vahşi güzellikleri bağrında saklayan ülkemizin en güzel coğrafyasına sahip yerlerinden biri. denizi bir o kadar hırçın, yağmurları bir o kadar hüzünlüdür.
gözünüzü kapattınız ve hayatı dinlemeye başladınız. hırçın bir dalga sesi kulaklarınızı kamçılarken martıların şarkıları sizi rahatlatmakta. bunun yanında aniden yağan yağmur ile yeni doğmuş bir çocuk kadar ferahsınız günahsız sorunsuz sucsuz hissediyorsunuz birden kendinizi. burnunuza toprak ve yosun kokusunun harmanlanmış esintisi geliyor. ve kemençenin o eşsiz sesi martı sesleri ile karışıyo ve dünyanın başka bir yerinde duyamiyacağınız bir şarkı çalıyor kulaklarınızda. işte karadeniz böyle biyer. *
karanlığına hapseden denizdir o... kayıtsız seversin onu ve istersin...
kafan bozuk alırsın eline bi şişe birayı geçersin karşısına , kimseye ihtiyaç duymazsın o varsa yanında, dert dinler , ilaç gibi de gelir... öyle bir şeytan tüyü vardır.
karadeniz i sevdin mi bi kere, daha başka denizi görmez gözün... bi bahane bulursun mutlaka, 'akdeniz çok tuzlu be abi' diyecek kadar aşıksındır ona , yazın hasretini çekersin, buz gibi poyraz essin de çivi gibi olsun karadeniz suyu dersin serinleyeyim... ya da ah bi lodos essin dalgalarla boğuşalım oynayalım... bilmeyen giremez o denize, başkadır huyu, diğerlerine benzemez, bilirim ben yüzmeyi desen de karadeniz'in dilinden anlaman gerek; yok anlamıyorsan alır götürür seni hiç anlamaz...bundan tam 45 sene önce dedemi alıp kaybettiği gibi... dik başlıdır çünkü o, dediğim dediktir.
memleket işte ... elbette en güzeli benim ki diyeceğiz... ben de öyle yapıyorum o yüzden, sorgusuz...
çok fazla ili olmasına rağmen özellikle ordu ile başlar ve artvin de son bulur. sinop, samsun gibi batı karadeniz illeri karadenizin tipik özelliklerini gereği kadar yansıtamazlar o yüzden sinop, zonguldak veya samsunluyum dediğinizde aa laza bak demezler kolay kolay.
kıyısında yaşamış bütün toplumlarca "kara" olarak nitelendirilen deniz. ukraynacada "çorne more", yunancada "pontos melas", rumcada "mavri thalassa", eski iran dilinde de "koyu renkli" anlamındaki "axşaena" adıyla anılıyordu.
ayrıca "kara" kelimesi orhun yazıtlarında "kuzey" anlamında kullanılmaktadır. eski türkçede "güney"in karşılığında ise "ak" kelimesi vardır. karadeniz kuzey denizi, akdeniz güney denizi, marmara ise mermer denizidir.
şevval sam'ın büyüleyen albümü.
sound ve enstrumental özellikleri, vokalleri, parça seçimleri...
ilk defa böylesine beğenerek dinlediğim karadeniz temalı bir albüm. secret garden bu kadar dinginleştiremedi, sakinleştiremedi, rahatlatamadı.
yan etkilerinden biri ise duygu yoğunluğu. gözlerini çanak gibi dolabiliyor. artık kaçıncı parçada düşer ilk damla bilinmez, bünyeye göre farklılıklar gösterebilir.
uzun süredir aldığım en sağlam albümlerden biridir. albümü açtığınızda öncelikle karşınıza kazım koyuncu ve kamran usluer' in iki fotoğrafı çıkmaktadır, altında "kaybettiğimiz tüm dostlara, en çok da kazım' a" yazısı işliğinde. ardından dinlemek için cd' yi yerleştirdiğinizde parçaların derinlerine dalmaya başlarsınız. aytekin ataş, yılmaz yeşilyurt, kemal sahir gürel, cengiz onural, sunay özgür, fuat saka, erkan oğur ve kazım koyuncu imzalı düzenlemeler ve şevval sam' ın güzel mi güzel yorumları ile karadeniz kıyılarından, yaylalarına kadar bir yolculuktur cd çalarda dönen. kulaklarda değil zihinlerde de bir rahatlama söz konusudur. kederlenmek için de, coşup eğlenmek için de elinizin hemen altında sağlam bir çalışma bulunmaktadır artık.
dip not: düzenlemeler kadar müzisyen kadrosu da sağlamdır. bahsetmek gerekecek elbet. buyrunuz;