Sertab erener'in unutursun şarkısında geçen aforizma.
Unutmak için kanayan yaraya zaman basmak gerektiğinden bahseder. Zamanın her acıya çare olacağından dem vurur. Lakin bilmediği ve gözardı ettiği bir tanım kümesi daha vardır ki bunlar zamanı da deneseler unutmayı başaramazlar. Çünkü her insan bir değildir. Her insan aynı sevmez. Her insanın aşkı ve bu aşkı için yapabilecekleri farklıdır. Kimisi zoru gördüğünde unutmayı seçerken kimisi zor da olsa unutmaya direnir. Aşık maşukuna kavuşamaz belki ama kavuşmanın umudu onun aşkını diri tutar.
Nasıl yani? Anlatalım.
Aşık kavuşamayacağını bildiği halde kavuşma hayali kurar. Bu hayal ona umut aşılar. Kavuşamayacak olduğu halde kavuşma umudu dolar içi. Bu da onun aşkını diri tutar. Halbuki yapması gereken kavuşamayacak olmayı kabullenmektir. Bunu kabullenmiş olmak umutları bitirir. Bunu kabullenmiş olmak işte unutmaya başlamaktır. Ama bunu yapıyor muyuz?hayır. Çünkü bir şeyler dünyada bir kere yaşanır, yaşanması gerekir. Bunları bir başkasıyla yaşama korkusu diye bir şey vardır ki bundan korkan naif insanlar ihanet görmelerine rağmen aşklarına sadık kalırlar.
Aşk da ihanet de bir kere yaşanır.
Aldanan insan bir kere aldanır. Yeniden ihanet görse bile bu ona koymaz. Çünkü sebebi bağışıklıktır. ihanete bağışıklık kazanır insan. Daha fazlası ona koymaz. Çünkü dedik ya aşk da ihanet de bir kere olur diye. Aşkı da ihaneti de aynı kişiden tatmak ve bunu atlatmak gerçek bir bağışıklık kazandırır insana. Hayata karşı. Zorluklara karşı. ihanet gibi aşk da bir kere yaşanıyor.
Bir kere aşık oluyorsun ve o aşkın peşine kim gelirse gelsin sana aşkını unutturmaktan başka bir şey yapmıyor...
Şimdi diyeceksiniz nerden esti. Öyle işte. Boşverin.
"bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından,
ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
zamanla ilgili
bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
hepsini bilirsiniz zaten,
bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi."
kanayan yaranın yerine göre değişir. bazısı tütün basar mesela. bir diğeri acıyı fazlalaştırmak için tuz.
ama kanayan kalpse, başka çıkar yol yoktur. tek tedavi yöntemidir; zaman.
acı ve ıstırapla kanayan yaranın köküne inip gerekli müdahaleleri yaptıktan sonra, merhem olarak zamanı kullanmak ve sorunu unutulmaya yakın bir anı olarak saklamaktır hafızada.
yalandır efendim. zaman falan geçirmez yarayı. yaraya merhem gelen tek şey kabuğunu koparmaktan vazgeçmektir. iz kalmasını önlemek, hiç olmazsa küçülmesini sağlamak için kanırtmaktan vazgeçmektir.
yerine; yaranın üzerine barut döküp ateş çakmak tavsiyedir. zira o yara hep kanayacak, o kan hiç durmayacaktır. acıyı dindirecek en güzel yöntem yeni bir acıdır.
kanayan yaraya tuz basma eyleminden çok daha yararlı olan ve hakkaten sonuç elde edilebilinen bir tedavi yöntemidir. yalnız şöyle bir sorun vardır ki yaranın büyüklüğüne göre zaman değiştiği için hasta sabırlı olmak zorundadır.bazı yaralar 1 ayda kapansa da bazılarının ihtiyacı olan zaman miktarı ucu açık bırakılan tarih göstergesidir.
zaman her şeyin ilacıdır dense de tam olarak ilaç olmaz. ancak pansuman olur, azıcık acıyı dindirir.o kadar. yaranın kapanmasının imkanı yoktur. illa ki yeri bellidir.
ister istemez yapmaya mecbur olunan eylem. bu zaman öyle bir ilaçtır ki, ne yeşil reçeteyle alırsın, ne de özel sağlık sigortan karşılar. muadili yoktur, yaran varsa eğer hayattan sana kalan, kullanabileceğin tek ilaç, tek merhemdir. asla geçmişini silmez, sadece sızın diner kendine gelirsin o kadar.
zaman ilacıdır herşeyin, hayatının hiçbir döneminde acının maksimum seviyesine bu kdr erişemeyeceğini düşünürsün..sonra gün gece geçer gün geçer ay geçer yıl geçer..uğruna ölüp bittiğin acı o kadar da acıtmaz artık seni taki yenisi eklenene kadar yüreğine...üzülmeye gerek yok o da geçecektir..zaman iyidir..