bugün

kep'in, sözlerini kemal'in yazdığı güzel şarkısıdır.

kaset oldum senden sonra
çaldım durdum
sonunda benim de köşelerim kırıldı
ve kapaksız teyplerde çalınmaya başladım
korumasız ve sakat

sıcak sahilde çalarken keş ve özgür
kendimi birden raftaki benler arasında buldum
ama ben ikili bir kaset kapağının içinde
başka bir kasetleydim

raftan rafa gezecektik senle
ama ikimiz de bitmeden
bitmeden

sıcak sahilde çalarken keş ve özgür
kendimi birden raftaki benler arasında buldum
ama ben ikili bir kaset kapağının içinde
başka bir kasetleydim
içinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu.
içinde görüntü veya ses kaydı bulunan küçük manyetik kutucuk.
walkman'lerimizle dinledigimiz icinde ses kaydi bulunan aparat.

ileride plak muamelesi göreceklerini saniyorum.
modasi bir iki yil önce gecmesine ragmen coktan antika muamelesi yapiliyor bu zavalliya.
hala bazen albüm yerine kaset derim, öyle alismisim..

resul balay'in kaseti bütün bakkallarda, marketlerde; bayinizden isteyin..*
resul balay'in yeni kaseti cikti bayilerden isteyin.*
(bkz: tape)
italyanca kutucuk anlamındaki kelime. bir zamanlar hayatın ayrılmaz parçasıydı.
(bkz: yavaş yavaş hayatımızdan çıkan şeyler)
(bkz: eski kasetleri yeniden dinlemeye başlamak)
yıllar sonra dinlendiğinde büyük keyif veren, ileride plakla aynı kefeye konması muhtemel teknolojik * cihaz.
ethan hawke' in başrolünde oynadığı enteresan gerilim filmi.
belli bir yaşın üstündeki insanların, albüm için kullandıkları kelime. eskiden cd, md gibi teknolojiler bulunmadığı için birisinin albümü çıktığı zaman, "kasedi çıktı" denirdi. alışkanlıktan ötürü hala kulanılır, "x'in kasedi çıktı mı?" gibi.
belli bir uzunluktaki bir filmi içinde saklayan, ışık geçirmez, metal yada plastik bir kılıftır.
1-Albüm kaydı için kullanılan,artık eskimeye başlamış (ne de olsa hi-md ve bluray gibi profeyonel kayıt formatları var) bir teknoloji,albümüne göre piyasada 5-16 liraya satılır.

