşayamıyorsunuz. okuldaki çevrenizi ilk yıl sadece bölüm arkadaşlarınız bölümden yakın arkadaşlarınızın yakın arkadaşları, oda arkadaşlar yurttan samimi olduğu kişiler vs oluşturuyor.
hele benim gibi eviyle okulu arasında 40 dk mesafe bulunan gençler için gerçekten cok can sıkıcı bir hal alabiliyor bu durum.
aynı zamanda hayata karşı ciddi anlamda bazı şeylerin hesaplarını yapabilme bazı sıkıntılarla başa çıkabilme gibi ciddi şeylerden bi anlamda uzak oluyorsunuz.
yediğin önünde yemediğin arkadanda karnın tok sırtın pek yaşıyorsun.
melemen yiyince sevinen arkadaşlara 'nassı yağğni' diye bakıyorsun *.
ekonomik anlamda aileni çok fazla sıkıntıya sokmuyorsun.
öğrenciliğin değişmez aktiviteleri: arkadaşlarla geceleri takılıp, yiyip-içip-sıçmak faaliyetlerini daha az yapıp, daha çok sosyal anlamda kendini geliştirebileceğin aktivitelere katılma şansını zorluyorsun.
bunun dışında sürekli,
yaşadığın şehirden bahsederek: 'X şehrini seviyo musun yeaa' sorularıyla muhattap oluyorsun.
he bir de yaz okuluna kaldınız mı her türlü gitmeniz gerekiyor vicdanen.
gelecek yıllar boyunca gözlemlerimi sizinle paylaşacağım efendim.
saygılar.
benimdir. gayet de mantıklı bi durumdur. kocaeli makina müh. gayet iyi sayılabilecek bi bölümdür. şehir doğduğum şehir, kütüğümün olduğu şehirdir. maddi açıdan çok rahattım, aileme fazla maddi yük bindirmedim, emekli çocuğu olmama rağmen gayet paralıydım bu sayede istediğmi yapardım, ayrıca istanbul ankara eskişehir gibi yerlere de bolca gitmişimdir. bu 3 şehirde de öğrencilik hayatını bolca yaşadım. hatta orda okuyanlardan daha çok...
maddi açıdan kişinin ailesine yarar sağlasa da, kişi için iyi bir durum olduğunu düşünmüyorum.hayata atılmadan önce deneyim yaşamak için çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum aileden ayrı, başka bir şehirde okumanın. bu yıl üniversiteye gidecek biri olarak kendi şehrimden bir tane bile bölüm yazmayı düşünmüyorum, hatta eminim.
1-Yurt ya da kiralık ev aramak gibi dertleriniz olmaz.
2-Cep harçlığınızı kiraya ya da diğer ev giderlerine ayırmak zorunda kalmazsınız.
3-Vize ve final dönemlerinde gecenin bir yarısı anneniz sizin için kek-börek ve çay servisi yapabilir.
4-Okuldan eve gelince 'acaba ne pişirsem de karnımı doyursam' diye dertlenmezsiniz.
5-Hasta olduğunuzda sizin için çorba yapacak,ayağınıza kadar ilaç getirecek birileri mutlaka vardır.
5-Harçlık,kredi,burs,ek iş..vs den sağladığınız gelir kaynaklarınızın tamamı cebinize kalır ve toplamda her ay elinize geçen para ile süper bir öğrencilik yaşayabilirisniz.
ailesinin kıymetini uzaklara gitmeden anlamış genç olur kendileri, bu belki tek olumlu yanıdır. yaşadığı şehri bildiği için yabancılık çekmez fakat öyle kafasına estiği gibi de dolaşamaz sağda solda. efendi efendi okuluna gidip gelir ki pek çok olumsuzluktan da uzak durmuş olur bu nedenle. aslında olumlu bir durumu yaşar.