atatürk'ün uygulamalarına henüz kendisi hayattayken ve bilgisi dahilinde verilen isimdir. kimi atatürkçülerin sandığı gibi ingilizlerin, manda yanlılarının, gerici yobazların, liboşların ve sair şeytanların atatürk'ü ve atatürkçülüğü karalamak ve yıpratmak için uydurdukları bir tabir değildir. 1934'te içişleri bakanlığı tarafından türkiye'nin avrupa ülkelerine tanıtımı için çıkarılan "la turquie kémaliste" isimli mecmuada ve 1935 tarihli chp programında "kemalizm prensipleri" (daha doğrusu "kamalizm prensipleri" çünkü atatürk ismini öztürkçe olduğu gerekçesiyle resmi olarak "kamal" diye değiştirmiştir) olarak yer almaktadır. atatürk'ün kemalizm kelimesiyle bir sorunu olsaydı bu kullanımlara müsaade etmezdi. bu yüzden atatürkçülerin kemalizm tabirini 1920'lerde ingilizler icat etti diye veya izm ekinden ötürü türkçe değil diye dışlaması, kemalizm değil atatürkçülük demesi saçmadır.
(bkz: atatürkçülük/#5342462)
çözülüş aşamasındadır. bizzat egemen sınıflarca zaman içerisinde reddedilmiş, orta sınıflara sirayet eden konformizm ile son sığınığına çekilmiştir. bundan sonrası yeni resmi paradigma yeni osmanlıcılık gibi duruyor. elbette bu fasit çember bir başka ideoloji tarafından kırılmazsa.
"ismet Giritli, Genel Kurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan Atatürkçülük isimli derlemedeki makalesinde, gençliğin ideoloji ihtiyacının karşılanması ve ithal ideolojiler yerine yerli malı bir devlet ideolojisinin oluşturularak herkesin onu benimsemesinin sağlanması konusunda şunları yazmaktadır:***
Atatürk'ün 100. Doğum yıldönümünde "Atatürkçülük-Kemalizm"in bir ideoloji olarak oluşturulması ve ideolojik arayış içinde bulunan toplumumuzun ve gençlerimizin ulusal bir ideoloji etrafında birleştirilerek, Türkiye'de Kemalizm'e düşman çevrelerin ideolojik tuzaklarına düşmekten kurtarılması büyük önem taşımaktadır... Atatürk'ün 100. Doğum Yıldönümü dolayısı ile yapılacak çalışmaların ve masrafların gerisinde, ilerisi için bize kalacak en anlamlı hatta tek anlamlı eser, Kemalist ideoloji'nin oluşturularak Türk toplumunun ve kuşaklarının istifadesine sunulması(dır).**"
türkiye cumhuriyeti'nde düşünce ve ifade özgürlüğünün var oluşunun tek ve yegane sebebidir. son padişah rte diyenlerin olduğu, her an karanlık ideolojilerin kucağına düşmeye müsait bir ülkede demokrasi'nin, çağdaşlığın, aydınlığın bekçisi olan ideolojidir.
kuşatıcılığa,geniş bir hitap ve sahiplenme biçimine sahip olmadığı,ideoloji olacak bir sistematiği ve entelektüel dili olmadığı halde sonuna izm getirilerek esaslı bir disiplik olarak yutturulmaya çalışılmasından nefret ettiğim şey.bildiğin despotizm işte..özgürlüklerin üç beş cahil elitin elinde gezdiği,senin benim kullanmama izin vermeme kudretine sahip bir şeydir ayrıca..düşünce/ifade hürriyetini kendine hakaret sayan,devleti,tapınmak için en ideal obje kabul eden,halka rağmen halk içinci,izahı ve tanımı için zaman harcamaya değmez bir düşünce.sahi düşünce midir bilmiyorm.
laik, demokratik, türkiye cumhuriyeti'nin aydınlanma felsefesidir. atatürk devrimlerine ve cumhuriyet'e sahip çıkmaktır...
dogmatik her türlü inancın karşısında duran bilimi ve çağdaşlığı esas alan, asla durağan, statik olmayan, karanlıkları yaran aydınlığın savaşcısı devrimci bir kılıç gibidir.
kıblesi çankaya, kutsal kitabı nutuk, ibadet yeri anıtkabir, kutsal sembolu altıok, koruyucu meleği tsk, halihazırdaki halifesi sabih kanadoğlu olan dogmatik beşeri bir dindir.