2-Bisiklette arka aynakola verilen bir isim.
ilerde bir gün iyice yok olup antika grubuna girerse zengin olacağım kutucuklar.
Öner Erkan, Senan Kara,Erdem Irmak'ın oynadığı tiyatro oyunudur. yazan:stephen belber'dir.
Vince ve John lise yollarındayken sıkı dostlardır. Lise sona ererken John, Vince'ın eski kız arkadaşı Amy ile bir ilişkiye başlar ancak bu birliktelik uzun ömürlü olmaz. Esrarengiz bir parti gecesinin ardından üç arkadaş birbirlerinin hayatlarından
çıkarlar. Liseden mezun olduktan sonra on yıl içinde birbiriyle hemen hemen hiç görüşmemiş bu tuhaf üçlü, bir motel odasında buluşmak üzeredirler. Vince'in kafasındaki bir takım soru ve cevapları kaydetmek üzere elinde bir kaset bulunmaktadır.Sıradan bir buluşma olarak başlayan gece, Vince'in zekice planlarıyla sinsi bir buluşmaya dönüşür.
bursa nilüfer tiyatro festivali'nde de sahnelenmiştir.
artık yavaş yavaş piyasadan kalkan, içindeki manyetik banda ses kaydı yapılan şey. plaklardan sonra çıktığı için başlarda muhteşem bir şey gözüyle bakılıyordu herhalde. çünkü plaklara nazaran daha az yer kaplıyordu. ama artık cd ve mp3 çalarların olduğu bir ortamda kasetlerin de yeri kalmadı. hatta artık kalan müzik başta olmak üzere bir çok firma kaset çıkarmıyor, piyasadakilerini de topluyor. zaten pek kaset alan da kalmadı. hatta artık yakında cdlerin de papucunun hafıza kartı benzeri cihazlar yüzünde dama atılacağını da düşünürsek, kaset için artık nostalji oldu diyebiliriz.
ben hala dinliyorum o ayrı. yıllarca sağı solu tarayarak oluşturduğum kaset arşivim, mp3 leri bulunmayan eski gruplar, şarkıcılar vs. barındırıyor. ama onları da mp3 formatına çevirmem yakındır.
kasetin bir çok olumsuz özelliği vardı. eğer kazara güneşte kalırsa, bilin ki artık o kasetten hayır gelmez. sesi bir azalıp bir artarak çıkar. bantı kopar. gerçi tamir edilir ama ek yerindeki atlama sesi her dinleyişte rahatsız eder. bir de kasetçaların bant sarması var ki tam ızdırap. kördüğüm olmuş ayakkabı bağı çözmekten daha sıkıntı vericidir. çözdükten sonra bant mutlaka yıpranır ve ses kalitesi düşer. bu yüzden kasetleri kaliteli bir kasetçalarda çalmak ve kabında özenle saklamak gerekir.
kaset kullanmanın en iyi tarafı ise, bir şarkıdan diğerine geçmek ancak ileri ya da geri sarmakla mümkün olduğu için ve genelde bu işlemi yapmaya üşenildiği için bir albümdeki tüm şarkıların eşit sayıda dinlenmesini sağlamasıydı. dolayısı ile albümden ilk seferde dinlenip beğenilen 3 şarkıyı aylarca dinleme gibi bir durum pek söz konusu olmuyordu ve siz albümü ve albümün sahibini daha iyi kavrıyordunuz. bir de kasete ilginç sesler kaydedip eğlenebiliyorduk. kayıt yapmak zamanın şartlarına göre ulaşılabilir bir olaydı yani.
şimdi ben buraya kadar kaset öldü, ruhuna fatiha tarzında yazdım ama hala bir çok yerde teknolojik imkanlar bulunmadığı için, özellikle yerel şarkıcılar kaset doldurup satıyor. ama onların da kaybolması yakındır.
geçenlerde farkettim yeni nesil tanımıyor bu aleti, bu gayet doğal yani eve baktım o kasetler en az 5 yıldır dinlenmemiş duruyor. müzik isteyen bilgisayara koşmakta. yani işin çılgın tarafı resmen biz yaşlanmadan eski yaşam tarzımız antika oldu.
bundan 15-20 yıl sonra; plaklar gibi kıymetlenecek, hint kumaşı olacak ses-müzik dinleme araçları.
artık birçok müzik markette satılmamaya başlandı. kimi sanatçılar sadece cd formatında albümlerini piyasaya sürüyorlar. müzik seti denen şey de kaset çalar olmamaya başladı.
cd almayan hala kaset diye inleyen bünyelere kolay gelsin.
eskiden alabilmek için paralarımızı biriktirdiğimiz, alsamda şu kral da çalan şarkıyı doya doya dinlesem diye içten içe kudurduğumuz, alıdıktan sonra eve gidene kadar bütün şarkı sözlerini, şarkıcının düştüğü dipnotu ve bütün fotoğrafları ezberlediğimiz, içindeki bi şarkıyı tekrar başa almak için sürekli prw+stop+play yapıp başa almışmı diye kontrol edip sabırsızlıktan delirdiğimiz eğer bi türlü şarkıyı bulamadıysak baştan takıp denk gelmesini beklediğimiz, sevdiğimiz müzikten çok çabuk bıkmamızı engelleyen, şarkıyıi şarkıcıyı daha da kıymete bindiren nesneydi eskiden. kasedini alamadıysak kral da çıksında dinleyelim diye saatlerce kuş gibi otururduk başında.
stephen belber oyunudur. 3 kişiliktir.
70lerin ikinci yarısında hayatımıza giren, 80lerin başında 45liklerin, 80lerin sonunda uzunçalarların pabucunu dama atan, 90ların sonunda cd'lerin yaygınlaşmasıyla birlikte arşiv meraklıları dışında kimsenin kullanmamaya başladığı kayıt ortamı. şimdilerde piyasada cd'ye aktarılmayı bekleyen birçok kaset vardır. piyasada bulunabilinenleri cd'ye hatta dvd'ye aktarılmayı beklemektedir *.
eskiden walkman'e takıp şarkı dinlediğimiz koca nesne.
80 lerin bir numaralı aleti. yeni nesle de kendini tanıtmaya çalışıyor. başarılıda.
Birbirleriyle kesişen kiriş ya da kaburgaların oluşturduğu kare ya da çokgen biçimli, eş boyutlu strüktürel öğelerin her biridir. Antik yunan, roma ve rönesans mimarlıklarında görülür.
10 sene sonra plak gibi değerli hale gelecek nesli bitmekte kayıt cihazı.
siyaset cambazlarının, normal yolla alt edemedikleri rakiplerini rezil etmek amacıyla, özel yaşamlara ahlaksızca ve yasalar aykırı olarak dadanan asalak böceklere kaydettirdikleri görüntü ve sesleri, okuyucu cihazlar vasıtasıyla, aynen canlandıran gereçtir.
mhp nin baş belası.. gün itibarı ile yönetim kadrosu kaset yüzünden kendi kendilerini tasviye etmiştir.