şu sıralar çağa ayak uyduramamış ve genç bir lideri olmadığından(engellendiğini düşünüyorum) yok olup gitmeye mahkum kılınmış(yapanlarda kendi savunucuları) düşüncedir. atatürk boşu boşuna dememiş köyle milletin efendisidir iye ama gelin görünki şu sıralar sadece iş adamları milletin efendisi. ülke ekonomisine gerçekçi bir şekilde en güzel katkı tarımdır. halkın için bir şeyler yapıyorsun bundan daha güzel bir şey var mı? özelleştirmek neyi değiştiriyor ki?
parayı kazanan yabancılar hep ömürleri boyunca parasını ülkemizde mi tutacak? elbette hayır ama bu durumu cidden anlamıyorum. küresel ısınma, kıtlık diyorlar sanırım bu kıtlık parasal yönden olacak bizim okumuş yazmış şu bilmem ne uzmanları var ya hani her borsa dalgalanmasında haber bültenine telefonla katılan tipler olur ya o o işte.
boş işler bunlar atam söylemiş zamanında her şeyi adı üstüne liderdir bir kere ileriyi görmek onun işi. biz dikine gidelim bakalım. ne olacak?
her akşam haberleri açtığımda aptal saptal şeyler görüyorum ve insanın cidden içi bunalıyor ''ööfff'' diyorum desem yeridir. bizim halkımız ama televizyonsuz yapamıyor. biz bilgiyi hazır almaya alışmışız bir şeyleri üretmeye çalışmadığımızdan bugün insanların bilmem kaç milyar tl borcu oluyor. dışa çok bağımlıyız açıkçası.
bir kaç video yüzünden koskoca youtube'a erişimi bütün ülkeye engelleten zihniyet diyebiliriz. örnekleri bu sözlükte de vardır. şimdiden moderasyona çağrılar yapılmaya başlanmıştır.
eğer yalnızca bir ideoloji ise ileri götürendir, eğer bnatorların dediği gibi bir din ise yaptırım değildir; yaptırandır, eğer bir yaşam tarzı ise modern olmaktır, eğer bir yol ise doğruya gidendir, eğer bir saf ise kazanacak olandır. herkesin borçlu olduğudur kemalizm.
gökten inmedi kemalizm, yaşayın diye doğdu. "kelamist"lere gerek yok burada.
isminide bu düşünceye önderlik eden kişiden alması gayet normaldir.
kendisini sol olarak nitelndiren arkadaşların, yukarıdaki ilkelerden hangisine karşı çıkARAK kemalizme bok attıklarını hep merak ederim.
günümüzün solcularının, deniz gezmişin savunmasını tekrar ve tekrar okuyup, yukarıda saydığım, kemalist düşüncenin ana hatlarıyla beraber korole edip, eleştirilerini gözden geçirmesini tavsiye ederim.
edit: ilk defa eksilendikten sonra edit atıyorum. eksilemene lafım yok. beğenmezsin eksilesin, ama neden beğenmediğini söylersende sevinirim.
ülkenin resmi devlet ideolojisi olduğu iddiasının ortaya atılabilmesi için 4 şişe köpek öldürenin vücuda serumla direk enjekte edilmesi gereken ideoloji. zira bunu iddia eden insan, akp ve onun hukuki giyotini olan ergenekon'u farkedemeyecek kadar sarhoş olmalıdır. ancak, komedinin acziyetle olan ilişkisinin gayrı meşru çocuklarınca ortaya atılabilir bu iddia.
bunun dışında, atatürkçü düşünceye yamanmaya çalışan çakma bir ideolojidir kemalizm. 1960'ların gazıyla oluşturulan liberal habitatta bir kaç chp'li cahil tarafından ortaya atılmıştır esasen. atatürk milliyetçiliğinden fersah fersah uzaktadır.
ülkemizin resmi devlet ideolojisi, faşizmin atatürk ilkeleri sosuna bulandırılarak önümüze servis edildiği formu.
aşağıdaki eylemlerin fikirsel orijin noktasıdır.
* 2004'teki ' Sarıkız' ve ' Ayışığı' kod adlı darbe hazırlıkları.
* Mayıs 2006'daki Danıştay Saldırısı .
* 2007 başındaki 367 furyası ve cumhurbaşkanlığı meselesi.
* 2007 ilkbaharındaki cumhuriyet mitingleri .
* Genelkurmay'ın internet sitesinde yayınlanan 27 Nisan 2007 e-muhtırası .
* Yine Genelkurmay'ın 8 Haziran 2007'deki ' refleks' çağrısı.
* Haziran 2007'de şehit cenazeleri üzerinden yürütülen kampanyalar.
* Başsavcının Mart 2008'de açtığı Kapatma Davası
şu sıralar eleştirmenin, darbecilik ve otoriterlik ile özdeşleştirmenin moda olduğu ideoloji. aslında tam olarak da bir ideoloji sayılmaz. kemalizm osmanlı devleti'nin son dönemine bir tepki olarak doğmuştur. tepkisel bir harekettir. kısa zamanda çok iş yapabilmenin aracıdır. kısa zamanda çok iş de yapmıştır.
kurtuluş savaşı bittiğinde bu ülke bugünkü (ve o günkü) ırak ve afganistan'dan çok daha kötü bir durumdaydı. bütün ülke tarikatların, şeyhlerin elindeydi. eğitim, okuma yazma oranı özellikle kadınlarda çok çok düşüktü. sanayi üretimi sıfıra yakındı. halk savaştan çıkmış ve perişan haldeydi. osmanlı saltanatı sevr antlaşmasını imzalayacak kadar vatanını unutmuş, kendi derdine düşmüştü. kemalizm böyle bir ülkeye büyük bir dinamizm kazandırmıştır. türkiye'yi değerlendirirken batı ülkeleri ile de karşılaştırma yaptırılabilir ama türkiye'nin nereden nereye geldiğini görmek daha sağlıklı bir değerlendirmedir.
türkiye'de osmanlı'nın kalıntıları da hala devam etmektedir. osmanlı zihniyeti bu ülkede hala mevcuttur. "egemenlik kayıtsız, şartsız allah'ındır" demiş olan bir başbakana sahibiz. kemalizm işte buna bir tepkidir. bunun panzehiridir. atatürk de bu tepkinin ortak değeridir. tarihi tamamen unutup, sadece bugüne bakarak değerlendirme yaparsak, kemalizm bize absürd, gereksiz gözükür. ama tarih çoğumuzun hafızalarında yer etmektedir ve iyi ki de etmektedir.
izmir'in seçimlerde aynı partiyi tekrar seçmesini asalet, ankara'nın aynı partiyi tekrar seçmesini ise cehalet diye nitelendiren çelişkili insanların zihniyeti.
1* (bkz: kemalist ulusculuk): ulusların eşitliğini ve özgürlüğünü savunur. ulus kavramına ne ' ırk ' nede ' din' sokar.ulusu ortak geçmiş, ortak dil, ortak kulture dayalı bir olgu olarak tanımlamıştır.. yani son 50 yıldır kullanılan ırk ve din oyunlarının oynanması için gerekli zemin hazırdır. *
2* (bkz: kemalist cumhuriyetçilik): özgürlükçü, sivil toplumcu, katılımcı anlayışı içerir.
3*** (bkz: kamalist laiklik): dine saygılı ama dinin siyasete karışmadığı ,aklın ve bilimin ışıgında sorunlara çözüm arayan bir toplum, akla ve bilime dayanan bir (bkz: milli eğitim) öngörür. bazı kuşakların demokrasinin, bazı kuşakların ise bir din devletinin gereklerine göre yetiştirilmemesine karşıdır.
bu kadar basit cümleler açıklanan bi olayı nası sindiremez insanlar hala anlamış değilim.
4* (bkz: kemalist halkçılık): sınıfsal ayrıcalıkları reddeden, seçkinciliğe karşı çıkan toplusam düzende emeğe öncelik tanıyanbir toplumculuktur.
5* (bkz: kemalist devletçilik): ekonomide özel kesime karşı olmayan , hatta destek olan, ama toplum yararının gerektirdiği 'akılcı kullanımı devletin' gözetmesini öngören bir temel üzerine kurulmuştur.
6* (bkz: kemalist devrimcilik): eskimiş kurumları değiştirip çağın gereklerine uygun yeni kurumlar oluşturma ve gereksinmesinden doğmuştur. koşullar değiştikçe aklın ve bilimin ışığında sürekli yenilenmeyi en ileri çözümler bulup uygulamayı öngören bir ' sürekli devrim' anlayışına sahiptir.
